• Turkhane Logo

Yapay zeka çıkmazı: ABD para musluğunu açtı, AB 'önce güvenlik' dedi

Donald Trump yönetimi altında ABD'de yapay zeka yatırımları için teknoloji devlerine büyük olanaklar sunulacak. Avrupa ise önce

12:34 02 February 2025 Sunday
Yapay zeka çıkmazı: ABD para musluğunu açtı, AB 'önce güvenlik' dedi
Donald Trump yönetimi altında ABD'de yapay zeka yatırımları için teknoloji devlerine büyük olanaklar sunulacak. Avrupa ise önce

Yapay zeka alanında son dönemde yaşanan gelişmeler, teknoloji dünyasının yanı sıra siyaset ve toplumsal yaşamı da sarsıyor.
Henüz ABD üretimi ChatGPTnin yapay zeka alanında getirdiği yeniliklerin yankıları sürerken birkaç gün önce Çinli yazılımcıların ChatGPTden çok daha düşük maliyetle geliştirmeyi başardıkları DeepSeek, çıtayı daha da yükseltti.
Yapay zeka, geçmişte insan zekasına mahsus olan bazı görevleri akıllı cihazların daha hızlı bir biçimde halledebilmesine olanak tanıyor. Bu da bir yandan iklim değişikliğinden tıbba birçok alanda yeni çözüm fırsatları sunarken diğer yandan da çalışanların istihdamını tehlikeye atıyor. Ayrıca kişisel alanın istismar edilebileceği tehlikesini güçlendiriyor.
Yapay zeka, transatlantik ilişkilerde de sorun yaratma potansiyeline sahip. Geleneksel müttefikler Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) yapay zekaya kurallar getirilmesi konusunda farklı tavır içinde.
AB, yapay zekaya ilişkin yasal düzenlemelerinde kullanıcı güvenliği ve hesap verebilirliği güçlendirmeye ağırlık veriyor. Donald Trump yönetimi altındaki ABD ise yapay zeka alanında çalışan şirketler üzerindeki kısıtlamaları giderek gevşetiyor ve teknoloji devlerinin siyaset üzerinde sahip oldukları etkiyi de artırıyor.
Teknoloji devlerinin etkisiDW Türkçenin haberine göre Berlin merkezli düşünce kuruluşu Interfaceten Lisa Soder, ABDnin yapay zekaya yaklaşımının Trump tarafından ciddi biçimde dönüştürüldüğüne dikkat çekiyor. Soder, ABDde kullanıcı güvenliğine önem atfedilmesinden keskin bir dönüşe tanıklık ediyoruz. Önce Amerika mantıklı yapay zeka bugünlerde çok revaçta değerlendirmesini yapıyor.
Başkanlık koltuğuna 20 Ocakta oturan Trump, görevdeki ilk gününden bu yana yapay zekanın nasıl regüle edileceği meselesini teknoloji şirketlerine devretmeye niyetli olduğu açıkça belli etti.
ABDnin 47nci başkanının devir teslim törenine katılan isimler arasında Trumpın en büyük destekçilerinden olan Tesla, SpaceX ve X CEOsu Elon Muskın yanı sıra ChatGPTnin sahibi OpenAI CEOsu Sam Altman ve Meta CEOsu Mark Zuckerberg de yer aldı.
Protokolün üst sıralarında yer alan söz konusu isimler, Trumpın ailesinin arkasında ikinci sıraya oturma ayrıcalığına sahip oldu.
Trumpın devir teslim törenine katılan üst düzey teknoloji şirketi temsilcileriTrumpın devir teslim törenine katılan üst düzey teknoloji şirketi temsilcileri
Trump göreve başlar başlamaz ilk gününde de selefi Joe Bidenın imzalamış olduğu, yapay zeka konusunda kullanıcılar için koruma sağlayan bir başkanlık kararnamesini iptal etti.
Bunu takip eden günlerde ise Trump, ChatGPTnin altında imzası bulunan Altman ve teknoloji şirketleri Softbank ve Oracleın yöneticilerini Beyaz Saraya davet etti. Bu çerçevede Trump tarafından tarihin açık ara en büyük yapay zeka altyapı projesi olarak nitelendirilen Stargate projesi kapsamında gelecek dört yılda, başta veri merkezleri olmak üzere yapay zeka altyapısına 500 milyar dolar yatırım yapılacak.
Trump, projenin yalnızca ABDde uygulanacağının da altını çizdi. Aynı çerçevede 180 gün içerisinde bir yapay zeka eylem planı geliştirilmesi talimatı veren bir başkanlık kararnamesi de imzalayan Trump, söz konusu plan ile Amerikanın yapay zeka alanındaki hakimiyetini sürdürme ve geliştirmenin amaçlandığını ifade etti.
Detayları hâlâ belirsizliğini koruyan projenin, teknoloji devlerine yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmek için olağanüstü bir özgürlük tanıyacağına kesin gözüyle bakılıyor. Söz konusu politika kapsamında, şirketlerin, yapay zekanın gündelik kullanımı konusunda doğabilecek riskleri en aza indirgeme zorunluluğu da büyük oranda ortadan kalkacak.
AB önce güvenlik demeye devam edecek mi?Atlantik Okyanusunun diğer tarafında ise yurttaş hakları temelli politikanın sürdürüleceğine yönelik ibareler mevcut.
ABnin Yapay Zeka Yasası, Ağustos 2024te yasalaşarak kısmen yürürlüğe girdi. Yasa ile teknolojik yenilikçilik desteklenmekle birlikte yapay zekanın AB vatandaşları üzerindeki olası etkilerinin bertaraf edilmesi amaçlanıyor. Yapay zeka alanında çok sayıda yeni kural ve yükümlülük getiren yasa kapsamında, kullanıcıların temel hakları üzerinde risk teşkil edebilecek sistemler regüle ediliyor.
Ancak söz konusu yasa konusunda AB içerisinde fikir birliği olmadığını unutmamak gerekiyor. Yasanın destekçileri yurttaşların korunması gerektiğinin doğru bir yaklaşım olduğunun altını çizerken yasaya eleştirel yaklaşan kişiler ise yasanın Avrupalı şirketlere uluslararası rakipleri karşısında handikap oluşturduğunu öne sürüyor.
Öte yandan Brüksel ve üye devletlerin başkentlerindeki AB makamları, söz konusu kuralların uygulanması için yeni bürolar oluşturmaya başladı bile. Ancak bu sırada, yeni kurulan devlet kurumları arasında uygulamada yorum farklılıkları oluşabileceği endişesi de gündemde.
Teknoloji uzmanı Soder, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:
AB içerisinde, yapay zeka konusunda sahip olan görüşlerde de bir dönüşüme tanıklık ediyoruz. Şu anda neyin uygulanabilir olduğu ve ABnin bu kurallar mevcutken ne kadar kararlı olabileceğine ilişkin çok büyük bir belirsizlik hakim. Bu kararlılıktan kasıt, örneğin, ABnin şirketlerden ne tür bilgileri talep edebileceğiyle ilgili.
Küresel yapay zeka yarışıYapay zeka teknolojisi alanında giderek kızışan yarışa birçok küresel ve bölgesel aktör dahil oluyor. Çeşitli ülkelerden çeşitli şirketler, kendilerine ekonomik, askeri ve stratejik avantajlar sağlaması amacıyla yapay zeka teknolojileri geliştirmek için uluslararası bir yarışın içerisinde.
Uzmanlar, Trumpın dört yıl sürecek başkanlığının küresel yapay zeka yarışı üzerinde kalıcı bir etki bırakacağında hemfikir.
Şu ana kadar bu yarışı açık ara önde götüren ülke, yapay zeka araştırmalarına büyük yatırımlar yapan Google, Meta, Apple ve OpenAI gibi teknoloji devlerinin memleketi ABD oldu. Ancak ABDyi takip eden Çindeki devlet destekli şirketler, arayı kapatıyor. Özellikle geçen hafta duyurulan Çin yapımı DeepSeek, ABDli teknoloji şirketlerinin yöneticilerine soğuk terler döktürdü.
Yapay zekaya ilişkin uluslararası bağlayıcılığa sahip olan kural oluşturma çabaları ise şimdiye kadar başarısız oldu. Üstelik şimdi Trumpın Beyaz Saraya ikinci kez taşınmasıyla birlikte buna artık imkansız gözüyle bakılıyor.
Geçmişte birçok şirketin yapay zekanın geliştirilmesi ve kullanılmasına yönelik gönüllü olarak bazı kurallara bağlılıklarını ilan ettiğini hatırlatan Soder, bundan böyle şirketlerin bu kurallara uymayı sürdürmesinin de pek gerçekçi olmadığına dikkat çekiyor.
Şimdi gözler, 10-11 Şubatta Fransa hükümetinin ev sahipliğinde Pariste düzenlenecek olan Yapay Zeka Eylem Zirvesinde. Soder, yapay zekanın gelecekte nasıl bir rota izleyeceğine dair ibarelerin söz konusu zirvede gözlemlenebileceğini söylüyor:
Geçmişte şirketler, güvenlik ve güvenilirlik adına çok fazla çaba sarf etme sözü vermişlerdi. Ancak şimdi jeopolitik durum değişti. Teknoloji şirketlerinin geçmişte belirledikleri kurallara uymayı sürdürüp sürdürmeyeceği, Paristeki zirvede belli olacak.
 

Son güncelleme: 12:34 02.02.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı