Yılın ilk altı ayında 21 ülkede yapılan araştırmanın sonucunda hazırlanan raporda çocuk ve gençlerin hemen hepsinin pandemi sürecindeki sokak kısıtlamalarından, okulların kapanmasından etkilendiğine dikkat çekildi. Buna ailelerinin maddi durumu ve sağlığıyla ilgili endişeler de eklenince endişe, belirsizlik, öfkeye neden oldu. Psikolojileri olumsuz etkilendi.
Birçok ülkede veri eksikliği ve rutin izlenme konusunda eksikler olduğu kaydedilen rapora göre 10-19 yaş grubunun yüzde 13’ünün tanı konan bir ruh sağlığı bozukluğuyla yaşadığı tahmin ediliyor.
11 dakikada bir çocuk intihar ediyor
11 dakikada bir çocuk intihar ediyor. (İntihar, 10-19 yaş grubunda en sık görülen ölüm nedenleri arasında beşinci sırada, 15-19 yaş grubunda ise dördüncü.)
Çocuklarla ilgilenen psikiyatr sayısı düşük. Yüksek gelirli ülkelerde yüz bin kişye 5,5 psikiyatr düşerken diğer ülkelerde bu oran 100 binde 0,1’in altında.
Ruh hastalıklarının tedavi edilmemesinin ekonomi üzerinde de etkisi olabilir. Ruh sağlığı için harcanan para dünyada sağlık için harcanan miktarın yüzde 2,1’ini oluşturuyor. Bazı yoksul ülkelerde kişi başına 1 dolardan az para harcanıyor.
UNICEF Genel Başkanı Henrietta Fore, “Hepimiz özellikle de çocuklar için çok uzun bir 18 ay oldu. Etkisi çok bariz ve buzdağının görünen kısmı. Pandemiden önce de çok sayıda çocuk tanı konmayan, farkına varılmayan ruh sağlığı sorunlarının ağırlığı altındaydı” ifadelerini kullandı.
“Ruh sağlığı beden sağlığının önemli bir parçası” diyen Fore, bu sorunlara eğilmek, çocukların potansiyelini yükseltmek için yoksul zengin ayrımı yapılmaksızın çoğu ülkede yeterli yatırımın yapılmadığını belirterek bunun değişmesi geektiğinin altını çizdi.
