2019 yılında yapılacak seçimleri değerlendiren MacDonald’a göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dış yatırımcıların Türkiye’ye para getirmesine olanak sağlayan politikalar izleyerek uluslararası ekonomik iklim konusunda çok büyük bir risk altına giriyor.
MacDonald’a göre “Jeopolitik düzende yaşanan değişiklikler ve piyasalarda yaşanan düzelme ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki aylara baktığımız zaman bu yaptıkları yanlış bir bahis gibi görünüyor, Türkiye büyük çapta bir ekonomik krize doğru gidiyor ve bunun çoğuna kendi aldığı kararlarla neden oldu.”
Geçtiğimiz hafta gelişmekte olan ülkelerin neredeyse hepsinin para birimleri dolar karşısında değer kazanırken, Türk Lirası Dolar’a karşı 4.03 gibi tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi. Gerilemenin sebepleri ülkenin büyümekte olan cari açığı ve çift haneli enflasyon. Erdoğan tüm geleneksel ekonomi anlayışına karşı gelerek bunun nedenini yüksek faiz oranları olarak açıklıyor.
IMF zaten Türk ekonomisinde fazla ‘ısınma’ ve inşaat sektöründe gereğinden fazla arz konusunda uyarıda bulunmuştu. Aynı zamanda Moody’s de bu ay Türkiye’nin borçlarını yatırım yapılabilecek seviyenin iki kademe altına indirerek, Erdoğan’ın artan siyasi gücünün ekonomi politikaları konusunda belirsizliği arttırdığını ve Merkez Bankası gibi kurumların bağımsızlığını tehlikeye attığını söyledi.
MacDonald’a göre, “Türkiye’nin ekonomik sorunları hasır altı edilemez. Türkiye’nin sorunu şu ki, Federal Rezerv ve Avrupa Merkez Bankası’nın kemer sıkmaya gittiği ve kredi almanın zorlaştığı bu dönemde, ülke ekonomisini teşviklerle ayakta tutmaya çalışmayı planlaması. Böyle bir yaklaşım bir yıl daha yüksek büyüme oranları yaratabilir ama uzun vadede çok sert bir düşüşe zemin hazırlıyor.”
KAYNAK: AHVAL
