Merkez bankası uzun yıllardır ülkenin güney bölgesindeki küçük çaplı madencilerden satın aldığı altınları arıtıp para karşılığı altın olarak uluslararası döviz rezervi olarak kullanıyordu ancak bu durum ülkedeki sosyalist ekonominin çökmesiyle beraber alt üst oldu.
Madencilik Bakanı Victor Cano’nun düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamaya göre: “”Artık bu işlemi müttefik ülkelerde yapıyoruz. Düşünün, altınlarımızı İsviçre’ye yollasak ve yaptırımlar yüzünden bize geri veremeyeceklerini söyleseler ne olurdu...”
Cano hangi Türk şirketleriyle çalıştıklarını veya ne kadar altının Türkiye’de arıtıldığını açıklamasa da, bu sene devletin küçük madencilik şirketlerinden 9.1 ton altın satın aldığını belirtti.
Türkiye’de rafine edilen altınlar daha sonra Venezuela’ya geri getirilip merkez bankasının varlık portföyüne dahil oluyor.
ABD geçtiğimiz yıl insan hakları ihlalleri ve anti-demokratik davranışlar yüzünden Venezuela’ya çok sayıda yaptırım uygulamaya başladı. Bunların arasında ABD vatandaşlarının Venezuela’dan ve devletin sahibi olduğu tüm şirketlerden yeni tarihli borçları satın almasının tamamen yasaklanması da bulunuyor.
Venezuela Başkanı Nicolas Maduro ülkede artık sürekli hale gelmiş olan gıda ve ilaç kıtlığı ile Haziran ayında %46.000 oranına ulaşan enflasyon için söz konusu yaptırımları suçluyor ve “ekonomik bir savaş” içinde olduklarını söylüyor.
Bakan Cano’nun açıklamaları, hükümetin ülkenin en büyük döviz kaynağı olan petrol üretimindeki azalma yüzünden oluşan bütçe açığını telafi etmek için Türkiye’ye altın sattığını iddia eden muhalefet lideri Julio Borges’e cevap olarak yaşandı. Cano “Türkiye’ye altın kaçakçılığı yapmıyoruz” şeklinde konuştu.
