• Turkhane Logo

Doğu Akdeniz’de hangi ülke neyi amaçlıyor?

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmaları nedeniyle bölgedeki gerginlik giderek artıyor.

14:58 11 Temmuz 2019 Perşembe
Doğu Akdeniz’de hangi ülke neyi amaçlıyor?
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmaları nedeniyle bölgedeki gerginlik giderek artıyor.




Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini göndermesi Yunanistan, Avrupa Birliği, Mısır, İsrail ve ABD’nin tepkisiyle karşılaşmış durumda.


Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan, sondaj faaliyetlerinin Kıbrısın münhasır ekonomik bölgesinin ihlâli olduğunu söylüyor. Avrupa Birliği de bu konuda Yunanistan ve Kıbrısı destekliyor. 

BBC Türkçe, Doğu Akdeniz’deki gerginliğin nedenlerini derledi. Habere göre son dönemde giderek artan gerginliğin temeli, 2000’li yılların başında Doğu Akdeniz’de zengin doğalgaz kaynaklarının yer aldığına ilişkin bilimsel öngörülerin ortaya çıkmasına dayanıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti, 2002den itibaren Doğu Akdenizde başta Mısır olmak üzere diğer kıyıdaş ülkeler Lübnan, Suriye ve İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmaları yapmaya başladı. Türkiye ise bu anlaşmaların Türkiyenin haklarını çiğnediği gerekçesiyle konuyu BMye taşıdı ve kendi münhasır ekonomik bölge haritalarını BM nezdinde onaylattı.

Türkiyenin BM nezdinde itirazlarına rağmen Kıbrıs, 2007nin başında 13 adet arama sahası ilan etti ve büyük petrol şirketlerine ruhsat verme aşamasına geçti. Buna karşılık olarak Türkiye, Doğu Akdenizde kendi ekonomik bölgesinde Kuzey Kıbrısta adanın kuzeyi ve doğusunda belirlediği bölgelerde TPAOya arama ruhsatları verdi.

Türkiye-Kıbrıs arasındaki gerginliğin boyutu, 2010dan itibaren Doğu Akdenizde zengin hidrokarbon yataklarının keşfedilmesi ve uluslararası büyük enerji şirketlerinin bölgeye akın etmesiyle birlikte daha da arttı.

Türkiyenin Kıbrısın bu hamlesine yanıtı gecikmedi. İlk sondaj gemisi Fatihi Türk savaş gemilerinin korumasında Akdenize çıkaran Türkiye, kendi kıta sahanlığında kalan bölgelerde doğalgaz arama faaliyetlerine başladı. Türkiye’nin ikinci sondaj gemisi Yavuzu da doğalgaz arama faaliyetleri için bölgeye göndermesi gerginliği büyüttü.

Taraflar arasında son günlerde yaşanan karşılıklı söz düellosu, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun 4 Mayısta Kuzey Kıbrısa yaptığı bir ziyaret sırasında Fatihin adanın batısında doğalgaz arama çalışmalarına başladığını açıklamasıyla başlamıştı.

Türkiyenin bu hamlesine ilk yanıt ABden geldi. ABnin Dışişleri Bakanı konumundaki Federica Mogherini, Türkiyenin Kıbrısın egemenlik haklarına saygı duyması çağrısında bulunurken, ABD Dışişleri Bakanlığı da provokatif bulduğu bu adımın gerginliği artırma riski taşıdığını açıkladı.

Türk Dışişleri Bakanlığı da bu açıklamalara Üçüncü tarafların kendilerini adeta uluslararası mahkeme yerine koyarak deniz sınırlarının nereden geçeceğini tayin etmeye çalışmaları kabul edilemez yanıtını verdi.

AByi de Kıbrıs sorunun çözümü konusunda şu ana kadar hiçbir olumlu adım atmamakla suçlayan Türkiye, Doğu Akdenizdeki enerji denkleminden dışlanmasına dönük çabalara karşı çıkacağını kaydetti.

Suriye meselesi nedeniyle Doğu Akdeniz aynı zamanda askeri hareketlilik açısından hareketli günler yaşıyor. Rusya Federasyonu, ABD, Büyük Britanya ve Fransa gibi ülkeler bu bölgede önemli bir deniz gücü bulunduruyor. Yine de tarafların bir çatışmayı göze alması beklenmiyor.

Peki tarafların bölgedeki temel politikası ne? Kıbrıs Cumhuriyeti’nin son 10 yılda bulunan doğalgaz kaynaklarını ekonomik zenginliğe çevirme arayışında olduğu biliniyor. Türk tarafının da elde edilecek gelirden yararlanacağını, bunun için bir fon oluşturulacağını belirten Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti, başta BM olmak üzere uluslararası toplumdan gelebilecek baskıyı hafifletmeyi amaçlıyor.

Türkiye ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek taraflı olarak gördüğü politikasına karşı hamlelerini sürdürüyor. Türkiye, hem kendisinin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için imkanlarını seferber ediyor.

7 Temmuz’da erken seçime giden Yunanistan’da yönetime gelen Yeni Demokrasi Partisi hükümeti göreve gelir gelmez Türkiye ile gerginlik yaşadı. Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye için “Doğu Akdenizin haylaz çocuğu olmayı bırakıp ciddi bir oyuncu olmalı dedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise bu açıklamaya tepki gösterdi ve “Avrupanın şımarık çocuğu unvanı esasen Yunanistana aittir açıklamasını yaptı.

Doğu Akdenizde hidrokarbon rezerv yataklarının keşfedilmesi, kıyıdaş ülkeler arasında hem yeni işbirliği alanları hem de ittifaklar kurulmasına neden oldu.

İsrailin Tamar ve Leviathan, Mısırın Zohr ve Kıbrısın Afrodit yataklarında bulduğu doğalgaz rezervlerinin çıkartılıp boru hatları aracılığıyla Avrupa pazarına taşınması hedefinde birleşen bu ülkeler, Yunanistanın da katılımıyla yeni bölgesel işbirliği platformları oluşturmaya başladılar.

Geçen ocak ayında Kahirede bir araya gelen Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün, Filistin ve Mısır, Doğu Akdeniz Gaz Forumunu kurdu. Forumun amacı bölgesel kaynakların üretimi, tüketimi ve pazarlanması süreçlerinde işbirliği yapmak ve Doğu Akdenizi yeni bir enerji üssüne dönüştürmek olarak açıklanıyor.

Bu sürece paralel olarak Kıbrıs Cumhuriyeti hem ABDnin hem de ABnin güçlü desteğini de aldı. Bu gelişmeler bir yandan Türkiye’nin bölgede izolasyonuna neden oldu. Türkiye, bu nedenle bu sorunun çözümünde tek yetkili olan BMnin bu süreçte aktif olmasını talep ediyor.

Son 10 yılda yapılan sondajlar sonunda İsrail, Tamar yatağında 320 milyar metreküp, Leviathanda 600 milyar metreküp, Kıbrıs ise Afroditte 130 milyar metreküp, Kalipsoda ise 200 milyar metreküp civarında doğalgaz bulduğunu ilan etti. Bölgenin en büyük doğalgaz kaynağı 800 milyar metreküplük rezerviyle Mısırın Zohr bölgesi oldu.

Ancak bulunan doğalgaz miktarının küresel ölçekte çok az olması, bulunan kaynaklarının nasıl işletilip, pazarlanacağı konusunda soru işaretlerine neden oluyor.

Son güncelleme: 14:58 11.07.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı