Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs dün yayınladığı Türk bankalarına yönelik son görünüm raporunda hala Türk bankalarına dair temkinli olduklarını vurgularken, bir yandan da kazanç beklentilerini düşürdüklerini açıkladı.
“Türk bankaları, risk algılamasındaki iyileşmeyle (düşük CDS spreadleri / tahvil getirileri ile bakıldığında) Ekim ayında ABD doları bazında yaklaşık % 15 (yerel para birimi cinsinden% 5) artmıştır. Nitekim, tahvil getirileri Ağustos ayındaki yüksek seviyelerinden yaklaşık 400 bp düşmüş, CDS spreadleri ise c.200 bp civarında daralmış, ve Lira da Ağustos ayında görülen tüm zamanların en düşük seviyesine kıyasla yaklaşık % 25’lik bir toparlanma göstermiştir.
Fiyat performansındaki toparlanmaya rağmen, makro bazda bir bozulma nedeniyle, banka hisseleri hala yılın başına kıyasla yerel para birimi cinsinden yaklaşık % 40 daha düşük seyretmektedirler.
Risk algılamasındaki iyileşme ile birlikte tarihsel dip seviyesine yakın seyreden değerlemeler, son zamanlardaki hisse senedi fiyat performansını desteklemektedir.
Bu durumun kısa vadede destek vermeye devam edeceğine inanmakla birlikte, Türk bankalarına, ROE oluşumunu baskılaması beklenen zorlayıcı geri çekilmeler nedeniyle temkinli yaklaşmaya devam ediyoruz.” yorumunda bulundu.
Büyüme beklentilerinde daralma
Raporun devamında “Ekonomistlerimiz GSYİH’nın yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarıyla birlikte 2019’da % 3,4 oranında daralmasını bekliyorlar. Bu noktaların bankaların varlık kalitesi, finansmanı, marjları ve sermayesi için anlamlı olumsuz etkileri olduğunu görüyoruz.” noktası dile getirildi.
Türk bankaları için 2019’un zorlayıcı bir yıl olmasının beklendiğini belirten Goldman Sachs ekonomistleri, baz senaryolarında bankaların kazançlarının ortalama % 22 oranında azalacağını tahmin ettiklerini ancak yine de bankaların kârlı kalmasını beklediklerini dile getirdiler.
Kazanç tahminlerini düşürdüYatırım bankası daha yüksek kredi maliyetleri nedeniyle, kazanç tahminlerini 2019 için ortalama % 10 düşürdüğünü açıkladı.
Ayrıca, Türk bankaları için risk algısının 10 yıllık tahvil getirisi ile yakalandığını da kaydeden kurum, bu durumun da özkaynak maliyetlerine dair varsayımlarını 100 bp düşürerek yaklaşık % 22’ye indirdiğini belirtti.
Reel oranlar halen negatif bölgelerde kaldığından, para politikasının kısa vadede Türk bankalarının fiyat performansı için belirleyici olmaya devam edeceğinin düşünüldüğü raporlandı.
“Bizim görüşümüze göre, negatif reel oranlara dair politika eylemlerinin eksikliği, hisse senedi fiyatları üzerinde baskı yaratabilir… Orta Avrupa Orta Doğu ve Afrika bölgesi bankalarına kıyasla Türk bankalarına dair geniş biçimde ihtiyatlı görüşümüzü koruyoruz.” denildi.
Yapı Kredi için “sat” dedi
Akbank, Garanti Bankası, Halkbank, Yapı Kredi, Vakıfbank ve İş Bankası için görüş bildiren kurum Yapı Kredi dışındaki diğer bankalar için nötr görüşünü raporlarken, Yapı Kredi için düşük sermaye seviyesi göz önüne alınarak daha kırılgan bulunduğu gerekçesiyle satış yönünde görüş bildirdi.
