Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yapılan başvuruda, mahkemeye gönderilen şikayet fakslarının toplam sayısının 1 milyonu geçtiği iddia edildi.
İddiayı gündeme getiren ise Sözcü Gazetesi köşe yazarı Can Ataklı.
15 Ekim Pazartesi günkü yazısında, Ataklı, Erdoğanın diploması ile ilgili yurtdışında giderek büyüyen bir kampanya bulunduğuna dikkat çekti ve AİHMe yapılan başvuruda, Cumhurbaşkanı seçilme hakkı olmayan biri aday oldu ve kazandı, böylelikle başka adayların önü kesilmiş oldu, bu siyaset yapmak isteyenlerin hakkına tecavüzdür gerekçesinin masaya getirildiğini hatırlattı.
AİHMin bu başvuruyu ciddiye alarak inceleme kararı verdiğine dikkat çeken Ataklı, Böylelikle Recep Tayyip Erdoğanın Türkiyede ulaşılamayan diploması artık Avrupanın da konusu haline geldi yorumunu yaptı.
Ataklı, başvurunun kim tarafından yapıldığını ve süreci şöyle özetledi:
Girişimcilerin başını çeken Evrensel Yol Partisi Genel Başkanı Metin Güler, üniversite mezunu olan ve bu nedenle hakkının gasp edildiğine inanan herkesi AİHMe şikayetçi olmaya davet etmişti. Bir ay kadar önce size duyurmuştum, o sıralar AİHMe şikayet dilekçesini faksla yollayanların sayısı 200 bini bulmuştu.
Geçen hafta Metin Gülerle telefonda konuştum. “Faks çekenlerin sayısı 1 milyonu geçti” dedi. Gerçekten çok şaşırdım. Çünkü başvuru sistemi mail üzerinden çalışmıyor, imzalı dilekçenizi AİHMin faksına göndermeniz gerek. Bu sayının 1 milyonu geçmesi ilk anda inandırıcı bile gelmeyebilir.
Metin Güler, “Bu nedir ki, biz 5 milyonu hedefledik. Türkiye beklenmedik bir anda Erdoğanın diplomasının geçersiz olduğu gerçeği ile karşılaşacak” dedi. Konuyu merak eden ya da ilgilenenler sosyal medya üzerinden dilekçe örneklerine de diploma girişimcilerinin çalışmalarına da ulaşabilirler.
Ataklı, yazısının ilerleyen bölümlerinde ise, rahip Andrew Brunsonun mahkeme tarafından tahliye edilmesini ve ülkesine dönmesini ele aldı.
Türkiyenin Brunsonun serbest bırakılması karşılığında bir şey alamadığına değinen Ataklı, Amerikanın baskısına dayanamayarak dik duramayan iktidar, papazı verdi ama görünen o ki karşılığında bir şey alamadı. Amerika Başkanı zaten bunu ilan etti. Buna rağmen O kadar da değil canım el altından bir şeyler alınmıştır diye düşünmek isteyen iyi niyetli çok kişi var. Bana göre o da olmadı. Eğer papaz için tahliye kararı verilip yurtdışı yasağı kaldırılsa bu doğru olabilirdi. Oysa papaza ceza verildi. Hesapta yargımız aklandı. Ama karşılığında bir şey alınamadı. Sadece çok ağır biçimde aşağılandık. Bu kadar aşağılanmamız bir hayaldi ama gerçek oldu eleştirisinde bulundu.