• Turkhane Logo

Trump 2020 seçim kampanyasını başlattı...

Donald Trump 2020 başkanlık seçimleri için kampanyasını geçen hafta, Orlando Florida mitingiyle ve

23:14 22 Haziran 2019 Cumartesi
Trump 2020 seçim kampanyasını başlattı...
Donald Trump 2020 başkanlık seçimleri için kampanyasını geçen hafta, Orlando Florida mitingiyle ve

Trumpın konuşmasında 2016 seçimlerindekinden farklı bir mesaj yoktu.
Buna karşılık 2020 seçimlerine giden süre boyunca, kampanyada ekonomik konulardan daha çok kimlik ve göçmenler politikaları gibi kültür alanına ait tartışmalarının, en önemlisi bir tür beka sorununun egemen olacağı anlaşılıyordu.
Kamuoyu yoklamaları ne diyor?
Trump Amerikan tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı başkanıyım diyor ama kamuoyu yoklamaları 1950lerden bu yana bütün başkanlar içinde ilk döneminde istikrarlı biçimde en düşük popülarite oranına sahip başkan olduğunu gösteriyor.
Amerikan seçim sisteminin özelliklerinden dolayı Trump 2016 yılında, Hillary Clinton karşısında yüzde 50den fazla oy alarak değil yüzde 46,1 ile kazanmıştı.
Mazbatasını aldığı gün, ikinci dönem seçimlerine katılma dilekçesini de veren Trumpın popülarite oranları, dört yıl boyunca istikrarlı biçimde hep yüzde 46nın altında kaldı.
Bloombergin aktardığına göre, Gallup kamuoyu yoklaması şirketinin bulguları 1952den bu yana popülaritesi yüzde 48 altında kalan hiçbir başkanın ikinci kez seçilemediğini gösteriyor.
Ancak 2016da kamuoyu yoklamaları Trumpın seçileceğini söylemiyordu. Seçimlerden bir gün önce Trumpın Amerikan seçmeni arasında popülaritesi yüzde 37,5 düzeyindeydi.
Bugünlerde de kamuoyu yoklamaları yüzde 43,8, yüzde 45 gibi oranlar buluyorlar.
Trumpın 2016da seçimleri kazanmasında, seçmen nüfusunun yüzde 44.7sini oluşturan yüksek öğretim diploması olmayan beyazlar esas olarak belirleyici bir rol oynamıştı.
Bu kesim bugün de yüzde 60 oranında Trumpı destekliyor.
Ancak bu kesimin toplam seçmen nüfusu içindeki payının 2020 seçimlerine gelindiğinde yüzde 40 dolayına düşmüş olması bekleniyor.
Buna karşılık seçmen nüfusu içine katılacak gençler genelde Demokrat adaylara yöneliyorlar. Kısacası demografik etkenler Trumptan yana değil.
Trumpın seçilmesinde kritik rol oynayan ikinci kesimi, kendini bağımsız olarak tanımayan seçmen oluşturuyordu.
Fox News tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına göre, bu kesim Trumptan soğumuş görünüyor.
Bağımsızların yalnızca yüzde 30u ve kendini ılımlı olarak tanımlayanların da yüzde 32si Trumpı desteklediklerini söylüyorlar.
Quinnipac Üniversitesinin, geçtiğimiz 7 seçimlerden 6sının yüzde 5 farkla kazanıldığı Florida için yaptığı bir araştırma, Trump ile olası Demokrat Parti adaylıklarının popülaritesini karşılaştırıyor ve Trumpın Joe Bidenin 9 puan, Bernie Sandersin 6 puan arkasından geldiğini gösteriyor.
Wall Street Journal, sonuçların belirlenmesinde en kritik öneme sahip Michigan, Pennsylvania, Wisconsin, Florida gibi eyaletlerde Trumpın popülarite oranının yüzde 50nin altına takılıp kalmış olduğuna işaret ediyor.
Kısacası, kamuoyu yoklaması verilerine bakınca Trumpın 2020 seçimlerini kazanma ihtimalinin yüksek olmadığı söylenebilir.
Trumpın avantajları
Öte yandan Trumpın fırsatlarını arttıran etkenler de var.
Bu etkenlerin başında iki önemli gelişme var. Birincisi, Trumpın seçim kampanyası 2016ya kıyasla çok daha deneyimli, örgütlü ve finansal olarak güçlü.
İkincisi, Trump 2016 seçimlerini Cumhuriyetçi Partiden (GOP) gelen güçlü bir direnişe rağmen kazanmıştı. Bu kez GOPnin tamamen Trumpın arkasında olduğu anlaşılıyor.
New York Times Trump döneminde GOPnin Trumpın vergi indirimi politikasından, Yüksek Mahkemeye yaptığı atamalardan çok memnun olduğunu, dört yıl boyunca kültürel olarak da değiştiğine işaret ediyor.
