• Turkhane Logo

'Kriz kâhini' finansal çöküş için tarih verdi

Türkiye derin bir krize doğru adım adım yol alırken ekonomistler de gelecek analizlerini yapmaya devam ediyor.

11:43 17 Eylül 2018 Pazartesi
'Kriz kâhini' finansal çöküş için tarih verdi
Türkiye derin bir krize doğru adım adım yol alırken ekonomistler de gelecek analizlerini yapmaya devam ediyor.




Stagflasyon döneminin atlatılıp beş ya da 10 yıl fakirleşmeye mahkum olunacağını söyleyen de var krizin ABD ile anlaşma yoluna girilirse çözüleceğini düşünen de.


‘Kriz kâhini’ olarak da bilinen ünlü ekonomist Nouriel Roubini ise , ABD’de büyük bütçe açıkları, Çin’in gevşek maliye - kredi politikaları ve Avrupa’nın ılımlı toparlanmayı sürdürmesi göz önüne alındığında küresel büyümenin gelecek sene de muhtemelen devam edeceğini, 2020’ye gelindiğinde ise koşulların finansal krize yol açabileceğini söylüyor.

ABD’de fiyat/kazanç oranlarının tarihi ortalamaların yüzde 50 üzerinde olduğuna dikkat çeken Roubini, . Hazine tahvilleri çok pahalı. Bazı gelişen ve gelişmiş piyasalarda kullandırılmış kaldıraç oranları aşırı yüksek. Küresel ‘fırtına bulutları’ yaklaşmaya başladığında gelişen ülke hisse senedi piyasaları, emtialar, sabit getirili varlıklarda düzeltme devam edecek. Bir düzeltme olduğunda likiditede azalma riski ve panik satışları daha da sertleşecek. Aşırı yüksek frekanslı/algoritmik trading emirleri ani çökme ihtimalini de artıracak” görüşünü dile getiriyor.

Cumhuriyet’in haberine göre Roubini, finansal krize neden olabilecek 10 gelişmeyi şöyle sıralıyor:

ABD’de yıllık büyümeyi yüzde 2’nin üzerinde potansiyelinin üzerine iten mali teşvik politikaları sürdürülebilir değil. 2020’ye gelindiğinde teşvikler sona erecek ve büyüme yüzde 3’ten yüzde 2’nin altına gerileyecek.

Teşviklerin zamanlaması doğru olmadığı için ABD ekonomisi şu anda aşırı ısınıyor, enflasyon hedefin üzerine yükseliyor. Fed fonlama faiz oranını 2020’ye kadar en az yüzde 3.5’lere yükseltecek. Bu da kısa ve uzun vadeli faiz oranlarının yanı sıra doları yükseltecek. Enflasyon diğer önemli ekonomilerde de yükseliyor. Artan petrol fiyatları da ek enflasyonist baskıya neden oluyor. Bu da diğer Merkez Bankaları’nın Fed’i normalleşme konusunda takip etmesi anlamına geliyor. Bu durum küresel likiditeyi azaltacak ve faizlerde yukarı yönlü baskıya neden olacak. 

Trump hükümetinin Çin, Avrupa, Meksika, Kanada ve diğerleriyle ticaret savaşları muhtemelen artacak, bu da büyümede yavaşlama ve yüksek enflasyona yol açacak.

ABD’nin diğer uyguladığı politikalar da stagflasyonist baskı yapmaya devam edecek. Bu durum, Fed’in daha fazla faiz artışını tetikleyecek.

Dünyanın geri kalanında ABD’nin korumacılık politikasına karşılık verilmesiyle muhtemelen büyümeler yavaşlayacak. Hali hazırda kırılgan durumda olan gelişen ülke piyasaları da korumacılık ve ABD’de sıkı para politikasından olumsuz etkilenecek.

Avrupa da para politikalarında sıkılaşma ve ticaret kırılmaları nedeniyle yavaş büyümeden etkilenecek. Küresel koşullarda yeni bir sıkıntı olması, İtalya ve bazı ülkeleri Avrupa Birliği’nden çıkmaya zorlayabilir.

ABD ve küresel hisse senedi piyasalarında köpük var. ABD’de fiyat/kazanç oranları tarihi ortalamaların yüzde 50 üzerinde. Hazine tahvilleri çok pahalı. Bazı gelişen ve gelişmiş piyasalarda kullandırılmış kaldıraç oranları aşırı yüksek. Küresel ‘fırtına bulutları’ yaklaşmaya başladığında gelişen ülke hisse senedi piyasaları, emtialar, sabit getirili varlıklarda düzeltme devam edecek.

Bir düzeltme olduğunda likiditede azalma riski ve panik satışları daha da sertleşecek. Aşırı yüksek frekanslı/algoritmik trading emirleri ani çökme ihtimalini de artıracak.

ABD’de büyüme oranının muhtemelen yüzde 1’in altına ineceği seçim senesi olan 2020’de ne olacağını düşünmek gerek.

İran ile bir askeri gerilim stagflasyonist jeopolitik şoku tetikler. Bu da küresel resesyon ihtimalini daha da keskinleştirir.

Roubini’ye göre yukarıda sıralanan ihtimallerden biri gerçekleştiğinde politika araçları yetersiz kalacak:

“2008’de politika yapıcıların sert düşüşü önlemek için politika araçları vardı, bu kez toplam borç oranlarının önceki krize göre daha yüksek olması nedeniyle politika yapıcıların bir sonraki krizde elleri bağlanacak.”

 

Son güncelleme: 11:43 17.09.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı