• Turkhane Logo

İş dünyası 14 Mayıs seçimindne ne bekliyor?

İş dünyasının da gözü kulağı seçimlerde. İş insanlarına göre, iktidara kim gelirse gelsin öncelikli iş

08:53 04 Mayıs 2023 Perşembe
İş dünyası 14 Mayıs seçimindne ne bekliyor?
İş dünyasının da gözü kulağı seçimlerde. İş insanlarına göre, iktidara kim gelirse gelsin öncelikli iş

Türkiye iş dünyası, gelecek planlarını hazırlamak ve yeni stratejiler kurmak için 14 Mayıs akşamı sandıktan çıkacak sonuçlara kilitlenmiş durumda. 15 Mayıs sabahı itibariyle Türkiyede nasıl bir ekonomi politikası uygulanacağı, enflasyonla mücadelede, faiz patikasında, işsizlik ve gelir dağılımında nasıl adımlar atılacağı ülkenin yakın geleceği açısından belirleyici olacak.

Türkiye iş dünyası seçim süreci boyunca gerek Cumhur İttifakının gerekse Millet İttifakının ekonomiye ilişkin vaatlerini yakından takip etti. Ekonomist Dergisi tarafından gerçekleştirilen ankete göre, iş dünyasında Kılıçdaroğlunun cumhurbaşkanlığını, Millet İttifakının da Meclis çoğunluğunu kazanacağı görüşü hakim. Ancak patronlara göre, yeni iktidarın enflasyon ve cari açık gibi sorunları kısa vadede çözmesi zor.

CEOların yüzde 68,7si Kılıçdaroğlu dedi
Ekonomist Dergisinin Türkiyedeki yerli ve yabancı 120 büyük şirketin CEO ve üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği ankete göre, 14 Mayıs seçiminden nasıl bir sonuç çıkmasını bekliyorsunuz? sorusuna, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilecek ve Millet İttifakı Mecliste çoğunluk olacak yanıtını verenlerin oranı yüzde 68,7 oldu.

Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilir, Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluk olur diyenlerin oranı yüzde 13,9 olurken Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilir, Millet İttifakı Mecliste çoğunluk olur diyenlerin oranı ise yüzde 13 oldu.

Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilir, Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluk olur diyenlerin oranı ise yüzde 3,5te kaldı.

Parlamenter sisteme destek yüzde 93,9
Ekonomist Dergisi anketinde yer alan, Seçimlerden sonra Başkanlık sisteminden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş olmalı mı? sorusuna ise üst düzey yöneticilerin yüzde 93,9 gibi büyük bir çoğunluğu, Evet yanıtını verdi. Başkanlık sisteminin devam etmesi gerektiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 6,1 olarak gerçekleşti.

Anketteki İktidara kim gelirse gelsin, düşük faiz odaklı ekonomi politikalarında değişiklik olmalı mı? sorusuna yanıt veren CEOların yüzde 90,6sı yüksek kur-düşük faiz politikasının terk edilmesi gerektiğini belirtirken katılımcıların yalnızca yüzde 9,4ü mevcut politikaların devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Anket sonuçlarına göre, her 10 CEOdan 4ü doların yıl sonuna kadar 24-28 bandında olacağını tahmin ederken, katılımcıların yüzde 39u enflasyonun yıl sonunda yüzde 50nin üzerinde seyredeceği tahmininde bulundu.

Peki Türkiye iş dünyasının 15 Mayıs itibariyle iktidardan en önemli beklentisi ne olacak?

Yurtdışından gelecek yatırıma ihtiyacımız var
İş dünyası temsilcileri, iktidara kim gelirse gelsin ilk önceliğin Türkiyeyi yeniden güvenilir ülke yapmaya verilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
DW Türkçeye konuşan 2022 yılında 18 milyar dolarlık ihracata imza atan Ege İhracatçılar Birliğinin başkanı Jak Eskinazi, Türkiyenin dünya üzerinde güvenilir ülke statüsünü bir an evvel kazanması lazım diyor.

Türkiyenin kendi özkaynaklarının artık sorunları çözmeye yetmediğini ifade eden Eskinazi, Özkaynaklarımız ilacımız olmaktan çıktı, pansuman tedavisi yapabiliyor ancak. Bizim yurtdışından gelecek yatırım ve paraya ihtiyacımız var diye konuşuyor.

İş dünyası olarak ne yapacağımızı şaşırdık
Yeni dönemde Merkez Bankası politikalarının da değiştirilmesi gerektiğini belirten Jak Eskinazi, şu görüşleri dile getiriyor:

Merkez Bankası bugüne kadar her gün, her aldığı karardan geriye döndü. Artık iş dünyası da ne yapacağını şaşırdı. Bir alınmış karardan iki gün sonra başka bir karara geçiliyor. Çünkü niye, o kararların hepsi palyatif kararlar, ne olduğu belli olmuyor. Hiç düşünülerek alınmış kararlar değil. Ama artık doğru zemine, dünyadaki literatüre uydurulmuş, her şeyi ile dört dörtlük kararların alınmasının zamanı geldi.

Allianz Trade: İflaslar yüzde 50 artacak
Türk ekonomisindeki sorunlar, şirketlerin ayakta durmasını her geçen gün zorlaştırıyor.

Ticari alacak sigortası şirketi Allianz Tradein Küresel İflas Raporuna göre, Türkiyede bu yıl iflasların yüzde 50 artması bekleniyor.

Raporda Türkiyede geçen yıl bin 573 olan iflas sayısının bu yıl 2 bin 360a çıkacağı tahmin ediliyor. 2024 yılında ise iflaslarda yüzde 10 düşüş bekleniyor.

Şirketler krediye ulaşamıyor
Türkiye genelinde 26 bölgesel, 4 sektörel olmak üzere 30 federasyon, 300ü aşkın dernek üzerinden 50 bine yakın şirketin üye olduğu Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonunun (TÜRKONFED) başkan yardımcısı Yiğit Savcı, DW Türkçeye yaptığı açıklamada, Özkaynağı aşındıra aşındıra buralara kadar geldi Türk şirketleri diyor.

Türkiyede hem küçük hem de büyük şirketlerin krediye ulaşamadığına işaret eden Yiğit Savcı, Artık özkaynakların sonuna doğru geliyoruz ve kredili, kaldıraçlı sisteme ihtiyacımız var. Şu anda sanayi şirketleri 30 gün vadeli krediyle çevirmeye çalışıyorlar. Ve daha da kötüsü tüccarların neredeyse hiçbirine kredi verilmiyor diye konuşuyor.

Seçimden sonra tüm iş dünyasının gözünün dolar kurunda olacağını kaydeden Savcı, şunları söylüyor:

Bütün gözümüz kulağımız dolara endekslenmiş durumda. Hepimiz dolara bakıyoruz ve hepimiz iş insanları olarak şu soruyu soruyoruz: Dolar ne olacak? Doların fiyatı bugün enflasyonun altında gittiği için, gerçek değerinde olmadığı için hepimiz tedirginiz. Ve ani bir kur şokunun Türk ekonomisine çok ciddi bedeller ödettirebileceğini de tecrübemizle biliyoruz.

Yıl sonu için dolar tahminimiz 25 TL
Bununla birlikte, küresel pazarlarda rekabet eden Türkiyenin büyük sanayi kuruluşları içerisinde, 14 Mayıs sonrasında ekonomide yeni bir hikaye yazılması beklentisi de hakim.
Türkiye ve yurtdışında 600 mağazası bulunan ve 40tan fazla ülkeye ihracat yapan Doğanlar Holding Mobilya Grubunun yönetim kurulu üyesi İsmail Doğan, DW Türkçeye yaptığı açıklamada İktidara kim gelirse gelsin, ortada bir ekonomik sıkışmışlık var diyor.

Türkiyenin yaşadığı krizden çıkması için elindeki en büyük avantajın ihracat potansiyeli olduğunu vurgulayan İsmail Doğan, Seçimden sonra belki kısa bir dalgalanma olacak ama eğer doğru adımlar atılırsa, 2024 ile birlikte ekonomide düzelme emareleri görebiliriz diye konuşuyor.

Grup olarak bu dönemde iç piyasada yaşanabilecek durgunluğa karşı, satış hedeflerinde ihracat odaklı bir strateji kurduklarını ifade eden Doğan, şunları söylüyor:

Yıl sonu için dolar kuru öngörümüzü 25 TL olarak belirledik. Kendi sektörümüzdeki enflasyon beklentimiz de yüzde 55 civarında. Ancak seçimden sonra piyasalarda ani dalgalanmalar olur mu, onu şimdiden kestiremiyoruz.

Önümüzdeki 6 ay zor geçecek
Ekonomik parametreler açısından bakıldığında sandıktan çıkacak sonuç kadar, yeni bir erken seçim ortamının doğup doğmayacağı da iş dünyası açısından büyük önem taşıyor.
DW Türkçeye konuşan Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Seçimden sonra Türkiyenin yeni peş peşe seçim dönemine girmemesi, yeniden erken seçim gibi konuların konuşulmaması çok önemli diyor.

Aksi takdirde mevcut ekonomik ortamın daha da bozulabileceği uyarısında bulunan Prof. Aslanoğlu, İktidara kim gelirse gelsin, tasarruf açığı, kamu açığı ve dış açığı azaltan bir politika değişimine ihtiyaç var. Sandıktan hangi iktidar çıkarsa çıksın, önümüzdeki 6 ay ekonomi açısından zor geçecek diye konuşuyor.

Son güncelleme: 08:53 04.05.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı