Uluslararası Af Örgütünün hazırladığı rapora göre İsrailin Gazzedeki eylemleri ile yetkililerin açıklamaları, soykırım niyeti ve suçunu ortaya koyuyor. Örgütün, Kendinizi alt insan gibi hissediyorsunuz: İsrailin Gazzedeki Filistinlilere yönelik soykırımı başlıklı raporunda, İsrailin 7 Ekim 2023 sonrası başlattığı Gazze saldırılarını hiçbir hesap vermeden sürdürdüğü ifade edildi.
İsrailin Gazzedeki saldırılarını inceleyen rapor, can kayıplarını ve yıkımın büyüklüğünü değerlendirirken uluslararası hukuk tarafından yasaklanan eylemlerin üst düzey yetkililer tarafından talep edildiğini de tespit etti. Soykırım suçu için bir grubun kısmen ya da tamamen yok edilmesi gerekmediği, soykırım niyetinin yeterli olduğu belirtilen raporda, İsrailin 7 Ekim 2023-Temmuz 2024 arası Gazzedeki eylemleri incelendi.
Gazete Duvarda yer alan habere göre, rapor hazırlanırken 212 kişiyle görüşme yapıldı ve uydu fotoğrafları da dahil görsel kanıtlar ele alındı. Bu kapsamda İsrailli hükümet yetkilileri ve askeri yetkililerin açıklamaları da değerlendirilirken bu açıklamalara ilişkin raporlar İsraile de sunuldu. Af Örgütü, İsrailden ise yanıt gelmediğini bildirdi.
SALDIRILARDA BİRÇOK AİLE YOK EDİLDİRapora göre, İsrailin Gazze saldırılarında öldürülen 42 binden fazla sivilin çoğu ayrım gözetmeyen doğrudan ve kasti saldırılarda hayatını kaybetti. Saldırıların birkaç neslin birlikte yaşadığı birçok aileyi yok ettiği belirtilen raporda, Gazzenin büyük oranda yaşanmaz hale geldiği ifade edildi. İsrailin oluşturduğu ortamda Gazzede açlık, yetersiz beslenme ve salgın hastalıkların da ortaya çıktığı aktarılan raporda, bu durumun Gazzelileri yavaş yavaş öldürdüğü vurgulandı.
Gazzeli Filistinlilerin ayrıca İsrail cezaevlerinde kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığı da hatırlatılan raporda, İsrail eylemlerinin tek makul sebebinin soykırım niyeti olduğuna işaret edildi. İsrailli yetkililerin Gazzelilere yönelik soykırım niyetini ortaya koyan açıklamalarına da değinilen raporda, İsrailin sistematik ayrımcılık uyguladığı kaydedildi.
Af Örgütü, İsrailin Gazzedeki sivillerin Hamas tarafından canlı kalkan olarak kullanıldığı, Hamasın siviller arasına gizlendiği iddialarını da inceledi. Bu iddiaların güvenilir olmadığı sonucuna ulaşan Af Örgütü, böyle olsa dahi İsrailin sivilleri koruma yükümlülüğünün ortadan kalkmayacağına işaret etti.
FİLİSTİNLİLER GÖZDEN ÇIKARILABİLİR OLARAK GÖRÜLÜYORİsrailin Gazzelilerin hayatlarına karşı duyarsız ve saygısız olduğuna vurgu yapılan raporda, Filistinlilerin gözden çıkarılabilir ve dikkate alınmaya değer olmayan kişiler olarak görülmesi de başlı başına soykırım niyetinin kanıtıdır ifadeleri yer aldı. Raporda, İsrailli yetkililerce soykırımı haklı çıkarmak için yapılan 102 açıklamanın incelendiği, bunlardan 22sinin doğrudan soykırım niyetine kanıt sağladığı bildirildi.
Uluslararası Af Örgütü, ölüm ve yaralanmalara sebep olan saldırıları da inceledi. Ele alınan 15 hava saldırısında 334 kişinin öldüğü belirtilen raporda Af Örgütünün bu saldırıların hiçbirinde askeri hedeflere ilişkin kanıt bulamadığına vurgu yapıldı. İsrailin Gazze nüfusunun yüzde 90ını yerinden ettiği, bazı kişilerin 10 kere yer değiştirmek zorunda kaldığı tespiti yapılan raporda, şartların insan yaşamına uygun olmamasına rağmen İsrailin sivilleri koruma çağrılarını göz ardı ettiği ifade edildi.
VERİLER, ULUSLARARASI TOPLUM İÇİN UYANMA ÇAĞRISI OLMALIRapora ilişkin açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, İsrailin Soykırım Sözleşmesinde yasaklanan eylemleri gerçekleştirdiğini kaydetti. İsrailin Gazzelileri insan hakları ve onurlu yaşam hakkı olmayan alt insan olarak gördüğünü ifade eden Callamard, Bulgularımız uluslararası toplum için uyanma çağrısı olmalı. Bu bir soykırım ve şimdi durmalı uyarısında bulundu.
Callamard, İsraile silah satan ülkelerin de soykırımı önleme sorumluluklarını ihlal edip işbirlikçi haline geldiğini belirterek, İsrail üzerinde etkili tüm ülkeler, özellikle de silah satan kilit ülkeler olarak ABD, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri, bir an önce harekete geçerek İsrailin Gazzedeki Filistinlilere karşı saldırılarına derhal son vermeli çağrısı yaptı.
İsrailin eylemlerini bilinçli olarak gerçekleştirdiğinin altını çizen Callamard, tüm uyarılara rağmen bunun devam ettiğine dikkati çekti. Callamard, İsrailin eylemlerinin yasallığını askeri hedefleri göstererek savunmasına da değinerek, Soykırım niyeti, askeri hedeflerin yanında varlığını sürdürebilir ifadesini kullandı.
Uluslararası toplumun İsraile baskı yapmak ve silah satışına son vermekteki başarısızlığının kolektif vicdanda bir yara olarak kalacağını belirten Callamard, Hükümetler güçleri yokmuş gibi davranmaktan vazgeçsin. Devletler üzüntü ifade etmek yerine, her ne kadar soykırım bulgusu İsrail müttefikleri için rahatsız edici olsa da uluslararası eylemde bulunmalı değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrinin bir umut olduğuna işaret eden Callamard, hükümetleri karara saygı duymaya çağırdı.







