İşsizlik rakamlarını analiz eden Dünya yazarı Alaattin Aktaş, mayıs verisinde en çok dikkat çeken ayrıntının, işsizliğin yönünün bu yıl bir ay erken yukarı çevirmesi olduğunu söylüyor.
Geçmiş beş yıl ortalamasına göre işsizlikte yılın en dip oranı mayısta oluşuyor. “Oysa bu yıl dip oran nisanda görüldü ve mayısla birlikte çıkış başladı” diyen Aktaş, “Bu, çok önemsenmesi gereken bir ayrıntıydı, gelecek için çok önemli bir ipucuydu. İşsizlik bu yıl daha kısa sürede ivme kazanacak gibi görünüyordu” ifadesini kullanıyor. Aktaş’a göre zaten sıkıntıda olan işletmeler istihdamda kısıntıya gidebilir.
İşsizlik oranıyla ilgili genel eğilime dikkat çeken ekonomist, bundan sonraki dönemde oranın daha da yukarı gideceğini kaydediyor ve ekliyor:
“Ama olumsuz olan, bizim daha haziranda yüzde 10.2 olarak gerçekleşen işsizlik oranıyla geçmiş yıl ortalamalarındaki temmuzu bile geride bırakmamız.”
Aktaş, haziran verisini oluşturan mayıs, haziran, temmuz ayları boyunca döviz kurundaki artışın içinde bulunduğu döneme göre çok daha ılımlı olduğunu, buna bağlı olarak da ekonomide çok büyük kaygılar yaşanmadığını hatırlatıyor ve “Oysa artık kur artışının ekonomide nasıl büyük tahribatlar yaptığı, yapacağı ortada” diyor.
Türkiyede işsizliğin kur artışının yapacağı tahribattan ayrı olarak klasik bir eğrisi olduğunu, genel olarak nisan-mayıs aylarından itibaren artmaya başladığını ve bu artışın bir sonraki yılın ocak ayına kadar sürdüğünün altını çizen Aktaş, ama bu yıl bu klasik çıkışı tetikleyecek sıra dışı etkenin döviz kurundaki hızlı artış olduğunu ifade ediyor.
Ekonomist Aktaş, tüm bu değerlendirmeler ışığında “Kurdaki bu hızlı artışın işlerin olumsuz seyretmesine yol açmayacağını, sıkıntıya giren işletmelerin de istihdamda kısıntıya gitmeyeceklerini kim söyleyebilir” görüşünü dile getiriyor.