GOP, geleneksel olarak serbest piyasadan yanayken bugün dış ticarette korumacılığı destekliyor.
Geçmişte, GOP hep devleti küçültmekten, sosyal hizmetlere yönelik ödemelerde reform(kesinti) yapmaktan söz ederdi. Trump bu konularla ilgilenmiyor. GOP geçmişte güçler ayrılığı ilkesini savunurdu. Bugün Trump bu ilkeyi sürekli aşındırıyor.
Bir GOPli başkanın özel sektörü eleştirmesi, bazı şirketleri hedef alması olacak şey değildi; Trump bu konuda çok rahat davranıyor, GOP bir tepki göstermiyor.
GOPli bir Başkanın Kanadayı düşman olarak tanımlaması, kendi istihbarat kurumlarının değil de rakip devletlerin liderlerine, örneğin Putinin sözlerine önem vermesi, eskiden olsa GOP içinde fırtınalar oluştururdu. Bu kez yaprak kımıldamadı.
GOP, geçmişe ve geleceğe ilişkin hep iyimser mesajlar verirdi. Trump kötümser mesajlar veriyor.
GOP dışa dönüktü (küreselleşmeciydi), Trump içe dönük, küreselleşme karşıtı.
The New York Times tüm bu değişikliklere karşın bugün GOP üyelerinin yüzde 80inin Trumpı desteklediğini, Partinin Trumpın kesin denetimi altına girdiğini düşünüyor.
İlk bakışta, Trumpın fırsatlarını arttıran bir diğer etken de ekonomi. Düşük büyüme hızıyla da olsa ABD ekonomisi uzun bir toparlanma sürecinden geçiyor. Ortalama işçi ücreti tarihsel olarak düşük bir düzeyde olsa bile işsizlik de tarihsel olarak düşük bir düzeyde. Varlık piyasalarında da indeksler yüksek, dalgalanma düşük.
Ekonomi yerine beka sorunu
Ekonomi güçlü bir görüntü sunarken, Trumpın kampanyasını başlatan Florida konuşmasında ekonomiye daha çok vurgu yapması beklenirdi.
Ancak Trump, yukarda değindiğim gibi kültürel konulara, yabancı düşmanlığına, Demokratlara, yalancı haber oluşturan basına saldırmaya, düzenin kendisine karşı kurduğu komplolardan, bataklığı kurutmaktan söz etmeye, yine mağduru oynamaya daha çok özen gösterdi.
Trumpın ekonominin gerçeklerine vurgu yapmak yerine eski sloganlara, hatta kimi hurafelere sığınmasının arkasında, gerçeklerin pek de ondan, tabanının çıkarlarından yana olmaması var.
Trumpın çekirdek tabanının dışında, özellikle eğitimli orta sınıflarda, ekonomik toparlanmanın Trumptan kaynaklanmadığına, o gelmeden önce zaten başlamış olduğuna, vergi indiriminin etkisinin tükendiğine ve yalnızca zenginlere yaradığına ilişkin bir kanı yaygın.
Buna karşılık, Trump, sanayiyi hareketlendirmeye, alt yapıyı yenilemeye, ülkeyi yeniden inşa etmeye, Meksika sınırına duvar yapmaya yönelik kendi taraftarlarına verdiği vaatlerini gerçekleştiremedi.
Dış ticaretteki korumacılık önlemleri çiftçiyi vurmaya başlayınca, vergilerin kimin omuzlamak zorunda kaldığı ortaya çıktı. Nouriel Roubini gibi birçok bağımsız analist de 2020 yılında bir resesyon olasılığının güçlenmekte olduğundan söz ediyorlar
Ekonomi alanında kendini güvende hissetmeyen Trump Demokrat partiyi hedef almayı tercih ediyor.
Trumpın Demokrat Partiye yönelik saldırısı özellikle ilginç, ilginç olduğu kadar tehlikeli gelişmelere işaret ediyordu. Trump Demokrat Partiyi, radikal sosyalist olarak tanımlarken ülkeyi ve sizi mahvetmek istiyorlar iddiasıyla taraftarlarına adeta bir beka sorunu dayatıyor.
Böylece, The Economistin yorumuna göre Trumptan yana olmak yurtseverlik, karşı olmak ise ihanet anlamına geliyordu.
Trump toplumdaki kutuplaşmayı, kültür savaşlarıyla derinleştirirken çeşitli yorumcuların gözlemleri, Trumpın çekirdek desteğinde bir erime olmadığını o kesimde Trumpın Tanrı tarafından seçildiğine, tanrı tarafından korunduğuna. Karanlıkla savaşan aydınlığın çocuğu olduğuna ilişkin yaygın bir inanca dikkat çekiyor.
ABD 2020 seçimleri ortamına, çok zehirli bir atmosferde giriyor.
(Engin Yıldızoğlu - BBC Türkçe)

Son güncelleme: 23:14 22.06.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı