ESRA BÜYÜKCOMBAKAkademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)
Derimiz yani cildimiz vücudumuzun en büyük organıdır ve enfeksiyonlara, yaralanmalara, toksinlere karşı koruma sağlar. Bağışıklık sistemi ile ilişkili bu görevinden dolayı kendini onarabilme ve yenileyebilme özelliğine sahiptir. Derinin en dış tabakasından sürekli olarak ölmüş deri hücreleri atılır ve onların yerine yenisi geçer. Özellikle yanıklarda bu tür cilt onarımı daha kolay fark edilir. Cildiniz soyulabilir ve genellikle bir veya iki hafta içinde yenilenmeye başlar.
D vitamini, sadece besinlerden yeterli miktarda almanın zor olduğu bir vitamindir. Ancak derimiz, güneşin yardımıyla bu vitamini üretebilir. Güneşin UV ışınları, derimizde D vitamini sentezini tetikler ve bu vitamini alırken kemiklerimiz, kan hücrelerimiz ve bağışıklık sistemimiz için önemli olan kalsiyum ve fosfor minerallerinin kullanılmasına yardımcı olur. Yeterli miktarda güneş ışığı almayan kişilerde, multipl skleroz (MS) ve diğer otoimmün hastalıkların gelişme riski artabilir. Dolayısıyla, D vitamini takviyesi almanız gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışmanız önemlidir. Unutmayın, güneş ışığı D vitamini sentezi için çok önemlidir. Ama güneşe aşırı ve kontrolsüz maruz kalmak da cilt kanseri gibi riskleri yanında getirebilir. Bu nedenle, güneşe çıkarken dikkatli olunmalı ve güneş koruyucu ürünlerin kullanımına özen gösterilmelidir.
Güneşlenmek, duygusal durum bozukluklarını (anksiyete ve depresyonu) serotonin seviyelerini artırarak önlemeye yardımcı olur. Aynı zamanda, gün ışığı vücudumuzun iç saatini (sirkadiyen ritm) düzenlemek için önemlidir. Özellikle sabahın erken saatlerindeki güneş ışığı, uyku düzenimizi düzenler ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Bu saatlerde güneşe maruz kalmak, deri altındaki yağ hücrelerinin küçülmesine yardımcı olarak kilo vermemizi sağlar.
UV; UVA, UVB, UVC
UV, Ultraviyole kelimesinin kısaltmasıdır. Ultraviyole, elektromanyetik spektrumun bir bölümünü oluşturan ve insan gözü tarafından görülmeyen bir ışın türüdür. UV ışınları, dalga boyuna göre UVA, UVB ve UVC olarak sınıflandırılır. Güneşten yayılan UV ışınları, Dünyaya ulaşırken atmosfer tarafından kısmen filtrelenir. UVA ışınları, daha uzun dalga boylarına sahiptir ve derinlere nüfuz edebilir. UVB ışınları ise daha kısa dalga boylarına sahiptir ve cildin üst tabakalarında etkilidir. UVB ışınları, güneş yanığına neden olabilen ışınlardır. Uzun süreli UVA ve UVB maruziyeti, cildin elastikiyetini azaltarak kalınlaşmasına, kırışıklıkların oluşmasına ve cildin incelmesine ve hassaslaşmasına yol açabilir. UVC ışınları ise en kısa dalga boylarına sahip olan UV ışınlarıdır. Atmosfer tarafından emildikleri için Dünyaya ulaşmazlar ve genellikle insan sağlığı üzerinde etkileri söz konusu değildir.
Uzun süreli güneş maruziyeti cilt kanseri riskini artırabilir ve çoğunlukla güneşin etkileriyle ilişkilidir. Bu nedenle, güneşe çıkarken güneş kremi kullanmak, koruyucu giysiler ve şapka takmak önemlidir.
Camdan Gelen Güneş Işınları Zararlı mıdır?
Camdan geçen güneş ışınları aslında güneş ışığının doğrudan gelmesinden daha fazla zarar verebilir. Bunun nedeni, camın UVB ışınlarının büyük bir kısmını engellemesine rağmen, UVA ışınlarının engellenmeden geçebilmesidir. UVB ışınları güneş yanığına neden olurken, UVA ışınları daha derinlere nüfuz ederek cilt yaşlanması, kırışıklıklar, cilt lekeleri ve cilt kanseri gibi uzun vadeli hasarlara yol açabilir. Camın UVB ışınlarını engellemesi, insanları güvende hissettirebilir ve güneş koruyucu kullanma ihtiyacını azaltabilir. Ancak, UVA ışınlarına maruz kalma riski devam eder. Özellikle uzun süreli cam temasınız varsa örneğin araç içinde uzun süre yolculuk yapacaksanız veya cam önünde çalışıyorsanız, cildinizin UVA ışınlarına maruz kalmasını azaltmak için önlemler almalısınız.
Güneş koruma faktörü (SPF)
SPF, güneş kremlerinin ne kadar UVB radyasyonuna karşı koruma sağladığını gösteren bir ölçüdür. Farklı SPF değerleri, güneş ışınlarının cilt üzerindeki etkisini azaltma derecesini ifade eder. Güneş koruyucular genellikle 15, 30 veya 50 gibi SPF değerleriyle etiketlenir. Örneğin, 30 SPFlik bir güneş koruyucu, 15 SPFlik bir üründen daha fazla koruma sağlar, ancak iki kat daha fazla koruma sağlamadığı unutulmamalıdır. Genel olarak, en az 30 SPF kullanımı önerilir. Ancak, doğrudan ve uzun süreli güneşe maruz kalma durumunda veya açık ten rengine sahipseniz, 50 veya daha yüksek SPF içeren ürünleri tercih etmek daha iyidir. Bulutsuz, rüzgarlı havalarda yüzünüz kızarırsa, güneş yanığı riski yüksek olabilir. Bu durum aslında UV ışınlarının bulutlardan yansımasından oluşan güneş hasarıdır.
Güneşin faydalarından maksimum yararlanmak için, güneşe çıkma saatlerini iyi seçmeli ve uygun koruyucu önlemler almalıyız. Özellikle güneşin en yoğun olduğu saatlerde (genellikle 10:00 ile 16:00 arası) uzun süre güneşte kalınmamalı ve koruyucu giysiler, şapka ve güneş gözlüğü gibi önlemler alınmalıdır. Sağlıklı güneşlenme, dikkatli ve kontrollü olmayı gerektirir. Güneşin faydalarından yararlanırken aynı zamanda cildimizi korumalıyız, böylece sağlığımızı korurken güneşten keyif alabiliriz.
[email protected] Twitter:@esrabc