Bakan Kotzias “Türkiye’nin ulus konusuyla ilgili geleneksel çelişkilerinin dışında, artık daha çok siyasi nitelikteki yeni çelişkilerinin olduğunu” dile getirdi.
“En yeni ve belki de en büyük çelişkileri ise Türk yönetiminin kibir ve özgüven arasında bocalamasıdır” diyen Yunan Bakan, şöyle devam etti:
“Darbeyi önlemeyi başardılar, Irak ve Suriye’ye girdiler, dünyanın en önemli 20 ekonomisi arasında (G20) yer alıyorlar. Tüm bunlar özgüveni arttırmakla birlikte bazen kibre de yol açıyor. Bunu biz de yaşamıştık. Bazen ise Türkiye yönetimini bir güvensizlik kaplıyor. Belki de bunun nedeni 2016 yılındaki korkunç darbe girişimidir. Bu güvensizlik korkularla da ilişkili. Bu özgüven ile kibir, güvensizlik ile korku karışımı Türkiye sistemini – en azından bizim yorumladığımız ve yaşadığımız şekliyle – oldukça asabi kılıyor. Bir uçtan diğer uca düzensizce fakat fevri bir şekilde hareket eden bir sarkaç gibi.”
Yunan medyasında “Türkiye’nin revizyonist eğiliminden de bahsettiği” ifade edilen Bakan Kotzias “Biz her zaman gerginliği azaltmaya çalışıyoruz, ancak bu soğukkanlılık ve kararlılık ‘göstererek’ sahip olunması gereken bir sanat. Çünkü sadece bu şekilde rakibin saygısını kazanabilirsin. Aynı zamanda ilke ve değerlerinden feragat etmemelisin. Yaşam değeri veya savaş yapma konusunda farklı algılara sahibiz. Bu bir sorumluluk politikasıdır” dedi.
Politikalarının temelinde Uluslararası Hukukun olduğunun altını çizen Yunanistan Dışişleri Bakanı Moskova ziyareti esnasında yaptığı açıklamalarında ayrıca “Uluslararası Hukuk, uluslararası çatışmaları, çıkarlara ve çelişkilere göğüs gerebilmek için bir araçtır. Bu Kıbrıs sorununda son derece barizdir” ifadelerini kullandı.
