• Turkhane Logo

‘2019’da kriz derinleşecek, Venezuela tipi bir gelişme olacak’

Türkiye, sancılı bir yılı geride bırakırken 2019 için tablo çok daha karamsar gözüküyor.

09:41 26 Ocak 2019 Cumartesi
‘2019’da kriz derinleşecek, Venezuela tipi bir gelişme olacak’
Türkiye, sancılı bir yılı geride bırakırken 2019 için tablo çok daha karamsar gözüküyor.

Ekonomistlerin çoğu zor bi yılın ülkeyi beklediğini söylerken fakirleşme yaşanacağına vurgu yapıyorlar.

Enflasyon ve döviz gibi ekonomik krizin ana göstergelerinin baskı altına alınıp, makyajlandığını söyleyen Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Erinç Yeldan, seçimlerden sonra krizin derinleşeceğini düşünenlerden.

Cumhuriyet’ten Gamze Bal’a konuşan Prof. Yeldan, “Durgunluğa alışmış, iflas edenin de teşvik verilenin de siyaset tarafından belirlendiği çarpık bir ekonomi bizi bekliyor” görüşünü dile getiriyor.


“Martta açıklanacak 2018’in son çeyrek büyüme rakamlarıyla birlikte derin bir kriz içinde olduğumuz anlaşılacak” diyen Yeldan, “2019, üretim kazanımları yerine spekülatif emlak rantlarıyla ya da kaynağı belirsiz sıcak parayla yapılan tüketim ve yatırım harcamalarıyla geçiştirilecek. İflas edenin de, teşvik verilenin de siyaset tarafından belirlendiği çarpık bir ekonomi olmaya doğru gideceğiz” ifadesini kullanıyor.

Yalnızca 2019’da değil, 2023 ve sonrası için de Türkiye’nin sağlıklı sürdürülebilir bir yatırım, büyüme ve üretkenliğe dayalı bir gelişme çizgisinden giderek uzaklaştığına dikkat çeken Yeldan, “Belki saman alevi gibi konjonktürel birtakım parlamalar yaşanır, ancak genel eğilim giderek artan yoksulluk, daha düşük ücretler, daralan talep ve bunun geçiştirildiği bir Venezuela ekonomisi tipinde bir gelişme” yorumunu yapıyor.

Düşürülen ÖTV, borç yapılandırmaları ve konkordato talep eden şirketlerin ayakta tutulmasıyla ekonominin çarklarının döndürülmeye çalışıldığını dile getiren Yeldan, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Geçen yaz patlak verip, derinleşen ekonomik kriz kendi kendine oluşmadı. Bunlar son 3 senedir yaşanan seçim gündeminin bir parçası olarak ekonomiyi aşırı büyümeye sürükleyip, iktidarın oy satın alma yönteminin bir yansıması. Bunun uluslararası bir komplo olarak algılanıp, sorumluluğunun da ‘dış mihraklara’ atılması günü kurtarma çabası.”
 

Son güncelleme: 09:41 26.01.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı