Fenomenler operasyonu kapsamında tutuklanan Neslim Güngen ve eşi İnanç Güngen’in ilk duruşması görüldü. İnanç Güngen, mahkemede işyerini dönemin Sanayi Bakanı Mustafa Varank ile görüşerek açtığını öne sürdü. Mahkeme tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında gerçekleştirilen “Fenomenler operasyonu”nda aralarında güzellik merkezi sahibi ve sosyal medya fenomeni Neslim Güngen ile eşi İnanç Güngen’in de bulunduğu 26 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Operasyonla ilgili Güngen çiftinin 91 yıl 9 aydan 308 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 51 şüpheli için ise delil yetersizliği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.
Birgün’den İsmail Arı’nın haberine göre, operasyonla ilgili davanın ilk duruşması 29 Eylül’de Küçükçekmece 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 19’u tutuklu toplam 26 sanığın yargılandığı davada savunma yapan Neslim Güngen, “Brezilya’da ödül almış bir kadınım, alkışlanmam gerekirken şu an burada haksız yere yargılanıyorum” dedi. Eşi İnanç Güngen ise şunları söyledi:
“Ng Özel Sağlık Şirketi’nin yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum, Sağlık Bakanlığı’nın şartlarını tamamen yerine getiriyoruz, ben bu iş yerini Sanayi Bakanı (Dönemin Bakanı Mustafa Varank) ile görüşerek açtım. Suçlamaları kabul etmiyorum… Evime tahliye kararı geldi, benim artık evim de yok. Mal varlığıma da tedbir koyulmuştur… Benim sadece otoparkımda 40 milyonluk arabalarım vardır, arabalarıma el konulmuştur, altı aylık birikmiş kiramızı eşimin avukatı yatırmıştır, kira borcu yatırıldıktan yedi gün sonra tutuklandık.”
Mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verince Neslim Güngen, heyete hitaben “Yazıklar olsun, makamlar geçicidir, haysiyetler kalıcıdır, bana yaşattıklarınızı yaşamadan ölmeyin” dedi. Bir sonraki duruşma 7 Ocak’ta yapılacak.
Dava hakkında
Davanın iddianamesinde, Neslim Güngen’in güzellik merkezine gittikten sonra vücutlarında yanık, enfeksiyon ve yaralar gibi kalıcı sorunlar meydana gelen mağdurların şikâyetçi ifadeleri yer almıştı. Savcı tarafından yapılan değerlendirmede, örgütün sahte kalfalık ve usta öğretici belgeleri ile eğitim düzeyi yeterli olmayan personel çalıştırarak, Sağlık Bakanlığı onayı olmayan, sahte belgelerle kayıtdışı kullanılan cihazlarla halk sağlığını tehlikeye attığı ve bu sayede örgütün haksız kazanç sağladığı belirtildi.