• Turkhane Logo

Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu’dan Mehmet Ağar’ın ifadesine tepki: “Avucunuza aldığınızda kay�

12:50 23 September 2025 Tuesday
Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu’dan Mehmet Ağar’ın ifadesine tepki: “Avucunuza aldığınızda kay�





Gazeteci Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu Aybars, babası Uğur Mumcu’nun öldürülmesine ilişkin yürütülen davaya katılan dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın ifadesine ilişkin, “Avucunuza aldığınızda kayıp giden, sıkmaya çalıştığınızda parçalanan, geriye köpüğünden başka bir şey bırakmayan sözler. Çünkü o ‘duvar’, yıllardır gerçeğin üstüne örüldü; o ‘tuğla’ yıllardır adaletin önüne bırakıldı” dedi.



Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerine ilişkin davanın 13’üncü duruşması, dün Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tanık olarak dinlendi.



Duruşmaya katılan ve Ağar’a sorular da yönelten Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu Aybars, bugün Kısa Dalga’daki köşesinde duruşmayı, babasının suikastı öncesinde ve sonrasında yaşananları aktardı. Özge Mumcu Aybars, Ağar’ı “Devletin kara kutusu”, Ağar’ın mahkemedeki ifadesini de “Sabun köpüğü” olarak niteledi.



Türkiye siyasetinde kara kutuların uçak kazalarından farklı olarak devletin her çarpışmasında gerçeği karanlığa gömen bir işlev gördüğünü belirten Mumcu, duruşmaya katılmasını beklemedikleri Ağar’ın verdiği ifadeyi, “Ama geldi. Belki kendi hikâyesini yeniden yazmak için, belki başka dengeler için” diye yorumladı. Mumcu, Ağar’ın “Duvar da çekerim, tuğla da çekerim. Ölümü göze almış bir insanım. Cinayetlerin çözülmesi devlet için de bir şeref olurdu” sözlerinin güçlü görünmek için özellikle seçildiğini ifade ederken Ağar’ın babasıyla kurduğunu iddia ettiği ilişkilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.



Avukat Emin Değer’in tanıklığını anlattı



Mumcu, Uğur Mumcu davası avukatlarından Emin Değer’in Ağar ile Güldal Mumcu arasında gerçekleşen görüşmenin tanığı olduğunu belirterek, Değer’in verdiği bir röportajda şunları söylediğini aktardı:



“Ağar geldi gece. Eğer yanılmıyorsam, sanırım sonradan çıkardı. Gözlerindeki o kara gözlükler vardı. Ben kara gözlüklü insanlara karşı öteden beri hep tepkiliyim. Nedense hoşlanmam yani. Çünkü göz çok önemlidir bana göre. Güldal Mumcu şeyi anlattı, olayı anlattı. Baştan itibaren o günkü olayı anlattı. Olayın olduğu günkü olayı anlattı. Gelişmeleri anlattı. Gayet sakin dinliyor. Arada küçük sorular soruyor ama önemli şeyler değil onlar. Bir noktaya geldi. İstanbul Emniyeti’nin soruşturma evrakındaki tahrifata değindi. Elindeydi o evraklar. O tahrifatı anlattı, gösterdi kendisine. Ne diyorsunuz buna dedi. Olabilir bunlar dedi. Yorgunluğuna gelir dedi. Çocukların mutlaka özel bir amaçla herhangi bir kanıtı karartmak amacıyla yaptıklarını sanmıyorum. O görüşmede Güldal Mumcu suikasta ilişkin varsayımlardan, iddialardan, kanıtlardan söz etti. Sahte tanıklar. Tahrif edilmiş belgeler, yılgın savcılarla soruşturma gölgeleniyor. Buna karşın şüpheliler listesi uzadıkça uzuyor. Zanlı adları karanlıkta bir duvar gibi tuğla tuğla örülüyor. Güldal tekrar söz aldı. Güldal Mumcu: Görüyorsunuz Ağar dedi. Olay bir yerde bitmiyor. Her şey bir tuğla üst üste yığılmış gibi bir duvar halinde yükseldi önümüze dedi. Altından bir tuğla çekerseniz hepsi yıkılır dedi Güldal Mumcu. Çekin yıkılsın dedi. Yapamam dedi. Neden yapamazsınız dedi. Tekrar yapamam dedi. O halde çekilin dedi. Başkası yapsın dedi. Onu da yapamam dedi. Güldal Mumcu bu konularda ben onu tanıdım. Gerektiğinde gerçekten sözünü hiç budaktan, gözünü budaktan, dilini sözden sakınmayan çok yürekli bir insan. O halde siz altında kalırsınız dedi.”



“O duvar yıllardır gerçeğin üstüne örüldü”



Mumcu ayrıca Ağar’ın ifadesi için, “Avucunuza aldığınızda kayıp giden, sıkmaya çalıştığınızda parçalanan, geriye köpüğünden başka bir şey bırakmayan sözler. Çünkü o ‘duvar’, yıllardır gerçeğin üstüne örüldü; o ‘tuğla’ yıllardır adaletin önüne bırakıldı” yorumunu yaptı. Mumcu, yazısına avukatlarının mevcut duruşma ile ilgili önemli detayları sorduğu sırada Ağar’ın ses sistemini suçlayarak detaya girilmesin diye özel bir uğraş içinde olduğunun dikkatinden kaçmadığını da ekledi.



Babasının ölümünün babasının gazeteci dostlarının ölümünün sorgulandığı kadar araştırılmamasına tepki gösteren Mumcu, sadece süreçlerin haber yapıldığını, çoğunlukla haber harici süreçlerin romantize edildiğini ifade etti.



Mumcu, yazısını şu ifadelerle bitirdi:



“Aile olarak yıllardır sabunlanarak kayan bilgilerle ve defalarca ertelenen duruşmalarla karşılaşsak da o gerçeğin peşinden gitmeyi sürdürdük. Devletin her zaman kara kutuları olacak bunda eminim; onların da bir görevi var ve bilerek ya da bilmeden, farklı güçlerin sarmalında manipüle olabiliyorlar. Kendilerini ne kadar güçlü sansalar da: ‘Kartal için bir güvercini mağlup etmek bir şeref değildir.’ O güvercinin gölgesine sığınmanın nedenini de hep beraber izleyeceğiz.”

Son güncelleme: 12:50 23.09.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı