Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Yalova’da polisle girdikleri çatışmada öldürülen 6 IŞİD militanından 2’sinin emniyet tarafından bilinen simalar olduğunu; Zafer Umutlu ve Haşim Sordabak adlı IŞİD’lilerin “silahlı terör örgütü üyeliği”nden yargılandığını ve beraat ettiklerini yazdı.
2 IŞİD militanının ‘Ahlak Sünnet Dergisi’nin Yalova temsilciliğinde radikalleştiğini kaydeden Saymaz, Zafer Umutlu’nun evinde geçmişte ‘Cihat&Şehadet’ adlı yasaklı kitap bulunduğunu kaydetti. Saymaz şöyle devam etti:
“Emniyette verdiği ifadesinde, itikadına uymadığı için Diyanet’in imamlarının arkasında namaz kılmadığını ifade etti. Cuma namazı kılmak için Ahlak Sünnet Dergisi bürosuna gittiğini, sohbetlere ve din derslerine katıldığını anlattı.
Umutlu, bir telefon görüşmesini açıklarken, ‘siyasi görüşlerini’ şu sözlerle savunuyor:
‘Erdoğan’ın devleti İslami kurallara göre yönetmediğini, eylem ve söylemleri nedeniyle cumhurbaşkanını kafir gördüğünü, O’nun Atatürk ve laik sisteme devam etmesinin, 10 Kasım’da Anıtkabir’e gitmesinin kendisi açısından küfrün delili olduğunu, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık yemini eden polislerin kafir olduğunu, askerlik ve oy kullanmanın küfür olduğunu, devleti ve yöneticilerini tağut olarak gördüğünü…”
“Siz kafirsiniz” diyerek ailesine saldırdı
IŞİD-Horasan üyesi Haşem Sordabak’ın ise daha önce aile içi kavganın polise yansıması üzerine IŞİD dosyasına girdiğini kaydeden Saymaz, Haşem Sordabak’ın, kardeşi Mehmet Cami ile birlikte aile üyelerine, “Siz kafirsiniz, annem sizin yanınızda bulunmayacak. Annemi de alıp cihat için götüreceğiz” diyerek babalarını ve kardeşlerini dövdükleri, tabancayla ateş ettiklerini yazdı.
Anne Saadet Sordabak, ifadesinde, “Oğullarım IŞİD’in gerçek Müslüman olduğunu, İslam devleti kuracaklarını, kafir olduğumuzu, gücü ele geçirdiklerinde onlarla olmadığımız takdirde bizi öldüreceklerini söylemeye başladılar. Oğullarımın radikalleşmesinin, babaları ve kardeşlerine silah sıkacak raddeye gelmelerinin Ahlak Sünnet Dergisi’nde aldıkları sohbetler neticesinde olduğunu düşünüyorum.” derken, baba Maşallah Sordabak ise şunları söyledi:
“Oğlum Musa’nın ‘İŞİD’li olmayan herkes kafirdir, başlarının kesilmesi vaciptir’ diye konuşup bizi tehdit etti. Abdulcabbar isimli oğlum askere gidip geldi. Geldikten sonra oğullarım ‘Nasıl tağut devletin askeri olursun kafirsin’ diye tehdit ettiler.”
İddianamede Haşem Sordabak’ın, “Yeryüzünde bir tane hak yol var ise bu da IŞİD’tir. Hepimiz ona katılıp cihat etmeliyiz” dediğinin de belirtildiğini kaydeden Saymaz, 14 Ekim 2024’te tutuklanan Sordabak’ın, ikinci duruşmasının görüldüğü 18 Nisan 2025’te tahliye edildiğini belirtti.
Saymaz, köşesinde şunları yazdı:
“Zafer Umutlu, Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması yapılan IŞİD-Horasan Davası’nın 18 sanığından biri.
1999 doğumlu.
Bitlis Güroymaklı.
Evinde ‘Cihat&Şehadet’ adlı yasaklı kitap bulundu.
Emniyette verdiği ifadesinde, itikadına uymadığı için Diyanet’in imamlarının arkasında namaz kılmadığını ifade etti. Cuma namazı kılmak için Ahlak Sünnet Dergisi bürosuna gittiğini, sohbetlere ve din derslerine katıldığını anlattı.
Umutlu, bir telefon görüşmesini açıklarken, ‘siyasi görüşlerini’ şu sözlerle savunuyor:
“Erdoğan’ın devleti İslami kurallara göre yönetmediğini, eylem ve söylemleri nedeniyle cumhurbaşkanını kafir gördüğünü, O’nun Atatürk ve laik sisteme devam etmesinin, 10 Kasım’da Anıtkabir’e gitmesinin kendisi açısından küfrün delili olduğunu, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık yemini eden polislerin kafir olduğunu, askerlik ve oy kullanmanın küfür olduğunu, devleti ve yöneticilerini tağut olarak gördüğünü…”
Umutlu, tutuklanmadı.
Dava 21 Ekim 2025’te bitti.
Umutlu ve 14 sanık silahlı terör örgütü üyeliğinden beraat etti.
Şu tesadüfe bakın…
Gerekçeli karar Umutlu’ya dün tebliğ edildi.
Adresinden ayrıldığı ve yeni adresi bulunamadığından evrakı kapıya asıldı.”
