• Turkhane Logo

Türkiye'yi terk etmek zorunda kalan eğitimcilerin mücadelesi

Son üç yılda görevlerinden ihraç edilen, haklarında dava açılan yüzlerce eğitimci Türkiye'yi terk etti. Aralarında akademisyenlerin de yer aldığı eğitimciler yaşadıkları zorlukları DW Türkçe'ye anlattı.

11:33 02 Haziran 2019 Pazar
Türkiye'yi terk etmek zorunda kalan eğitimcilerin mücadelesi
Son üç yılda görevlerinden ihraç edilen, haklarında dava açılan yüzlerce eğitimci Türkiye'yi terk etti. Aralarında akademisyenlerin de yer aldığı eğitimciler yaşadıkları zorlukları DW Türkçe'ye anlattı.

Davalar ya da alınan ihraç kararları nedeniyle Türkiyeyi terk etmek zorunda kalan eğitimciler farklı ülkelerde, zor şartlar altında hayatlarına devam ediyor. Üniversiteler ya da diğer eğitim kurumlarında kadro bulamayan eğitimcilerin bazıları çocuk bakıcılığı, garsonluk, inşaat işçiliği yapıyor.

2016da Güneydoğu illerinde yapılan askeri operasyonlardaki insan hakkı ihlallerine dikkat çekmek için Barış Bildirisine imza atan bin 128 akademisyene soruşturma açılmıştı. Birçoğu işinden çıkarılırken, 536sı hakkında terör örgütü propagandası yapmak iddiasıyla dava açıldı.

15 Temmuz 2016daki darbe girişiminin ardından çıkarılan KHKlarla görevlerinden ihraç edilen toplam akademisyen sayısı altı binden fazla. KHK ile ihraç edilen öğretmenlerin sayısıysa 30 bini aşkın.


Dava, soruşturma ve ihraçlarla işsiz kalan yüzlerce eğitimci Türkiyeyi terk etmek zorunda kaldı.

Geçinmek için çocuk bakıcılığı yapıyorum

30 yaşındaki K.İ. de o isimlerden biri. ODTÜ Felsefe Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışırken barış bildirisine imza atmış ve hakkında dava açılmış. Pasaportu iptal olur çekincesiyle doktorasını yapmak üzere Parise gitmiş.

K.İ., doktora öğrencisi olduğu için bin 400 euro maaş alıyor. Akademisyen, bu parayla geçinmenin imkansız olduğunu söylüyor. Paristeki 16 metrekarelik dairesi için Ankarada ödediği kiranın yaklaşık 10 katını ödüyor. Üstelik yaşadığı ev çok eski ve rutubetli. Bu da akademisyenin astım hastalığını tetikliyor.

Akademisyen biraz daha fazla para kazanmak için çocuk bakıcılığı yapıyor. En son ne zaman bir restoranda yemek yedim hatırlamıyorum diyen K.İ., akşam saatlerinde çocuk bakıcılığı yaptığında saatte 10 euro kazanıyor. Gündüz saatlerinde çocuğun altını değiştirmek ya da yıkamak zorunda olduğunda saatlik ücreti 13 euroya çıkıyor. ODTÜdeki hayatımdan sonra ilginç bir tecrübe oldu benim için diyor akademisyen. Orman içindeki eski okulunu ve dostlarıyla yaptığı sohbetlerin özlemini çektiğini söylüyor.

İnşaat işçiliği, bahçıvanlık, gazete dağıtımı

KHK ile atıldıktan sonra Fransaya yerleşen eğitimciler arasında Şanlıurfa Eğitim-Sen eşbaşkanı, sınıf öğretmeni Leyla Topçu Seçici ve eşi de var.

30 yaşındaki Leyla Topçu Seçicinin aynı yaştaki sınıf öğretmeni eşi Kadri Topçu Fransadaki üç yıllık hayatında çeşitli işler yapmak zorunda kalmış. Zor şartlar altında hayatlarını devam ettiren Topçunun yaptığı işler arasında yol inşaatı işçiliği ve gazete dağıtımcılığı var. Şu sıralardaysa bahçıvanlık yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor.

5 yaşında Nujin isimli bir de kız çocukları olan çiftin tek dileği ülkelerine geri dönebilmek. Her sabah bir umutla Türkiye gündemine dair haberleri takip ettiklerini ancak ülkedeki gidişatın düzelmediğini görerek umutlarını ertelediklerini söylüyorlar.
Buket Türkmen

Avrupadaki bürokrasi de akademisyenlerin belini büküyor

Bildiriyi imzaladıktan sonra hakkında açılan davada 15 ay hapis cezası alan, Galatasaray Üniversitesindeki görevinden istifa edip Parise yerleşen bir başka eğitimci de Doç. Buket Türkmen. Şimdilerde İleri Araştırmalar Enstitüsünde çalışan Türkmen de, iş bulamayan pek çok eğitimcinin Avrupanın çeşitli kentlerinde garsonluk ya da işçilik yaptığını teyit ediyor.

Türkmen, çalışan akademisyenlerin iş bulamayanlara yardımcı olduğunu, aralarında bir dayanışma fonu oluşturduklarını da anlatıyor.

Ancak Türkmenin durumu da diğer akademisyenler gibi belirsiz. Üniversitelerde kontratlı iş bulmanın zorluğuna dikkati çeken 48 yaşındaki sosyolog, eylül ayında sona erecek kontratı için şimdiden stres yaşıyor. Nerede olacağım, iş bulup bulamayacağım belirsiz. Uykusuz geceler geçiriyorum diyen Türkmen, işsiz kalmamak adına Fransada devlet memurluğu için dahi başvuruda bulunmuş.

Türkmene göre yurt dışında olmanın belki de en zor yanı bürokrasinin ağır işliyor olması. Zira eğitimcilerin çoğu sağlık hakkı olmadan yaşıyor. Tedavi olması gerektiğindeyse para ödeyemiyor.

Türkiyeye dönmek istemiyorum

42 yaşındaki siyaset bilimci Çetin Gürer ise akademik kariyerine Almanyanın Bremen kentinde devam ediyor. Kentin üniversitesinde ders veren Gürer eğitimcilerin, dava ve KHKlarla ülkeden sürülmesinin ardından Türkiyede akademinin içinin boşaltıldığını savunuyor.



Yargılanmasına hala devam edilen Gürer şu yorumu yapıyor: Türkiyede akademi diye bir kurum kalmadı. Sürülen akademisyenlerin yerine yandaş hocalar getirildi. Kimin kimi ne zaman ihbar edeceği belli değil. Özellikle öğrenciler bu durumdan çok rahatsız. Bu korku iklimi beraberinde oto sansürü de getiriyor.

Eşiyle birlikte tüm hayat planlarını Türkiyede yaşamaya dair yaptıklarını fakat hem imza hem de darbe girişimiyle her şeyin değiştiğini söyleyen akademisyen, uzun bir süre ülkesine dönmek istemiyor. Zira akademisyen, hakkında fişleme yapılıp yapılmadığı konusunda şüpheler taşıyor.

 Deutsche Welle Türkçe

Son güncelleme: 11:33 02.06.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı