Panelin moderatörlüğünü New York Üniversitesi Küresel İşler Bölüm Direktörü Prof. Alon Ben-Meir yaptı. Dünya Politika Enstitüsü üyesi de olan Ben-Meir Türkiyedeki gündemi yakından takip eden bir isim.
Panelin açılış konuşmasını yapan AST Sözcüsü Hafza Girdap Türkiyedeki insan hakları ihlallerini örneklerle anlattı, özellikle kadın ve çocuk tutukluların durumuna ve kaçırılma-işkence vakalarına değindi.
Cabrini Üniversitesi Global Öğrenme Merkezi Direktörü Prof. Vonya Womack ise yaz döneminde Yunanistanda göçmen Türk aileleri ziyaret etmişti. Buradaki gözlemlerinden bahseden Womack aralarında hakim, avukat, öğretmenlerin de bulunduğu böylesi eğitimli bir kitle ile karşılaşınca Bu zulme uğrayanlardan birisi de ben olabilirdim diye düşündüğünü aktardı.
Arnavut asıllı Arbana Xharra, bir gazeteci olarak gözlemlerinden bahsetti. Ödüllü gazeteci, Erdoğanın Türkiyede sergilediği anti-demokratik iktidarı dini araç olarak kullanarak elde ettiğini ve sadece Türkiyede değil Balkan ülkelerinde de aynı yolu izleyerek kendi ajandasını işletmeye çalıştığını dile getirdi.
Eğitimci Harun Çelik yaşanan antidemokratik sürecin bir mağduru olarak söz aldı. Kardeşleri tutuklu olan Çelikin yargı üyesi olan kardeşi uzun süredir hücrede tutuluyor. Ne kardeşlerinin ne de kendisinin hukuka aykırı bir şey yaptığını söyleyen Çelik, insan hakları ve hukuk arayışını nerede olursa olsun sürdüreceğini anlattı.
Panelin kapanış konuşmasını ise Teksas Sivil Haklar Projesinin kurucusu James Harrington yaptı. Harrington, Türkiyenin AB sürecinde yol alırken karanlık işkence geçmişiyle vedalaştığını, ancak demokrasiden otoriterliğe yeniden kayılan bu son dönemde tekrar işkencelerin ortaya çıktığını dile getirdi.
