Barış Akademisyenlerinden Cenk Yiğiter, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden KHK’yla ihraç edilen önemli bir akademisyen.
Yiğiter, KHK’lılara yönelik uygulanan sosyal ölüm politikalarına twitter adresinden tepki gösterdi. Yiğiter’in paylaşımlarına diğer KHK’lılar da destek verdi.
BEN DE KIZIM DA BU ÜLKENİN YURTTAŞI DEĞİLİZ
Yiğiter, paylaşımında kendisinin dışında bir KHK’lı çocuğu olarak 4 yaşındaki kızının da bir geleceği olmadığını çarpıcı biçimde dile getirdi:
“Kızım 4 yaşında. KHK’lıyım. Bu devran böyle sürerse biz KHK’lıların çocuklarının da bu ülkede bir geleceği yok. Muhtemelen ne kadar iyi eğitim alsalar, liyakat sahibi olsalar da güvenlik soruşturmalarını geçemeyecekler. Sonuç olarak ben de kızım da bu ülkenin yurttaşı değiliz.”
Kızım 4 yaşında. KHKlıyım. Bu devran böyle sürerse biz KHKlıların çocuklarının da bu ülkede bir geleceği yok. Muhtemelen ne kadar iyi eğitim alsalar, liyakat sahibi olsalar da güvenlik soruşturmalarını geçemeyecekler. Sonuç olarak ben de kızım da bu ülkenin yurttaşı değiliz.
— Cenk Yiğiter (@cenkyigiter) 18 Ocak 2019
KHK’LI OLMASAN DA AYNI
Cenk Yiğiter’in paylaşımı sonrası Avukat Mahsuni Karaman destek verdi ve kendi yaşadığını anlattı. Kürt Hareketi’yle ilgili davaların önemli ismi Karaman, kendisinin KHK’lı olmadığını ancak kardeşinin başına gelenleri paylaştı:
“KHK’lı değilim. Ege tıp mezunu olan kardeşimin Dr olarak atamasını yapmadıkları gibi birincilikle yerleştiği çocuk bölümüne de kabul etmediler. Gerekçesi güvenlik soruşturması..
Kendi çocuğumun akıbetini düşünemiyorum bile. Yine de umudu diri tutalım derim Cenk hocam.”
KHK’lı değilim. Ege tıp mezunu olan kardeşimin Dr olarak atamasını yapmadıkları gibi birincilikle yerleştiği çocuk bölümüne de kabul etmediler. Gerekçesi güvenlik soruşturması..
Kendi çocuğumun akıbetini düşünemiyorum bile.
Yine de umudu diri tutalım derim Cenk hocam. https://t.co/830nqXfVyt
— Mahsuni Karaman (@av_mkaraman) 18 Ocak 2019
BÖBREĞİMİ VERİRİM
Başka bir KHK’lı ise içinde bulunduğu psikolojiyi, “yurt dışına gidebilmek için böbreğimi veririm” sözleriyle açıkladı.
“Aynen bende.25 yaşındayım soruşturma geçirdim yurtdışı yasağım var.Yasağın kalkması ve yurtdışına defolup gidebilmek için böbreğimi veririm.TÜRK OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM,ama BU ÜLKEDE YAŞAMAKTAN NEFRET EDİYORUM”
TÜRKİYE’DEN GİTMEK MÜBAHTIR
Avukat Belçin Akça Niran ise güvenlik soruşturmalarının KHK’lı olan olmayan herkesi vurduğuna dikkat çekti:
“Güvenlik soruşturması bahanesiyle,AKP’nin her alanda yandaşlarını seçeceği ve kendi rejimine muhalif hiçkimseye yaşam hakkı tanımayacağı aşikar.Bu nedenle; KHK’lı olsun ya da olmasın,herkesin çocuğunun geleceği meçhul artık.Türkiye, öngörülemez bir ülkedir ve gitmek mübahtır…”
