Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, krizden çıkış için diğer ülkelerle swap anlaşmasının yollarını arıyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) ile bir süredir pazarlıklar yürüten iktidar, buradan henüz olumlu bir yanıt alabilmiş değil.
Öte yandan Avrupa Merkez Bankası da Türkiye’ye kapıları kapattı. Ahval’de bunun haberini gerekçeleri ile birlikte yayımladık.
Ankara, dış kaynak sağlamak için bu kez rotasını Tokyo, Londra, Pekin ve Katar’a çevirdi.
AKP’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Türkiye’nin yeni swap hatları kurmayı amaçladığını teyit etti.
Türk lirası son zamanlarda hızla değer kaybederek geçen hafta dolar karşısında 7,26 ile tarihi dip seviyeyi gördü. Her ne kadar bu hafta bir miktar değer kazansa da liranın kayıpları ülkenin düşük döviz rezervleri ve yüksek borçları hakkında endişelere neden oluyor. Bu nedenle olası swap anlaşmalarının lira üzerindeki baskıyı azaltacağı düşünülüyor.
Reuters’a konuşan bir hükümet yetkilisi, swap anlaşmasına ne kadar yaklaşıldığının net olmadığını söylüyor. Zira salgın sadece Türkiye’yi değil, tüm dünya ekonomilerini hırpalıyor.
Yatırımcılar Türkiye’nin faiz artırımı veya Ankara’nın reddettiği IMF’den yardım almak ve sermaye kontrolleri başlatmak gibi zor seçenekleri değerlendirmek zorunda kalabileceğine işaret ediyor.
Ancak Türk yetkililer, IMF ile herhangi bir anlaşmaya sıcak bakmayan Türkiye’nin ‘sermaye kontrolü’ gibi bir düşüncesinin bulunmadığının altını ısrarla çiziyor.
Adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey yetkili, “Görüşmeler özellikle Katar, Çin ve İngiltere ile daha iyi durumda. Belli bir miktarda kaynağın sağlanacağı konusunda iyimserim… anlaşmaya varılması çok uzun sürmeyebilir” diyor.
Diğer iki yetkili ise, Türkiye’nin potansiyel kaynak sağlayabileceği Japonya ile temas kurulduğunu belirtirken, bir diğer yetkili swap müzakerelerinin hızlı sonuçlandırılması için ek bir görüşme gerçekleştirilebileceğini söylüyor.
Ankara hala swap tüccarlığı yaparak durumu kurtaracağını sanıyor.
Britanya ve Japonya Merkez Bankasını işaret etmişler şimdi de.
Japon hükümet yetkilisi, TLyi izlemenin ötesinde bir planımız yok, başı belaya girerse G7 ya da IMF kurtarır demiş. https://t.co/xvUhXzvUe5
— uğur gürses (@ugurses) May 14, 2020
“Hiçbir yatırımcı girişi serbest, çıkışı sorunlu bir piyasada işlem yapmak istemez” diyen Muratoğlu, “Koskoca bir ülkenin Merkez Bankası buralara kadar düştüyse demek ki bu ülke ekonomisi zor durumda” görüşünü dile getiriyor.
Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin “Türkiye döviz krizini önlemeye çalışıyor” haberine dikkat çeken ekonomist, “Türkiyenin önünde iki seçenek var, ya sermaye kontrolü ya da IMF ile anlaşma yapmak” yorumuna sonuna kadar katıldığını kaydediyor ve ekliyor:
“Fiili olarak batsak bile, batmadığımıza inandırılabilecek milyonlar var memlekette. Bugün yaşanan sorunlar uzun vadeden gelen yıllardır ülkenin yön değiştirmesinin yan etkileri… Her geçen gün yeni vergilerle tanışacağız.”
