• Turkhane Logo

Orta Vadeli Program, ekonomik krize merhem olur mu?

Hükümet, Eylül ayında açıklayacağı yeni Orta Vadeli Program (OVP) ile ekonomide üç yıllık yol haritasını çizecek. Yetkililer bu konuda iddialı konuşuyor. Uzmanlar ise geçmişteki OVP'lere işaret ediyor.

09:02 18 Ağustos 2023 Cuma
Orta Vadeli Program, ekonomik krize merhem olur mu?
Hükümet, Eylül ayında açıklayacağı yeni Orta Vadeli Program (OVP) ile ekonomide üç yıllık yol haritasını çizecek. Yetkililer bu konuda iddialı konuşuyor. Uzmanlar ise geçmişteki OVP'lere işaret ediyor.

Türkiye ekonomisinde yüksek enflasyon nedeniyle her geçen gün ağırlaşan hayat pahalılığı vatandaşların hayatını zorlaştırmaya devam ederken gözler hükümetin Eylül ortasına kadar açıklayacağını duyurduğu Orta Vadeli Programa (OVP) çevrilmiş durumda. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetiminin önümüzdeki üç yılda büyüme, enflasyon, cari açık ve döviz kurları gibi kritik alanlarda atacağı adımları içermesi beklenen yeni OVP için hükümet yetkilileri iddialı konuşuyor.

Ancak özellikle Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilen 2018den bu yana açıklanan OVPlerdeki hedeflerin çok büyük oranda şaşması, yeni OVPye ilişkin beklentilerin de zayıf olmasına neden oluyor. DW Türkçeye konuşan uzmanlara göre, Şimşek ve ekibinin hazırladığı yeni OVPnin ekonomide olumlu bir hava yaratabilmesi için enflasyonla mücadele ve faiz politikası konusunda tutarlı ve rasyonel bir yol haritası açıklanması gerekiyor.  

Hükümet iddialı, uzmanlar temkinli
Ekonomi yönetimi, son bir aydır OVPye ilişkin talep ve önerileri almak üzere iş dünyasının farklı kesimleri ile özel toplantılar düzenliyor. Son günlerde ise ekonomi yönetiminin tepe isimleri, Eylül ortasına kadar açıklanması beklenen yeni OVPye ilişkin birbiri ardına iddialı açıklamalar yapıyorlar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program ile öngörülebilirliğin arttığı bir ortama geçiş yapmış olacağız derken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de OVP, hem özel sektör hem kamu sektörü için önemli bir rehber ve yol haritası fonksiyonunu yerine getirecek şeklinde konuştu.

DW Türkçeye konuşan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, analistler ve piyasayı izleyen uzmanların OVP tahminlerinin seviyesi ve tutarlılıklarını dikkatle inceleyeceğine işaret ediyor. Özellikle büyüme, cari açık ve enflasyon hedeflerindeki tutarlılığın önemli olacağını vurgulayan Prof. Saltoğlu, Sayın Şimsekin 2026dan sonra normalleşeceğiz yorumu da yine OVP içinde aranacaktır. TCMBnin yeni enflasyon ve büyüme tahminleri de yeni OVPde aranacaktır diyor.

OVPde Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında ekonomide atılacak adımlara ilişkin sinyallerin de verilmesi gerektiğini belirten Saltoğlu, Ama geçmişte de olduğu gibi OVPler ciddi anlamda şaştığı ve şaşacağı için aşırı yüksek bir önem atfetmek de doğru olmaz. Temel kurgu ve tutarlılık konusunda bir sorun görülmezse, olumlu olur ama ekonomide çok fazla yönlendirme etkisi olacağı kanısında değilim diye konuşuyor.

Prof. Saltoğlunun da işaret ettiği gibi, son yıllarda açıklanan OVPlerde ekonomiye ilişkin hedef ve tahminler büyük oranda yanlış çıktı. Berat Albayrakın ekonominin başına getirildiği 2018 yılında sonra açıklanan OVPlerde özellikle büyüme, enflasyon ve dolar kuru tahminleri tutmadı.

OVPde şaşan tahmin ve hedefler
2019 yılında açıklanan OVPde, 2020 yılı için yüzde 5 büyüme, yüzde 8,5 enflasyon ve dolar kurunda 6 TL seviyesi belirlenmişti. Ancak 2020 sonunda büyüme yüzde 1,8e düşerken, enflasyon yüzde 14,6ya çıktı. Dolar kuru ise 7 dolar oldu. 2021de açıklanan OVPde ise 2022 için yüzde 9,8 enflasyon ve dolar kurunda 9,2 TL seviyesi öngörüldü. Fakat 2022 sonunda enflasyon yüzde 64e çıkarken, dolar kuru 18,7 TLye tırmandı. Cari açık ise 48,8 milyar dolar oldu.
Eylül 2022de açıklanan son OVPde ise 2023 yılı sonunda kişi başına gelirde 10 bin dolar seviyesinin aşılacağı, enflasyonun ise yüzde 24,9 olarak gerçekleşeceği tahmini yapıldı. Ortalama dolar kuru ise 21,5 TL olarak belirlendi. Ancak 2023ün neredeyse 8 ayının geride kaldığı bugünlerde dolar kuru 27 TLyi aşmış durumdayken, temmuz itibariyle yüzde 48 olan enflasyonun yılsonunda yüzde 70e yaklaşması bekleniyor.  

DW Türkçeye konuşan Beykoz Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Bolgün, yeni açıklanacak OVPye büyük umutlar bağlamanın yanlış olacağını söylüyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilen 2018 yılı sonrasında hükümetin yayınladığı OVPlerin büyük oranda itibar kaybettiğini savunan Prof. Bolgün, 2018 sonrasında hazırlanan OVPlerde yer alan hedef ve değerlendirmelerin giderek rasyonellikten uzaklaştığını ifade ediyor.

Bu nedenle son yıllarda gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında piyasa oyuncuları, yatırımcılar ve akademi dünyasının OVPde yer alan hedef ve tahminleri dikkate almadığını kaydeden Bolgün, Yeni dönemde Mehmet Şimşekin başında olduğu ekonomi yönetimi tarafından hazırlanacak OVPde ise temel parametrelerdeki görüş ve tahminler belirleyici olacak diyor.

Restorasyon programı olmalı
Yeni OVPde başta büyüme ve enflasyon olmak üzere, AKP iktidarının makro ekonomik hedeflerine ilişkin ortaya konacak üç yıllık projeksiyon, hükümetin yüksek enflasyon ve dış ticaret açığı ile zarar gören dengelerinasıl düzelteceğine yönelik ipuçları verecek. OVPde yer alacak dolar kuru tahminleri de yine piyasa oyuncuları açısından kritik olacak.

Hükümet tarafından açıklanacak yeni OVPde Türkiye ekonomisinde restorasyon yapacak tutarlı bir program beklentisi olduğunu belirten Bolgün, AKP hükümeti seçimleri kazandı ve 5 yıllığına daha yönetme yetkisini eline aldı. Seçimlerden bu yana 3 ay geçti ancak vergi artışlar dışında hala yakıcı ekonomik sorunlara karşı kapsamlı bir program göremiyoruz. Yeni OVP bu beklentiyi karşılamak zorunda diye konuşuyor.

Türkiyede büyümenin yüzde 5,5 seviyesine yükseltilmesi gerektiğini, bu arada yüksek enflasyonun da düşürülmek zorunda olduğunu dile getiren Bolgün, şöyle konuşuyor:

Hem büyümek hem de enflasyonu düşürüp işsizliği patlatmamak için çok dengeli bir program yürütmek gerekiyor. Şimşek ve ekibinin bu ne kadar başarabileceğini izleyeceğiz. Bütçe gelirlerini artırmak için kamuda ne tür tasarruf önlemleri alınacak, vergi sisteminde ne tür değişikler olacak, bunların hepsini OVPde görmemiz gerekir. Aksi takdirde yeni OVPnin de diğerleri gibi pek bir anlamı olmaz.

Borsada yatırımcı sayısı rekor kırdı
Öte yandan yeni OVPnin yatırımcıların Türkiyeye bakışında ve Türk piyasalarına güvende olumlu değişiklikler yaratacağını düşünenler de var.

DW Türkçeye konuşan Sermaye Piyasaları Danışmanı Yunus Kaya, seçim sonrasında yatırımcıların Türkiye ekonomisinin geleceğine daha pozitif yaklaştıklarını söylüyor. Kaya, Son 5 yılda 10 milyar dolarlık yabancı çıkışı olan borsaya Cumhuriyet tarihinin en güçlü yabancı sermaye akımlarından birini yaşıyoruz. Mayıs ayındaki seçimlerden sonra geçen iki ayda 2 milyar dolarlık borsaya yabancı girişi oldu. Üstelik bu girişler sadece borsaya yönelik olmadı. Türkiyenin yurtdışında ihraç ettiği Eurobondlara da hücum yaşandı diyor.

Merkezi Kayıt Kuruluşunun (MKK) sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda da borsada yatırımcı sayısındaki rekor değişim ortaya kondu. Buna göre, pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısı, 15 Ağustos itibarıyla 5 milyon 636 bin 160a ulaşarak rekor seviyeye çıktı. Yıllık yatırımcı sayısındaki yükseliş 3 milyon 3 bin 214 olurken, bu durum yüzde 114,06lık artışa işaret etti. Aylık bazda bakıldığında da borsada yatırımcı sayısı, yüzde 27,54 artarak yatırımcılara 1 milyon 216 bin 954 kişi eklendi.

İyimser beklentiler artıyor
Seçim sonrasında 700 seviyesini gören Türkiyenin kredi risk priminin (CDS) de 400ün altına gerilediğini hatırlatan Kayaya göre, 4 Haziranda ekonomi yönetiminin başına Mehmet Şimşekin getirilmesi, Merkez Bankası Başkanı ve 3 yardımcısının değiştirilmesi Türkiyeye yönelik iyimser beklentileri artırmış durumda.

Ekonominin farklı kesimleri ile görüşmeler yapılmasının ardından eylül ayında OVP sonrasındaki uygulamalar ile Türkiyenin son zamanlarda patinaj yaptığı ekonomide bir yükseliş dönemine girebileceğini dile getiren Yunus Kaya, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Doğrusu yabancı yatırımcılar da bunu önden satın alıyorlar. Son 5 yılda önce çıkan kar ederken, artık önce giren kar ediyor diyebiliriz. Borsa açısından bakarsak yabancı kanalından sürekli para girişi, düzeltmeleri bile kısa tutup yükseliş trendinin soluksuz devamına yol açtı. Borsa tarihi zirvesini bile geçtikten sonra 2 ayda yüzde 36 yükselmiş durumda. Özellikle ABD seans başlangıç saatinde gelen yabancı alımları bize bu temponun kolay durulmayacağını gösteriyor.

Not artışı olursa Papua Yeni Gine seviyesine çıkarız
Bu arada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moodys, geçen hafta Türkiyenin ortodoks politikaları hayata geçirmesi durumunda not artışı yapılabileceği sinyalini verirken bu hafta içinde ise Türk bankalarının görünümünü negatiften durağana çevirdi.

Moodysin not artışının beklenen not artışlarının ilki olabileceğini öne süren Yunus Kaya, Çünkü 3 kurumdan biri not artıracaksa, ilk artıranın Moodys olması en doğalı olur. Ancak halen Türkiyenin gidecek çok yolu var. Türkiye, şu anda Moğolistan ve Mısır ile aynı notlara sahip. Eğer Moodys bir kademe iyileştirirse; Papua Yeni Gine, Kamboçya ve Kenya ile aynı not düzlemine gelmiş oluruz şeklinde konuşuyor.

Son güncelleme: 09:02 18.08.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı