• Turkhane Logo

Taliban nasıl bu kadar hızlı ilerledi, Afgan ordusu neden karşı koymadı?

Taliban, 350 bin civarında asker ve polise sahip olan ve hem askeri hem de lojistik olarak daha iyi bir durumda bulunan ve milyarlarca dolar harcanarak oluşturulan Afganistan ordu güçlerine karşı kısa sürede üstünlük sağladı. İki hafta sürmeden ülkenin tamamını ele geçirdi.

12:50 16 Ağustos 2021 Pazartesi
Taliban nasıl bu kadar hızlı ilerledi, Afgan ordusu neden karşı koymadı?
Taliban, 350 bin civarında asker ve polise sahip olan ve hem askeri hem de lojistik olarak daha iyi bir durumda bulunan ve milyarlarca dolar harcanarak oluşturulan Afganistan ordu güçlerine karşı kısa sürede üstünlük sağladı. İki hafta sürmeden ülkenin tamamını ele geçirdi.

Peki nasıl oldu da modern silahlara sahip Afganistan ordusu bu kadar kısa sürede ağır bir yenilgi aldı?
Euronewsin kapsamlı haber dosyasında bu sorulada tek tek cevap arandı.
Taliban, 20 yıl öncesine göre strateji değişikliğine gitti ve güney yerine kuzey kentlerine yöneldi. Önce sınır kapılarında hakimiyet sağlandı.

Kendisine direniş gösterebilecek Mareşal Abdürreşit Dostumun kalesi konumundaki Şibirgan kentini ele geçirdi.

Tacikistan sınırında bulunan kuzeydeki Kunduz kentini haftalar süren saldırıların ardından 8 Ağustosta ele geçirmesiyle Afgan güvenlik güçleri, Taliban karşısında ilk darbeyi aldı.

Bu beklenmedik yenilgi, diğer şehirlerin de tespih taneleri gibi birbiri ardına düşmesine neden oldu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 9 Ağustosta, Afganistandaki savaşın normal seyirde gitmediğini belirterek, ordu güçlerinin savaşma niyetinde olması gerektiğini bildirdi. Bu süre içerisinde 6 kent merkezi örgütün eline geçti.

Bir yandan batıdaki, İran sınırına yakın Heratta saldırılar artarken diğer yandan yine Tacikistan sınırındaki Tahar kenti ve Çin sınırındaki Badahşan vilayetleri alındı.

Cumhurbaşkanı Eşref Gani, şehirlerin düşmeye başlamasıyla daha önce güvenlik konularında dışladığı ve hatta randevu bile vermeyi reddettiği bölgesel komutanlara (savaş ağaları) yönelerek onlardan destek istedi.

Sovyetler Birliğine karşı verilen halk direnişinin önde gelen isimlerinden İsmail Han, Eşref Gani ile görüşmesinden hemen sonra Herata giderek orduya destek sağlamaya başladı.

euronewse konuşan bir kaynak, Ganinin güçlü olduğu bir dönemde İsmail Hana sadece 5 dakika süre vererek, Meşgulüm, 5 dakika süren var. Buyur, seni dinliyorum. sözleriyle Herat ve çevresinde halk nezdinde nüfuz sahibi olan Hanı küçük düşürdüğünü ancak daha sonra ona muhtaç duruma geldiğini aktardı.

İsmail Han, kendine bağlı milislerle örgüte karşı Heratta ordu güçlerine destek sağladı.

Taliban püskürtüldü, kentte güvenlik sağlandı. Ancak bu uzun sürmedi, Heratta verilen sokak savaşı sırasında ardı ardında geri çekilmeler yaşandı.

Bu başarıdan kısa süre sonra İsmail Han, Heratta Taliban militanlarına esir düştü. euronewse konuşan ancak adının açıklanmasını istemeyen kaynaklar, Hanın esir düşmesinde kendisiyle birlikte örgüte karşı çatışan Herat İl Meclisi Üyesi Kamuran Alizayinin Talibanla anlaştığını iddia etti.

İddiaya göre, Alizayi, Hanın esir düşmesinden bir gün önce örgütle gizlice görüşerek onlardan muafiyet (af) belgesi aldı, bunun karşılığında İsmail Hanın tuzağa düşürülmesi planında aktif rol oynadı.

Plana göre Alizayi, İsmail Hana bir noktaya gelmesini, orada buluşacaklarını söyledi. Han, beraberindeki 8 kişi ile o noktaya gitti. Daha sonra görüştükleri evin etrafı Taliban tarafından sarıldı. Alizayi, Talibana katılırken Han da militanlar tarafından esir alındı.

Uzmanlara göre İsmail Hanın esir alınıp medyaya gösterilmesi, Talibana karşı direniş gösteren ordu ve polis güçleri arasında moral çöküntüsüne neden oldu.

Taliban, 12 Ağustosta Kabil ile Kandahar arasındaki anayol üzerinde bulunan Gazne kentini ele geçirdi. Böylece başkentin, Talibanın doğum yeri olan ülkenin ikinci büyük kenti Kandahar arasındaki kara bağlantısı kesildi.

Sosyal medyada çıkan görüntülerde, Gazne Valisi Davud Lağmani, kenti militanlara teslim edip zırhlı aracıyla şehirden ayrılırken görülüyor.

Kentin ciddi bir direniş göstermeden düşmesi, Kabil hükümetine bir darbe daha indirdi. Yüzlerce militan, hükümet binalarının içerisinde pozlar verdi. Yine sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Talibana karşı direniş gösteren güvenlik güçlerinden bazılarının infaz edildiği görüntüleri yer aldı.

12 Ağustos itibarıyla Taliban, ülke genelinde 11 kent merkezinde kontrolü sağladı.

Bir sonraki gün (13 Ağustos), Kandahar düştü. Aşiret liderlerinin Taliban ile Kandahar Valisi ve merkezi hükümete bağlı yöneticiler arasında ara buluculuk yaptığı, kentin büyük bir direnç gösteremeden düştüğü bildirildi.

Ancak Afgan gazeteciler, yöneticilerin Talibanın neredeyse tek kurşun atmadan şehri ele geçirdiğini aktardı.

13 Ağustos itibarıyla Taliban, Afganistanın 34 vilayetinden 17sini ele geçirdi.

Büyük bir komplonun kurbanı olduk
Özbek Mareşal Abdürreşit Dostum ve Tacik komutan Ata Muhammed Nur, Kuzey Afganistanın en önemli ve en kalabalık şehri Mezar-ı Şerifin savunmasını birlikte yürütüyordu.

Savaş ağası olarak nitelendirilen iki askeri lider, Talibanı daha önce defalarca yenilgiye uğratmışlardı. Analistlere göre, Talibanı Mezar-ı Şerifte yine dize getirecek olan bu iki komutandı.

Cumhurbaşkanı Eşref Ganinin ordu güçlerinin de kendilerine destek vereceği talimatının ardından bir cephe açılmıştı. Ancak 14 Ağustos akşamı, Ata Muhammed Nur ve Mareşal Dostumun Özbekistana kaçmak zorunda kaldığı haberi geldi. Taliban, Mezar-ı Şerifi ele geçirdiklerini duyurdu.

Çok sayıda zırhlı aracın, iki ülkeyi birbirine bağlayan Amuderya Nehri üzerinde bulunan köprü üzerinde sıralandığı görüldü.

Ata Muhammed Nur, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Dostumla birlikte çok büyük bir komplonun kurbanı olduklarını dile getirdiği bir açıklama yaptı.

Nur, açıklamasının devamında, Güçlü direnişimize rağmen, ne yazık ki tüm hükümet ve ordu teçhizatı büyük bir organize ve korkak komplo ile Talibana teslim edildi. Mareşal Dostumu ve beni tuzağa düşürmek için komplo düzenlemişlerdi ama başarılı olamadılar. Mareşal Dostum, ben, Belh Valisi, milletvekilleri ve diğer birkaç yetkili ile birlikte şu anda güvenli bir yerdeyiz. Zamanı gelince paylaşacağım anlatılmamış çok hikayem var. Topraklarını savunmak için gururla direnen herkese teşekkürler. Bu iş burada bitmeyecek. ifadelerini kullandı.

Mezar-ı Şerifin düşmesinin ardından kuzey tamamen örgütün kontrolüne geçti.

Cumhurbaşkanı Eşref Gani, istifa etmesi yönündeki çağrılara kulak asmadı ve yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında istifa etmeyeceğini, direneceğini, orduya güvendiğini açıkladı.

İlerleyen saatlerde güneyde 4 vilayetin kent merkezi daha savaşmadan Talibana teslim oldu. Militanlar, başkent Kabil kapılarına dayandı.

Gani, siyasi liderlerle ve üst düzey yetkililerle görüşmelerini hızlandırdı. Kendisine yapılan istifa etmesi ya da görev paylaşımı çağrılarına kulak tıkadı.

15 Ağustos günü Taliban, Kabili tamamen kuşattı. Dış mahallelere girildi.

Savunma Bakanı Muhammedi: Gani, ellerimizi arkadan bağlayıp vatanı sattı
Pazar günü öğleden sonra İçişleri Bakanlığından bir yetkili, Eşref Ganinin ülkeden ayrıldığını açıkladı.

Ganinin Tacikistana gittiği iddia edildi ancak daha sonra Körfez ülkesi Ummana gittiği açıklandı.

Taliban, Başkanlık Sarayına (ARG) girdi.

Afganistan Savunma Bakanı Bismillah Muhammedi, Twitter hesabından bir açıklama yaparak Ganinin, kendisinin ellerini arkadan bağladığını iddia etti.

Muhammedi, iletisinde, Elimizi arkamızdan bağlayıp vatanı sattılar. Zengine de çetesine de lanet olsun. değerlendirmesinde bulundu.

euronewse konuşan ve güvenlik gerekçesiyle adının açıklanmasını istemeyen cumhurbaşkanlığı çalışanı üst düzey bir yetkili, son saatlerinde Afganistanın First Ladysi Rula Ganinin yanında olduğunu dile getirdi.

Aynı yetkili, First Ladynin eşiyle birlikte Kabilden ayrılmadan önce kendisine, Savunma Bakanı Bismillah Muhammedinin Cumhurbaşkanı Ganiyi sırtından bıçakladığını, ordu güçlerini sattığını, orduyu Talibana peşkeş çektiğini söylediğini aktardı.

Gani çiftinin sabah saatlerinde Kabildeki Amerikan Büyükelçiliğine götürüldüğünü öne süren kaynaklar, euronewse yaptıkları açıklamada, çiftin burada iki saat kadar bekledikten sonra havaalanına gittiğini, ardından da ülkeden ayrıldıklarının açıklandığını ifade etti.

euronewse konuşan kaynaklar, Afganistanda ordunun savaştığını, savaşmaya istekli olduğunu ancak sivil yönetim kadrosunun kesinlikle savaşmadığını dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, bazı şehirlerde ordu güçlerinin Kabilden gelen telefonla savaşmadan kent dışına çekilmek zorunda bırakıldıklarını, askerlerin savaşmalarına izin verilmediği öne sürüldü.

Tarihi darbeler ve iç çatışmalarla dolu Afganistanda Talibanın kısa sürede tüm ülkeyi ele geçirmesi, birçok soru işaretini beraberinde getirdi.

Ganinin istifa etmeden Afganistandan kaçmasının ardından bazı siyasi liderler, Eski Cumhurbaşkanı er ya da geç yaptıklarının cezasını çekecek, yargılanacak. ifadeleriyle Ganiye tepkilerini dile getirdi.

Afganistan ordusu dağılıp askerler ortada kalırken birçok şehirde ABD ve NATOnun sağladığı tüm teçhizat Talibanın eline geçti. Verilere göre ABD, Afganistan ordusunun oluşturulması için 83 milyar dolar para harcadı.

Toplam savaşçı sayısı 70 bin civarında olan Taliban, başsız kalan ve dağılan Afgan ordusunun tüm hava gücüne de sahip oldu.

Bazı Afgan gazeteciler, bölgesel komutanların Eşref Gani tarafından satıldığını öne süren yorumlarda bulundu.

Ayrıca Afgan gazeteciler, Ganinin tecrübeli birçok yetkiliyi devre dışı bırakarak tecrübesiz, genç isimleri göreve getirerek, yanlış bir strateji izlediği değerlendirmesi yaptı.

Son güncelleme: 12:50 16.08.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı