• Turkhane Logo

Türkiye'nin Libya'ya 'çocuk savaşçı gönderdiği' öne sürüldü, Ankara iddiayı yalanladı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin oluşturduğu Libya Veri Toplama Misyonu'nun 2016'dan bu yana yaşanan insan hakları ihlâllerini araştırdığı raporu yayımlandı.

17:46 07 Ekim 2021 Perşembe
Türkiye'nin Libya'ya 'çocuk savaşçı gönderdiği' öne sürüldü, Ankara iddiayı yalanladı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin oluşturduğu Libya Veri Toplama Misyonu'nun 2016'dan bu yana yaşanan insan hakları ihlâllerini araştırdığı raporu yayımlandı.


Raporda, Libyadaki iç savaşta Suriyeli çocuk savaşçıların da kullanıldığı ve Türkiyenin bu çocuk savaşçıların Libyaya götürülüp savaştırılmasında rol oynadığına dair ifadeler yer alıyor.

BBC Türkçeye raporla ilgili değerlendirmede bulunan Türk diplomatik kaynaklar ise iddiaları reddetti.


Bu hafta yayımlanan ve BM İnsan Hakları Konseyine sunulan raporda, Libyadaki iç savaşta çocuk savaşçıların da kullanıldığı ve Türkiyenin bu çocuk savaşçıların Libyaya götürülüp savaştırılmasında rol oynadığına dair ifadeler yer alıyor:

2019 sonlarından itibaren elde edilen kanıtlara göre Türkiye, görünüşlerinden açıkça anlaşılacak şekilde 15-18 yaş arasındaki Suriyeli çocukların silah altına alınması ve Ulusal Mutabakat Hükümeti için para karşılığında Libya Ulusal Ordusuna karşı savaşmasına aracı oldu.

Bu çocuk savaşçılar muharip olarak veya güvenlik kuvveti gibi destekleyici görevlerde farklı alanlarda kullanıldı. İtaat etmemeleri halinde çoğu hapse atıldı, bir kısmı da yaralandı.

Raporda, bu uygulamanın bazı uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu da belirtiliyor:

Libyanın, çatışma alanlarında, devlet ordusunda olacak veya olmayacak şekilde çocukların savaştırılması ya da doğrudan katılımını yasaklayan Çocukların Hakları ve Refahı için Afrika Sözleşmesine uymadığına inanmak için gerçekçi sebepler var.

Libyanın çocukların silahlı çatışmaya girmemesi yönünde imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi Tercihli Protokolü kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğine inanmak için de geçerli sebepler var. Bu protokol, devletlerin kendi sorumluluğu altında olan ve savaşlarda kullanılan çocukların geri gönderilmesi ve savaştırılmaması için her türlü önlemi alması zorunluluğunu getiriyor.

Bunun da ötesinde hem Libya hem Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesinin ilgili protokolünde belirlenen çocukların çatışmalarda kullanılmasını ve silah altına alınmasını engelleme yükümlülüklerini ihlal etti.

Misyonumuz, çocukların silah altına alındığı ve çatışmalara doğrudan katıldığı yönünde daha fazla suçlamayla da karşılaştı ancak bunların incelenmesi için daha fazla zamana ihtiyaç duyulmaktadır.

Türk diplomatik kaynaklar şu ifadelerle reddetti:

Bunlar tamamen asılsız, hiçbir somut dayanağı olmayan iddialardır. Bu tür dayanaksız iddiaların raporda nasıl yer aldığını esasen sorgulamak gerekir. Oysa, Veri Toplama Misyonunun Libya sathında araştırması gereken ve beklenen onlarca işlenmiş somut savaş suçu, toplu mezarlar ve insan hakları ihlalleri vardır. Misyonun çalışmalarının ve raporun asıl bunlara ne kadar odaklandığına bakmakta fayda bulunmaktadır.

2020de oluşturulan misyonun üyeleri, incelemelerinin sonunda Ağustos ayında Trablusa giderek üst düzey Libyalı görevlilerle görüştü. Bu hafta da rapora son şeklini verdi.

Türkiye, Kasım 2019da henüz iç savaş sürerken, yakın ilişki içinde olduğu Trablustaki Ulusal Mutabakat Hükümetiyle (UMH) savunma anlaşması imzalamış ve Türk askerleri eğitim ve danışmanlık görevleri için Libyaya gitmişti.

UMH, kendisine karşı savaşan ve Trablusu kuşatan, Libyanın doğu ve güneyinde büyük bir kesime hakim olan General Halife Hafterin Libya Ulusal Ordusuna karşı savaşıyordu.

2020nin başında savaşın yoğunlaştığı dönemde Türkiye destekli Suriyeli savaşçıların Libyaya giderek Haftere karşı savaştığına dair haberler çıkmıştı.

Raporda Türkiyenin yer aldığı bir bölüm daha bulunuyor.

Henüz taraflar arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, 3 Haziran 2020de Kasr Bin Gaşir kasabasında arka arkaya dört insan hava aracı saldırısının en az 12 kişiyi öldürdüğü belirtilen raporda, saldırılan kişilerin silahsız olduğu; aralarında kadın ve çocukların da olduğunun tespit edildiği yazılıyor.

Bu saldırıları UMHnin düzenlediği; sivil oldukları bilindiği halde belli bir bölgedeki insan topluluğunu hedef alarak üst üste yapıldığı; bu sırada Hafterin ordusunun çekilmekte olduğu; tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda savaş suçu işlendiği de raporda ifade ediliyor.

Bu saldırıda kullanılan insansız hava araçlarının Türkiyede üretildiği, Libyada da ilk olarak Türkiyenin de erişimi olduğu bir askeri hava üssünde görüldüğü, anlaşma kapsamında UMHye verildiği belirtiliyor. Ancak Türkiyenin bu saldırıda oynadığı rol tam anlamıyla saptanamamıştır deniliyor.

Son güncelleme: 17:46 07.10.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı