• Turkhane Logo

Ekonomist Gürsel: Enflasyonun gerçekten düştüğüne inananların sayısı giderek azalıyor

Enflasyon oranı yüzde 20.3'ten yüzde 19.7'ye geriledi. Bu sınırlı düşüş trendi sürecek mi, yoksa mevcut tablo devam mı edecek?

14:57 07 Mart 2019 Perşembe
Ekonomist Gürsel: Enflasyonun gerçekten düştüğüne inananların sayısı giderek azalıyor
Enflasyon oranı yüzde 20.3'ten yüzde 19.7'ye geriledi. Bu sınırlı düşüş trendi sürecek mi, yoksa mevcut tablo devam mı edecek?




Bu soruya yanıt aradığı yazısında, ekonomist Seyfettin Gürsel, enflasyonun katılaştığı tespitini yapıyor ve tek haneye düşürmenin imkansıza yakın olduğunu belirtiyor ve tek haneye çekmek için bile daha sıkı bir para politikasına yani yüksek reel faizler ve sıkı maliye politikasına ihtiyaç olduğuna değiniyor. 


Ancak mevcut enflasyonun düştüğüne gerçekten inanan vatandaş sayısının giderek azaldığına işaret eden Gürsel, TÜİK’in enflasyonu bilerek düşük ölçtüğü, bir diğer ifadeyle rakamların manipüle edildiği oldukça yaygın bir görüş. Bu görüş TÜİK Genel Başkan Yardımcısı Enver Taştı’nın geçen ekim ayında kızağa çekilmesiyle oluşmaya başladı, ardından “enflasyonla  topyekun mücadele” şiarı altında tüketim ürünleri pazarlayan şirketlere yönelik “ikna” kampanyaları ile iyice kök saldı diyor.

Düşen enflasyonda gizemli bir yan olmadığını kaydeden Gürsel, yazısını şu satırlarla sürdürüyor:

Bu koşullarda üretici fiyatlarının hızla inişe geçmesinde, iç talepteki düşüş nedeniyle artışları frenlemek zorunda kalmış olan tüketici fiyatlarının da üretici fiyatlarını takip etmesinde şaşılacak bir şey olmasa gerek.

Enflasyon düşmeye devam edecek mi sorusunu yönelten Gürsel, bunu anlayabilmek için çeşitli göstergelere bakmak gerektiğini aktarıyor ve ekliyor:

Geçen yıl nisan ile ekim arasında TÜFE’de birikimli artış yaklaşık yüzde 24 oldu. İç talebin güçlü, kurun ise sakin olduğu 2017’de aynı dönemde artış yüzde 5’ti. Bu yıl iç talep zayıf kalmaya devam edecek gibi duruyor. Genel kanı 2019’a durgunluğun damga vuracağı. Son olarak OECD geçen çarşamba 2019 tahminini eksi yüzde 0.4’den eksi yüzde 1.8’e revize etti. Fiyatlar üzerinde talep bakısı gündemde değil. Dolayısıyla üretici ile tüketici fiyatları arasındaki 10 yüzde puanlık farkın ancak bir kısmı tüketici fiyatlarına yedirilebilir.

Geriye iki kritik etken kalıyor: Döviz kuru ve fiyat katılığı. Bu son etkenle ilgili olarak “yönetilen yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE” endeksinde şubat itibariyle yıllık artışın yüzde 21.8, yani manşet TÜFE endeksinden iki puan daha yukarıda olduğunu not etmekle yetinelim ve döviz kuruna odaklanalım.

Dolar uzun süredir 5.2-5.4 arasında istikralı bir seyir izliyor. TCMB ilan ettiği ve her vesileyle tekrarladığı sıkı  duruşta, yani halen yüzde 4 gibi yüksek bir reel faizi korumakta ısrar ederse kurda önemli bir artış olmaz. Kur enflasyon artışını takip edebilir, o kadar.

Sonuç olarak, ekim ayında yıllık TÜFE enflasyonunun yüzde 10’a kadar gerileyeceğini tahmin ediyorum. Bir konuda okurları uyarmak isterim. Bu yaklaşık 9 yüzde puanlık iniş yeknesak olmayacak. Büyük kısmı muazzam bir baz etkisiyle tek bir ayda eylülde gerçekleşecek. Eylülde TÜFE’nin yüzde 6.3’lük artış kaydettiğini hatırlayalım. Enflasyon kasım ve aralık aylarında yeniden artışa geçerek yıl sonunda yüzde 14’ü bulur. Geçen yıl kasım ve aralıkta birikimli olarak yüzde 1.8 oranında düşüş kaydedilmişti; büyük ölçüde ters yöndeki kur etkisiyle. 2017’nin son iki ayında ise birikimli fiyat artışı yüzde 2.2’yi bulmuştu ki bu mevsimde normali aşağı yukarı bu civardadır.

Son güncelleme: 14:57 07.03.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı