• Turkhane Logo

Türkiye, NATO'ya üye olmak isteyen Finlandiya ve İsveç'ten ne istiyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelikleriyle ilgili 'olumlu bir görüşe sahip olmadıklarını' açıklaması dünyada 'şaşkınlıkla' karşılandı. Ankara, İskandinav ülkelerinin Atlantik Konseyi'ne üye olmalarını açıkça veto etme tehdidinde bulunmasa da bu durum, Türkiye ile Batı arasında yeni bir krize dönüşme potansiyeli taşıyor.

10:23 17 Mayıs 2022 Salı
Türkiye, NATO'ya üye olmak isteyen Finlandiya ve İsveç'ten ne istiyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelikleriyle ilgili 'olumlu bir görüşe sahip olmadıklarını' açıklaması dünyada 'şaşkınlıkla' karşılandı. Ankara, İskandinav ülkelerinin Atlantik Konseyi'ne üye olmalarını açıkça veto etme tehdidinde bulunmasa da bu durum, Türkiye ile Batı arasında yeni bir krize dönüşme potansiyeli taşıyor.

NATO komitelerinde kararlar oybirliği ile alınıyor. Bu nedenle Finlandiya ve İsveçin NATOya üye olabilmeleri için tüm üye ülkelerin onayı gerekiyor.

Finlandiya ve İsveç yetkilileri ile Türk mevkidaşları, bu konudaki ilk teması cumartesi günü Berlindeki gayri resmi NATO toplantısında gerçekleştirdi. İki taraf arasındaki müzakereler önümüzdeki günlerde detaylı şekilde ele alınacak.

Euronewse konuşan Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, Türkiyenin istediği F-16 savaş uçaklarını almak ya da resmi olmayan silah ambargosunun kaldırılması için mevcut durumu bir fırsat olarak gördüğünü söylüyor.

Benzer görüşü dile getiren Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Direktörü (EDAM) Sinan Ülgen de, Türkiyenin silah ambargosunun kaldırılması talebinin meşru olduğunu söylüyor.

Ülgen, euronewse yaptığı açıklamada, Bir NATO ülkesi olup aynı ittifak içinde bir başka müttefiğe silah ambargosu uygulamak çok savunulabilir bir tutum değil dedi.

Türkiyenin son çıkışının sadece İsveçle sınırlı olmadığını düşünen Paul Levin, Türkiye, Rusyadan S-400 savunma sistemleri aldıktan sonra F-35 programından çıkarıldı ve Türkiyeye yönelik diğer NATO ülkelerinin de resmi olmayan silah ambargosu var. Türkiye de bunu (Finlandiya ve İsveçin NATO üyelik süreci) bir koz olarak kullanmak istiyor olabilir. görüşünü dile getirdi.

Finlandiya ve İsveç PKKya destek mi veriyor?
Finlandiya Güvenlik ve İstihbarat Servisine (SUPO) göre, PKKnın Finlandiyada teşkil ettiği tehdit unsuru düşük düzeyde. İstihbarat Servisinin yayımladığı bir raporda PKK için şu ifadelere yer veriliyor:

Finlandiyada PKK daha çok maddi destek toplama faaliyetlerine yoğunlaşmış durumda. Bu aşırı sol grubun aktiviteleri, çoğunlukla aşırı sağ kampına karşı şiddet içermeyen bir karşıtlık ve Kürtlerin faaliyetleriyle işbirliği üzerine kurulu. Finlandiyada bu aşırı sol kesimde şiddete destek minimum seviyede ve faliyetleri genel olarak daha çok Finlandiya dışında

Finlandiya ve İsveçin PKKya bakışında bir benzerlik söz konusu ancak EDAM Direktörü Sinan Ülgene göre burada asıl sorun İsveç.

Ülgen, Türkiyenin, ABnin de terör örgütü olarak gördüğü PKKya yönelik İsveçin daha faal olmasını isteyeceğini belirtiyor ve ekliyor:

İsveçin YPGye silah ve finansman yardımını durdurması da istenecektir. Çünkü Türkiye YPGyi PKKnın kontrolünde olan bir örgüt olarak görüyor. Ve bu örgütle İsveç makamlarının görüşmemesini isteyecektir. Onlarla birlikte fotoğraf vererek onlara bir kamusal destek sağlanmasına yönelik politikalarını gözden geçirmesini isteyecektir. Bütün bunlar terörle mücadele kapsamına giren konular.

İsveç, PKK konusunda Türkiye ile aynı görüşü paylaşmıyor
PKK ile ilgili rahatsızlığın Türk hükümetinin gerçek kaygısı olduğuna inandıracak nedenler olduğunu söyleyen Paul Levin, Çünkü Türkiyede PKK tehdidi, ana güvenlik kaygısı olarak algılanıyor. diyor.

Levin ayrıca, Türkiye ile İsveç arasında yaşanan görüş ayrılığını da, İsveçin PKK konusunda Türkiye ile aynı görüşü paylaşmamasına bağlıyor.

İsveçin Türkiye dışında PKKyı terör örgütü olarak kabul eden ilk ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Paul Levin, euronewse verdiği demeçte,1980lerde İsveçte bazı suikastler yaşandı ve bu olaylar, PKKnin tehlikeli bir örgüt olarak algılanmasına neden oldu ve bu hala bu şekilde algılanıyor. PKK hala terör örgütü olarak sınıflandırılmış durumda ve özgürce hareket etmesine izin verilmiyor. dedi.

İsveçte aynı zamanda büyük bir Kürt diasporası olduğunu kaydeden Levin, söz konusu diasporanın PKK tarafından domine edilmediğini söylüyor. İsveçin siyasi baskıdan kaçanlar için önemli bir sığınma merkezi olduğunu dile getiren Levin, Stockholm hükümetinin, ülkedeki azınlıkların özgürlüğünü NATO üyeliği ile değişmeyeceği mesajını veriyor.

Sinan Ülgen, Türkiye bakımından mevcut durumun artık temel özgürlükler meselesinin ötesinde olduğuna dikkat çekiyor:

Burada İsveçin kendi anayasası siyasi kültürü itibariyle temel hak ve özgürlüklere çok dğer verdiği açık. Türkiyenin talepleri bu özgürlüklerin kısıtlanması olmayacaktır.  Bütün bunlar terörle mücadele kapsamına giren konular. Bu artık temel özgürlükler meselesi olması ötesinde bir durum teşkil ediyor Türkiye bakımından

Son güncelleme: 10:23 17.05.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı