• Turkhane Logo

TÜİK enflasyon sepetini 20 aydır açıklamıyor

DİSK’in kazandığı davaya rağmen TÜİK, enflasyon sepeti verilerini hâlâ açıklamıyor. 2024 Ocak ayı enflasyonu ise yarın sabah 10.00’da açıklanacak.

20:11 04 Şubat 2024 Pazar
TÜİK enflasyon sepetini 20 aydır açıklamıyor
DİSK’in kazandığı davaya rağmen TÜİK, enflasyon sepeti verilerini hâlâ açıklamıyor. 2024 Ocak ayı enflasyonu ise yarın sabah 10.00’da açıklanacak.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 409 ürünün aylık fiyat değişimlerini gösteren ve enflasyon sepeti olarak bilinen “madde sepeti ve ortalama madde fiyatları” tablosunu 20 aydır açıklamıyor.

Enflasyon sepeti olarak bilinen bu tablo sayesinde hangi ürününün fiyatının en çok arttığı kamuoyu tarafından öğrenilebiliyordu. Ancak TÜİK, Haziran 2022’den beri bu verileri kamuoyuyla paylaşmıyor.
TÜİK, madde sepeti fiyatlarını açıklamamasını ‘Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) standartlarına uyum’ gerekçesine dayandırsa da 20 ay geçmesine rağmen ne veriler kamuoyuna açıklanıyor ne de Eurostat standartlarına uyum gerçekleştirilebilmiş değil.
DİSK, TÜİK’e enflasyon sepeti verilerini açıklamamasından dolayı dava açtı. Ankara İdare Mahkemesi’nde görülen davayı DİSK, Nisan 2023’te kazandı. DİSK’in kazandığı bu davaya rağmen TÜİK, enflasyon sepeti verilerini hala açıklamıyor. 2024 Ocak ayı enflasyonu ise yarın sabah 10.00’da açıklanacak.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’e madde sepeti fiyatlarını yayınlamamasına ilişkin açtıkları davayı kazanmalarına rağmen TÜİK’in bu verileri hâlâ kamuoyuna açıklamamasına ilişkin ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon verisi son derece önemli. Çünkü Türkiye’de bütün emek gelirleri, işçilerin, memurların, emeklilerin yani ücretiyle geçinen, toplumun dörtte üçünden fazlasını oluşturanların bütün emek gelirleri TÜİKin açıkladığı resmi enflasyon verisine göre belirleniyor. O nedenle TÜİK’in açıkladığı enflasyon verisinin, gerçek enflasyon olması son derece önemli. Maalesef ama Türkiyede yıllardır TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon rakamının gerçek enflasyon olmadığını bu ülkede yaşayan herkes görüyor dedi.
TÜİK’in enflasyon rakamlarını iktidarın direktifleriyle baskılamasının milyonların sofrasındaki ekmeğin her gün daha fazla küçülmesine yol açtığını belirten Çerkezoğlu şunları kaydetti:
TÜİK yıllardır enflasyonu düşük, yanlış ölçerek milyonların yoksullaşmasına sebep oluyor. Aynı zamanda TÜİK yaklaşık iki yıldır yani Haziran 2022’den bu yana enflasyonu açıklarken kullandığı madde sepetini yani 400’ün üzerindeki maddenin var olduğu sepeti açıklamaktan vazgeçti. Bunun anlamı şu. Bu konuda araştırma yapan araştırmacılar, bu enflasyon sepetindeki rakamları karşılaştırarak TÜİKin enflasyon verisini değerlendiriyorken, TÜİK bu enflasyon sepeti diye bilinen madde fiyat endeksini açıklamadığı için bu karşılaştırmanın, değerlendirmenin yapılması da olanaksız hale geldi. Yani TÜİK madde sepetini açıklamayarak aslında enflasyonu neye göre ölçtüğünü de açıklamamış oluyor. Zaten her gün yaşadığımız enflasyonla TÜİKin söylediği enflasyon arasındaki farkın giderek açıldığı bu süreçte TÜİKin bu verisine olan güven de giderek daha fazla azalıyor. Oysa TÜİK, ülkemizin 100 yıla yakın bir geçmişi, birikimi olan en önemli, en köklü kurumlarından bir tanesidir. TÜİK, bir kamusal kurumdur, kamusal bir hizmet yürütmektedir. Dolayısıyla verilerinin şeffaf ve doğru olması son derece önemlidir.
Yargı kararına rağmen yayınlamamakta ısrar ediyorYargı kararı sonrasında defalarca TÜİK’e yazı yazdıklarını, bu yargı kararına istinaden enflasyon sepetini açıklamaları gerektiğini, hatta geriye dönük Haziran 2022’den bu yana bu verileri paylaşması gerektiğini söylediklerini aktaran Çerkezoğlu ancak TÜİKin bu konuda hâlâ yargı kararına rağmen bu madde fiyat endeksini açıklamamakta ısrar ettiğini dile getirdi.
Çerkezoğlu Bu, açıkça bir kamu kurumunun yargı kararına uymaması anlamına gelmektedir. Üstelik bunu akla zarar bir açıklamayla da kendince izah etmeye çalıştığı, ‘Eurostat verilerine uyum’ gibi bir açıklama yaptılar. Ama bunun gerçeklikle hiçbir ilgisi yok. TÜİK, her ayın başında açıkladığı enflasyon verisine taban, kaynak oluşturan bu madde sepetini açıklamak zorundadır. Bunun açıklanmaması açıkça yargı kararına uyulmaması anlamına gelmektedir. TÜİKin yaptığı da enflasyonu eksik, yanlış ölçerek milyonların ekmeğinin her gün biraz daha küçülmesine yol açmaktır. Milyonların ekmeğinden çalmaktır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir dedi.
Bütün emek gelirlerinin TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon verisi üzerinden hesaplandığı bu süreçte, öncelikle TÜİKe, TÜİK yöneticilerine çağrılarının yargı kararına uyarak madde fiyat endeksini, enflasyon sepetini açıklamaları ve enflasyonu doğru ölçmeleri olduğunu belirten Çerkezoğlu İktidara çağrımız TÜİKten elinizi çekin. TÜİK’in enflasyon verilerini ve bütün verileri doğru biçimde açıklaması için bu baskıdan vazgeçin. Böylelikle de milyonların emeğinin, ekmeğinin daha fazla küçülmesine, emeğinin değersizleşmesine yol açan bu sürece son verme çağrısı yapıyoruz. Çünkü ölçülen enflasyon, milyonların ekmeğini belirlemektedir. Zaten bu kadar yüksek enflasyonla yaşadığımız bu süreçte TÜİKin enflasyonu eksik ölçmesi kabul edilemez ifadelerini kullandı.
TÜİK’in en son açıkladığı gelir istatistiklerine bakıldığın Türkiyede gelir dağılımı adaletsizliğinin artık bir uçurum haline geldiğini vurgulayan Çerkezoğlu Türkiyede en zengin yüzde 5’lik kesimle, en yoksul yüzde 5’lik kesim arasındaki gelir farkı 31 kata çıktı. Bu kabul edilebilir, bu sürdürülebilir bir durum da değildir dedi.
TÜİKin hissedilen enflasyon verilerine ulaşmak mümkün olmuyorÇerkezoğlu, ‘TÜİK’in geçtiğimiz hafta açıkladığı ‘hissedilen enflasyon’a ve ‘hissedilen enflasyon’ verilerine yalnızca TÜİK Başkanlığı ve Bölge Müdürlüklerinde bulunan Veri Araştırma Merkezleri’nde gözetim altında, ücret karşılığı erişilebilmesine’ ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
Geçtiğimiz hafta TÜİK bir ‘hissedilen enflasyon’ ifadesi kullandı ve bu konuda da ölçümler yaptıklarını söylediler. Bu tabii Türkiyede TÜİKin açıkladığı enflasyonla hepimizin yaşadığı enflasyon arasındaki makasın giderek daha fazla açıldığının da bir itirafı aynı zamanda. Biz DİSK olarak bu konuda TÜİK’e çağrılarımızı ve resmi başvurularımızı da yaptık. Hissedilen enflasyon denilen bu verilerin, dünyanın her yerinde olduğu gibi paylaşılması için gerekli başvurularımızı da yaptık. Ancak TÜİK öyle dolambaçlı bir mekanizma kurmuş ki bu verilere ulaşmak maalesef mümkün olmuyor. Bir kez daha TÜİK’e bu verileri de tüm verilerle birlikte şeffaf bir biçimde kamuoyuna açıklamaya, bilim insanlarının erişimine açık hale getirmeye çağırıyoruz. TÜİK, bir kamu kurumudur. TÜİK, kamusal bir hizmet yapmaktadır ve TÜİKin verdiği bu hizmet, tüm bu veriler kamusal olarak da açık ve şeffaf olmak zorundadır. DİSK olarak biz hem TÜİK’in başta enflasyon olmak üzere bu verilerini şeffaf bir biçimde ulaşabilmek, özellikle enflasyon sepetiyle ilgili yargı kararına rağmen açıklamamasını asla kabul etmiyoruz ve bu konuda yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi, enflasyonun doğru ölçülmesi ve enflasyonla gerçek bir mücadele programının, politikasının hayata geçirilmesi için gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet için bu mücadeleyi büyütmeye kararlıyız.
Gelirde adalet olması için aynı zamanda vergide adalet olmasının şart olduğunu söyleyen Çerkezoğlu bu konuda Meclise sundukları kanun teklifinin önümüzdeki haftalarda yeniden gündeme geleceğini belirterek Biz de iş yerlerinden, alanlardan, meydanlara, Ankaraya, Meclis’e kadar uzanan bu mücadeleyi büyütmeye kararlıyız dedi.
Yarın Ocak ayı enflasyonunun açıklanacağını hatırlatan Çerkezoğlu Yine enflasyondaki bu yükselişin devam ettiğini göreceğiz. Zaten hükümetin bütün belgelerine, Orta Vadeli Program’a, 12. Kalkınma Planı’na baktığımızda enflasyondaki bu yükselişin devam edeceğini, iktidar temsilcileri kendileri de açık bir biçimde söylüyorlar. Enflasyonda düşüşün ancak 2024 yılının ikinci yarısında hatta 2025’te olabileceğini artık iktidar temsilcileri de söylüyor. Yani bir yüksek enflasyonlu bu süreci maalesef yaşamaya devam edeceğiz. Bu milyonların yoksullaşması, açlığa yoksulluğa mahkum edilmesi anlamına gelmektedir. İşçileri, emekçileri bekleyense, asgari ücret, emekli aylıkları başta olmak üzere bu yüksek enflasyon karşısında hepimizin daha fazla yoksullaştığı bir süreçtir. O nedenle biz diyoruz ki asgari ücret, enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar yılda 4 kez güncellenmeli. Asgari ücret başta olmak üzere bütün ücretlerin gerçek enflasyon karşısındaki kaybının giderilmesi ve büyümeden milli gelir artışından payını alabilmesi şarttır diye konuştu.

Son güncelleme: 20:11 04.02.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı