Başkent Ankara’da 24 Ocak 1993’te evinin önünde düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden Uğur Mumcu ile Ankara Barosu eski Başkanı Muammer Aksoy, akademisyen Bahriye Üçok ve siyasetçi Ahmet Taner Kışlalı’nın ölümünün de aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayeti kapsayan davanın 13’üncü duruşması 22 Eylül Pazartesi günü görülecek.
Kamuoyunda “Umut Davası” olarak adlandırılan yargılamada ifade vermesi için eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a tebligat yapılmıştı. Ağar’ın çağrıya uyup duruşmaya katılıp katılmayacağı bilinmiyor.
Mahkeme tebligat talebini kabul etti ama yapmadı
Davanın görüldüğü Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bu yılın başında Mumcu Ailesi’nin dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın tanık olarak dinlenmesi talebini kabul etmişti. 12 Mayıs’taki duruşma öncesi tebligat yapılamadığı için Ağar dinlenememiş, Mehmet Ağar’ın “adresinde bulunamadığı” gerekçesiyle tebligat yapılamaması ise hem ailelerin hem de avukatların tepkisini çekmişti.
DW Türkçe’nin edindiği bilgiye göre Ağar’ın sistemde görünen iki ayrı adresine yeni tebligatlar gönderildi ve bu sefer tebligatlardan biri Ağar’a ulaştı. Tebligatta Ağar’ın Ankara’da 22 Eylül’de saat 11:00’de başlayacak duruşmada hazır olması istendi. Ankara’ya gidememesi durumunda bulunduğu ildeki adliyeye giderek SEGBİS (Adalet Bakanlığı Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile duruşmaya bağlanması uyarısında bulunuldu.
Aile ve avukatların beklentileri Mehmet Ağar’ın davaya gelmeyeceği yönünde. Gelmemesi durumunda mahkeme Mehmet Ağar hakkında “zorla getirme” kararı alabilir. Ağar’ın 2009 yılında yargılandığı Susurluk davasına katılmaması üzerine hakkında “zorla getirilme” kararı çıkmıştı. Mehmet Ağar eğer davaya gelir ve faili meçhullere ilişkin tanıklık yaparsa hem avukatlar hem de mahkeme soru yöneltebilecek.
Firari sanık Oğuz Demir nerede?
Davanın 11’inci duruşmasında Avukat Turgut Kazan, Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 1993’ten Susurluk kazasının yaşandığı 1996 yılına kadar üç yıllık dönemde faili meçhul cinayetlerin yaşandığını vurgulayarak “Bu dönemin baş kahramanı Mehmet Ağar’dır” demişti.
Mumcu Ailesi tarafından mahkemeye sunulan dilekçede Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’nun Mehmet Ağar ile yaptığı görüşmeye atıf yapılıyor. Avukatlar, dönemin Emniyet Genel Müdürü Ağar’ın taziye ziyaretinde Güldal Mumcu’ya “Bir duvar örülüyor sanki” şeklinde sözler kullanması üzerine Güldal Mumcu’nun “Bir tuğla çekin, duvar yıkılsın” dediği, Ağar’ın ise “tuğlayı çekemem” ifadelerini kullandığı hatırlatılıyor.
Bu çerçevede Mehmet Ağar’ın Emniyet ve İçişleri Bakanlığında yaptığı görevler nedeniyle tanıklığının gerekli olduğu kaydediliyor.
Mahkeme heyeti ayrıca Uğur Mumcu’nun aracına bombayı koyduğu öne sürülen firari sanık Oğuz Demir’in Avustralya’da bulunup bulunmadığının araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğü ile Dışişleri Bakanlığına müzekkere yazılmasına karar vermişti.
Umut Davası nasıl açıldı?
Uğur Mumcu cinayetinin üzerinden 32 yıl geçmesine karşın hâlâ aydınlatılmış değil. “Umut Davası” 2000 yılı başında İstanbul’da Hizbullah örgütüne ait bir eve yapılan baskına dayanıyor. Ele geçirilen belgelerin ardından 22 faili meçhul cinayetin dosyası yeniden açıldı. Soruşturmanın ardından açılan davada, sanıkların “Tevhid Selam Kudüs Ordusu” ve “İslami Hareket” örgütleriyle bağlantılı oldukları iddia edildi.
Mumcu’nun aracına bombayı koyduğu iddia edilen firari Oğuz Demir ise 2000 yılındaki bir operasyonda yakalanmak üzereyken kaçmayı başardı. Demir’in baskını önceden haber aldığı da iddia ediliyor.
Mumcu Ailesi ve avukatları, Ağar’ın 1993 yılına kadar emniyette aktif görevlerde 1993-1996 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğünde, sonrasında da Adalet ve İçişleri bakanlıkları görevlerinde bulunması nedeniyle söz konusu faili meçhul cinayetlere dair kritik bilgileri olduğuna inanıyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – KIVANÇ EL