Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Dosya avukatlarından Medine Turantaylak, en başında iki farklı erkeğe ait bulunan DNA’nın yanı sıra Rojin Kabaiş’in atletinde de kan örneğinin tespit edildiğini ancak ne DNA’ların ne de bir kadına ait olan bu kan örneğinin hala kime ait olduğunun tespit edilmediğini aktardı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in (21) şüpheli ölümü gündemdeki yerini koruyor. Kaldığı öğrenci yurdundan 27 Eylül 2024 tarihinde ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan Rojin Kabaiş’in cenazesi, 18 gün sonra yani 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi’nin sahilinde bulundu.
Şüpheli ölümün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen gizlilik kararının sürdüğü soruşturmada belirsizlikler devam ediyor. Ölüm yıldönümüne sayılı günler kalırken ise, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin talebiyle 14 Eylül’de sanal medya paylaşımlarına erişim engeli getirildi. Dosya avukatı Medine Turantaylak, yaşananlarla ilgili Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
ADLİ TIP KURUMU RAPORU
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporuna dikkat çeken Medine Turantaylak, “Söz konusu raporda ölüm nedeni ‘suda boğulma’ olarak belirtildi. Ancak aradan bir yıl geçmesine rağmen hala net bir sonuç yok. İkinci kez istenilen ATK raporunda da, ölüm tarihinin kaybolma tarihi ile aynı gün olduğu bildirildi. Yine önem arz eden diğer bir gelişme ise, Rojin Kabaiş’in vücudunda iki erkeğe ait bulunan DNA örneğidir. İki erkeğe ait DNA’nın Rojin’in vücudunun neresinde bulunduğu konusunun incelenmesini istedik? Yine bulaş riski adli tıp raporu ile bertaraf edildi fakat hala DNA’nın vücudun neresinde olduğuna dair bir rapor sunulmadı” diye belirtti.
DOSYADA GELİNEN AŞAMA
Dosyada devam eden gizlilik kararına dikkat çeken Medine Turantaylak, “gizlilik kararı”nın hukuka uygun yürütülmesi durumunda dosya için gerekli olduğunu dile getirerek, ekledi: “Esasen dosyalarda verilen gizlilik kararı, delillerin karartılmaması ve şüpheliler bakımından herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşmaksızın verilen bir önlemdir. Rojin Kabaiş dosyası özelinde ilk aşamada uzunca bir süre dosyaya gelen bilgi ve belgeler hata gizlilik kapsamı dışında kalan bilgi ve belgeler bizden gizlendi. Otopsi raporunu savcıdan talep etmemize rağmen raporun geldiği bildirilmedi ve biz de kamuoyuyla birlikte yandaş medyadan öğrendik. Geldiğimiz noktada atanan ikinci savcıdan sonra aile ve avukatlara yönelik kısıtlamalar kısmi olarak kaldırıldı. Birçok bilgi ve belge tarafımızla paylaşıldı ve ancak bu aşamada bizimle paylaşılan veriler kısıtlı.”
ROJİN’İN ATLETİNDE TESPİT EDİLEN KAN
Dosya ile ilgili medyada yer alan birçok bilginin asılsız olduğunu söyleyen Medine Turantaylak, tek doğru bilginin rapordaki iki erkeğe ait DNA örneği ile Rojin Kabaiş’in atletindeki kan izi olduğunu aktardı. Medine Turantaylak, “Ancak bu DNA’ların kime ait olduğu ve vücudun neresinde olduğu belli değil. Yine atlete bulunan kanın, Rojin dışında başka bir kadına ait olduğu fakat atletteki kanın hangi kadına ait olduğu tespit edilebilmiş değil. Bunlar doğru bilgiler ancak hala bir şüpheli tespiti bulunmuyor” diye belirtti.
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ VE CEZASIZLIK
Şüpheli kadın ölümlerinin dosyalarına işaret eden Medine Turantaylak, soruşturmada en başta yapılması gerekenler yapılmadığı için bu ölümlerin arttığını dile getirdi. Bu dosyalarda delillerin bulunmadığını belirten Medine Turantaylak, “Rojin Kabaiş ilk kaybolduğunda yeterli arama ve kurtarma çalışması yapılsaydı belki de bugün dosyada geldiğimiz nokta başka olurdu. İlk kaybolduğunda savcıyla görüştük ve arama kurtarma çalışmalarının yeterli olmadığını ifade ettik. Gece vakti arama kurtarma çalışmalarının yapılmadığını söyledik fakat buna rağmen yeterli düzeyde bir arama kurtarma yapılmadı. Rojin’in bedeni uzun süre suda kaldı. Raporda da, cenazenin bulunduğu ana kadar suda kaldığı söylendi. En başta yapılması gereken yapılsaydı, deliler hızlı toplansaydı, Rojin gibi kaybolma vakalarında yeterli arama kurtarma yapılsaydı daha fazla veri elde ederdik. Suda kalma süresi daha kısa olsaydı otopsi raporunda başka veriler olabilirdi. Yargının aslında yapması gereken şu; Türkiye’de bir kadın kırımı olduğu kabul edilmeli ve bu kırıma karşı yargının ivedi ve hızlı bir şekilde davranmasıdır. Deliler kaybolmadan toplansa belki de bu kadar cezasızlıkla sonuçlanan dosya görmeyeceğiz. Faillerin yargılandığı dosyaları göreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELEMİZ CEZASIZLIĞA KARŞI’
“Rojin Kabaiş dosyasının gelinen aşamada bir cezasızlığa doğru gittiğini söylemek mümkün değil” diyen Medine Turantaylak, şöyle devam etti: “Esas mücadelemiz dosyada herhangi bir cezasızlık politikasının uygulanmamasıdır. Gerçek faillerin bulunması ve Rojin’e ne olduğunu öğrenmemizdir. Bu aşamada cevabını beklediğimiz soruların yanıtlanmasıdır. Aslında adli tıptan beklediğimiz raporun cevabının gelmesi bizim için önemlidir. Rojin için adalet sağlansın. İnsanlara, bıkmadan usanmadan ‘Rojin’e ne oldu?’ sorusunu sormaları çağrısı yapıyoruz.”
KAYNAK: MEZOPOTAMYA AJANSI – ÖZLEM YACAN / ZEYNEP DURGUT