• Turkhane Logo

"Akp'nin eğitimi ele geçirme hamleleri"

"Yeni sistemde kayda değer ya da uygulanabilir bir şey görünmüyor"

11:48 27 Mayıs 2019 Pazartesi
"Yeni sistemde kayda değer ya da uygulanabilir bir şey görünmüyor"


İsmail S. Gülümser/Aktif Haber

AKP her konuya ideolojik yaklaşan tamamen siyasi tercihlerine göre ülkeyi yeniden şekillendirecek bir anlayışla hareket ediyor. 15 Temmuz’dan sonra elde ettikleri OHAL gücünden de yararlanarak İran devrimi gibi bir devrim yaptıklarına inanıyorlar. Hemen her konuda ülkede parti görüşlerini hâkim kılacak şekilde radikal adımlar atıyorlar. Devletin tüm kontrol mekanizmalarını ele geçirdikleri için yaptıklarını sorgulayacak hiçbir mekanizma da bulunmuyor.

-Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması gibi çok önemli bir düzenlemenin arasına eğitimim kesintili hale getirilmesini sıkıştırarak kaşla göz arasında İmam hatiplerin orta kısmını yeniden açtılar. Yaptıkları bu düzenlemeden sonra yerleşim birimlerine yakın en görkemli okul binalarında binlerce imam hatip ortaokulu açarak velileri bu okullara kayda zorlayacak yöntem geliştirdiler. Son liselere giriş sisteminde yaptıkları düzenlemelerin içine en seçkin guruptan 120 bin öğrenciyi İHL lerine kaydıracak bir formül yerleştirdiler. Yeni açtıkları İHL lerinde boş kontenjanları doldurmak için liselere il çapında merkezi yerleştirme sistemi getirdiler.

-Öğretmenlere sendika değiştirme baskısı yaparak, öğretmen alım sistemi üzerinde diledikleri gibi oynayarak, son günlerde 12 Eylül artığı Güvenlik soruşturmasını yeniden getirerek, Eğitimsen’in üye sayısını zorla düşürdü ve temsil yetkisini onlardan alıp parti sendikası Eğitimbirsen’e verdiler.    

-Yönetici seçiminde mülakat sistemi getirerek, eski yöneticileri tekrar elemeye tabi tutarak okul yönetiminde Eğitimsen’in üyelerini birer birer temizlediler ve yöneticilerinin %80 den fazlasını parti sendikası üyelerine devrettiler. Hızla yeni yönetici adayları için yeni art niyetli yöntemler deniyor ve tüm okulları partili yöneticilere devrediyorlar.

-Bakanlıkta üst düzey yönetici kadrolarını ve tüm karar alma mekanizmalarını partililerle doldurdular. İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerini tamamen partililere teslim etti illerde eğitimin yönetimini adeta parti merkezlerine bağladılar. Milli eğitim müdürleri eğitimin sorunlarıyla uğraşacağı yerde illerde yeni açılmış İHO larını doldurmakla meşguller.

-Rektörlerin tamamını partililerden oluşacak şekle dönüştürdü üniversite yönetimlerini partiye teslim ettiler. Farklı dünya görüşünden hocaları dağıtmak için KHK tehdidini kullandı binlerce öğretim görevlisini attı birçoğunu da atılma baskısıyla susturdular. Üniversitelerde öğrenci gruplarının dayanışmasını dağıtmak için sudan sebeplerle farklı dünya görüşünden öğrencileri terörist ilan edip üzerine kolluk kuvvetlerini gönderiyorlar. Devletin kolluk kuvvetlerini ve kanun çıkarma gücünü kullanarak aykırı görüş bildiren tüm kesimleri üniversitelerden temizliyorlar.

Devlet sisteminde bütün kuralları yok ederek çalarak hakları gasp ederek istediğini elde etmeye çalışan bir siyasal iktidar Ziya Selçuk aracılığıyla açıkladığı yeni eğitim düzenlemeleriyle gençlerde yaşam becerilerini geliştireceğini, bilgiyi öne çıkarıp onları dünyayla rekabet edecek hale getireceğini onları geleceğe hazırlayacağını iddia ediyor.

Yeni sisteme göre; liselerde ders saatleri azalacak ve öğrencilere seçmeli derslerle ilgi alanına uygun esnek ders seçenekleri sunulacakmış. Okullarda kariyer danışmanlık büroları kurulacak, iş dünyası ile okulların kaynaşması sağlanacakmış. Bilgi kuramı, yenilikçi yaşam becerileri gibi dersler konulacak, okul ortamları öğrencilerin hayata hazırlanacağı şekilde düzenlenecek ve çocuklarımız geleceğin dünyası ile rekabete edecek donanımda yetiştirilecekmiş. Tatil dönemleri değiştirilecek, ara dinlenmelerle öğrencilerin rahatlaması sağlanacak okula bağlılık artırılacakmış. Anlatılanlar kulağa çok hoş geliyor ama bunların AKP iktidarı elinde nasıl eğilip büküleceğini ve işlevsiz hale getirileceğini tahmin etmek zor değil.

“YENİ EĞİTİM SİSTEMİ” HEDEFLERİ VE AKPNİN UYGULAMALARI

Daha önce kredili sistemde benzer bir uygulama yapılmış öğrencilere alternatif ders seçenekleri sunulmuştu, ancak seçenek sayısı arttıkça ders başına düşen öğrenci sayısı azaldığı için bazı dersler açılamamış bazıları hiç istemedikleri başka derse zorla kaydedilmiş, bazı okullarda ders aralarında boşluklardan dolayı öğrenciler okul çevresindeki zararlı yerlere yönelmiş okullarda ciddi devam ve disiplin problemleri yaşanmıştı. Yeni sistem de teklif mantıklı gibi gelse de hem ülke şartlar hem de AKP nin radikal hedefleri yüzünden uygulanabilir olmaktan uzaktır.

Getirecekleri yenilikler eğitimciler tarafından birçok açıdan eleştirilmiş ve hayali günü kurtarmak, bir şey yapıyor görüntüsü oluşturmak eğitimde yaptıkları kirli işleri saklamak için planlanmış düzenlemeler olarak görülmüş. Bazılarının hayata geçirilme şansı yok bazılarının ise eğitimde ciddi sorunlara yol açacağı geçmiş örneklerle anlatılmış.

Öğrencilere ilgi alanlarına göre yeni ders seçenekler sunulması ilk etapta faydalı gibi görünse de, AKP li yöneticilerin yer aldığı okullarda bu esneklik siyasi amaçlarla kullanıma açıktır. Seçmeli ders adı altında sunulan yeni seçenekleri verecek donanımlı öğretmen bulunamayacak okul yöneticileri bu fırsatı formasyonu olmayan partilileri uzman gibi gösterip okullarda derse sokacak ve okullar siyasetin alanı haline gelecektir. Pedagojik formasyon sahibi öğretmenlerin bile davranış bozukluklarıyla öğrencilerde onarılmaz yaralar açtığı ülkemizde dışarıdan buldukları sözde uzman eğitimcilerce okul ve sınıflarda çok sayıda problem yaşanacaktır. Buna ders seçeneklerinin öğrenci isteğinden çok idare insiyafine göre belirlenmesi de eklenince ortaya zorunlu matematik dersin 4 saat olduğu bir normal okula 8 saat farklı isimlerde din dersi konulması gibi garip manzaralar çıkacaktır.

Öğrencileri geleceğin dünyasına hazırlamak amacıyla eklendiği söylenen Bilgi kuramı, Yenilikçi yaşam becerileri gibi alanlarda dersi kimler verecek bunları kimler eğitecek, sertifikayla bu dersi verecek öğretmenlerden kim nasıl bir fayda sağlayacaktır. Ülkede her türlü bilgiye erişimin engellendiği, muhalif her bilginin üstünün örtüldüğü, basına tek merkezden gönderilen bilgilerle toplumun manipüle edildiği, Wikipedia’nın bile kapatıldığı, siyasal iktidara aykırı görüş bildirenlerin tutuklandığı bir ortamda öğretmenler hangi cesaretle öğrencilerle yeni şeyleri paylaşacak bilgi kuramı dersi ne işe yarayacaktır.

Tüm hukuk kurallarının alt üst edildiği, evrensel hukuk normlarının ve asla engellenemez denilen insan haklarının ortadan kaldırıldığı, iktidarın her gün tüm TV kanallarından muhaliflere hakaretler yağdırdığı dünya görüşünden dolayı vatandaşlarına soykırım uyguladığı, istediğinin malını gasp ettiği, istediği seçimi iptal ettirdiği, yolsuzluk ve hırsızlığın suç olmaktan çıkarıldığı, kısa yoldan köşe dönmenin, yöneticilerin muhaliflerine her türlü şiddeti uygulayıp elindekini zorla almanın özendirildiği bir ortamda gençlerimizde öğrenmeye ilgi nasıl uyarılacak, çalışarak dünyayla rekabet edecek konuma gelmenin başarılı olmanın erdemi nasıl öğretilecek bu motivasyon nasıl verilecektir.

Her gün bir bahane ile bir iş adamının malına el koyan, çalarak gasp ederek istediği sonucu elde eden bir iktidar, hiçbir iş adamının kendini güvende hissetmediği, dev işletmelerin ekonomide atılan yanlış adımlar yüzünden iflasın eşiğine geldiği, işsizliğin her gün arttığı en iyi üniversitelerde okumuş öğrencilerin bile iş bulmakta zorlandığı, bu yüzden öğrenmeye ilginin azaldığı bir ortamda sadece portfolyo dosyalarıyla iş dünyası eğitime hangi motivasyonla destek olacak öğrenciler hangi motivasyonla yaşam becerilerini kazanma gayreti içine girecektir.

Milyarlarca lira yatırım yapılan fatih projesinin kaldırıldığı, Selçuk’un kendi projesi yapılandırıcı eğitim müfredatının ve basılan kitapların çöpe atıldığı, okullarda uygulama alanlarının bir bir yok edildiği, öğretmen eğitimlerine yıllarca sıra gelmediği bir ülkede, yaparak yaşayarak öğrenme becerilerini hangi öğretmen ne zaman öğrenecek ve bunu öğrencilere aktaracak donanım kazanacaktır. Okula zaman ayırma alışkanlığı olmayan öğretmenlere ders için önceden saatlerce hazırlık gerektiren yaparak yaşayarak öğretme davranışı nasıl kazandırılacaktır.

Öğrenci ve öğretmenlere dönük sertifikaya dayalı eğitimler ne zaman planlanacak uzun ve sabır gerektiren bu bıktırıcı çalışmalara öğretmenler neyle motive edilecek, ücretle yetinen bir öğretmenin bu çalışmaları geçiştirmesi neyle engellenecek öğrenme isteğinin olmadığı ülkemizde eğitimin taraflarında bu istek nasıl uyarılacaktır. Diplomalı öğretmenlerin başarılı olamadığı detay gerektiren konularda sertifikalı öğretmenlerden nasıl başarı beklenecektir.

Bazı eğitim eleştirmenleri radikal öncelikleri olan AKP gibi bir partinin anlayışıyla hiç örtüşmeyen “öğrencilerimiz çağın teknolojilerini öğrenerek mezun olacak” açıklamasının bir şeyler yapıyor görüntüsü oluşturmak için hazırlanıp kamuoyuna duyurulduğunu, hayali ve uygulanabilir olmaktan uzak boş vaatler olduğunu belirtmektedir.

İleri yabancı dil, ikinci yabancı dil gibi seçmeli derslerle öğrencilere yabancı dil öğretimi konusundaki reklamları da uygulamalarıyla çelişmektedir. Bu iddialarını ülkede yabancı dilin öğretildiği tek okul grubu olan binden fazla Anadolu lisesini bu sene kapatılması yalanlamakta, yabancı dil öğretme gibi bir kaygı taşımadıkları görülmektedir.

Sadece sınırlı sayıda fen-sosyal bilimler lisesi düzeyindeki okulda açılabilecek çok az öğrencinin alabileceği; veri analizi, finansal matematik, enerji sistemleri, yapay zekâ, biyoteknoloji, yaratıcı yaklaşımlar gibi seçeneklerle eğitimde iyi şeyler yapılıyor görüntüsü oluşturulacak ama bunları verecek hoca olmadığı için muhtemelen online yolla geçiştirilecektir.

YENİ SİSTEMDE KAYDA DEĞER YA DA UYGULANABİLİR BİRŞEY GÖRÜNMÜYOR

Selçuk’un açıkladığı “yeni eğitim sistemi” eğitimin tüm tarafları birlikte harekete geçirilebilir ve uzun yıllar sabredilerek sürdürülebilirse ancak olumlu sonuç alınabilir. Bakan’ın sınav sisteminin de buna göre düzenleneceği açıklamasına YÖK ün karşı çıkması daha ilk muhatap olunan birimin projeyi desteklemeyeceğini göstergesidir. Eğitimin tüm taraflarının birlikte desteklemediği böyle bir proje iyi bir hayal olmaktan öteye geçemeyecektir.

Eğitimin her kademesinde değişiklik gerektirecek böyle sonuca ulaşmak tek başına Bakanın gayretlerine kaldıysa düzenlemenin daha başlamadan ölüme terk edildiğini söylemek zor değil. Eğitimde il ve okul yöneticilerinin seçimine karar veremeyen, getirdiği birkaç kişiden biri olan ortaöğretim genel müdürü görevinin 8 ayında baskılara dayanamayıp istifaya zorlanan, liyakata bakılmadan seçilen kadrolarla çalışmak mecburiyetinde kalan, öğretmenlerin içler acısı durumunu çok iyi bilen bir bakanın kendinin de bu projenin uygulanabileceğine inanmış olması imkânsız.

Aslında projede yeni bir şey yok desek mübalağa etmiş olmayız Selçuk’un eğitimde yapacağımız çalışmaları belli aralıklarla açıklayacağız sözünü yerine getirmek için yapılmış içinin doldurulması zor bir girişime benziyor. Radikal hedeflere kilitlenmiş Erdoğan yönetiminin reklamda kullanıp sonuçları alınmadan rafa kaldıracağı yeni bir illüzyonu olarak görülüyor.

Eğitim camiası reform paketinin açıklanmasından sonra bakanın görevde kalma süresiyle alakalı iddialara tutuşmuş bile, ortaöğretime girişte reform paketlerinden OKS Hüseyin Çelik’in, SBS ler Nimet Çubukçu ve Ömer Dinçer’in, TEOG Nabi Avcı’nın görevden alınmasında etkili olmuştu, bakanın da reform paketlerini açıkladıktan sonra görevini tamamlamış sayılacağı konuşuluyor.

YENİ SİSTEM HAKKINDA ENDİŞELERİN KAYNAĞI

Bakan Selçuk ve Bakan yardımcısı Mustafa Safran ülkücü kökenli hocaların yoğunlukta olduğu Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi kadrolarından. AKP yetişmiş elemanı olmadığı için zorunluluktan görev verdiği birkaç kişi hariç eğitim yönetimini büyük ekseriyetle partililere devretti. Selçuk ülkücü kökenden gelmekle birlikte eğitim camiasında uzun süreden beri siyasi kimliğini bir kenara bırakarak eğitimin sorunlarına objektif çözümler geliştirmeye çalışan biri olarak tanınıyordu.

Bu yüzden ilk kez eğitim fakültelerinden yetişmiş konu uzmanı birinin bakanlık koltuğuna oturmuş olması eğitimcileri umutlandırdı. Bakandan beklenti yüksek iktidar reklamını yapacak sansasyonel düzenlemeler bekliyor, eğitimciler AKP ye rağmen eğitimde olumlu gelişmeler bekliyor bir şeyler yapacağını umuyor. Ancak eğitim yönetiminde liyakatin terk edilmesiyle ortaya çıkan sorunlar yukardan aşağıya her şeye tesir ediyor, bu yüzden bakan birçok vaatte bulunuyor ama henüz vaatlerini gerçekleştirecek bir çalışma ortamı ya bulamıyor ya da çıkaramıyor.

Bu beklentilerin baskısı altında olan bakan bugüne kadar arkasında siyasi irade olmadığı için gerçekleştirilemeyen birçok konuda iktidarın gücüne güvenerek uzun vadeli sabır ve emekle ancak sonuç alınabilecek bazı projelerin duyurusunu yapıyor. Ancak siyası iktidar ülke yönetimini ele geçirmesine yarayacak projeler dışındakiler bugüne kadar destek vermedi eğer kendileri için faydalı görürse tüm gücüyle destekler değilse ya geçiştirir ya da eklemeler çıkarmalarla değiştirmeyi tercih eder.   

Bakanların ve projelerin kaderi Erdoğan’ın iki dudağı arasında, 17 yıllık AKP döneminde her gelen bakan bir reform paket açıkladı Fatih projesi ve Bakanın TTK başkanı iken hazırladığı yapılandırıcı müfredat programı da dâhil büyük masraflar yapılarak ortaya konan hiçbir proje kalıcı olmadı, parti yararına olanlar sürdürülürken diğerleri daha henüz sonuçları görülmeden kısa sürede devre dışı bırakıldı.  Selçuk’un reform paketini AKP nin hedefleri açısından bir şimdilik bir değeri görünmüyor, ileride paketin içine kendilerine yarayacak bazı düzenlemeler ekleyebilirlerse o bölümleri sürdürebilirler. Bütün bunları alt alta topladığınızda her konuya ideolojik yaklaşan eğitim yöneticilerinden oluşan bir camia en iyi niyetli projelere bile art niyet yerleştireceğinden kimse kuşku duymamaktadır.

Eğitim camiasının genel kanaati “yeni eğitim sistemi” olarak bakan tarafından açıklanan sistem iyi niyetle hazırlanmış olsa bile onların planladıkları şekliyle uygulanma şansı bulunmuyor. Bakanın son günlerde açıkladığı “2023 eğitim vizyonu, öğretmen strateji belgesi, performans sistemi” ile yeni açıklanan “yeni eğitim sistemi” gibi uzun vadeli projeler ilerleyen günlerde ya rafa kaldırılacak ya da partinin ülkeyi işgal girişiminin aracına dönüştürülecektir.
 

Son güncelleme: 11:48 27.05.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı