Ordu ile paramiliter grup Hızlı Destek Güçleri (HDG) arasında hafta sonundan beri şiddetli çatışmaların yaşandığı Sudan’da ABD diplomatik konvoyu da silahlı saldırıya uğradı.
Saldırının ardından Sudan Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Burhan ve HDG lideri General Muhammed Hamdan Dagalu ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’li diplomatlara yönelik hiçbir tehdidin kabul edilemez olduğunu bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Dagalo ve El Burhan’ı ateşkese varmaya davet eden Blinken, her iki liderin de “sivillerin, diplomatik personelin ve insani yardım görevlilerinin sağlık ve güvenliğini sağlama” konusunda sorumlulukları olduğunu söyledi.
G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı için bulunduğu Japonya’da açıklamada bulunan Blinken, “sorumsuzca” diye tanımladığı bu saldırıya hedef olan diplomatik konvoyun ABD bayrakları taşıdığını ve konvoydaki herkesin güvende olduğunu söyledi.
AB Büyükelçisi’ne de saldırı düzenlendi
Avrupa Birliği’nin (AB) Sudan Büyükelçisi Aidan O’Hara’nın ise başkent Hartum’daki evinde saldırıya uğradığı açıklandı. Açıklama, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından yapıldı. AB sözcüsü Nabila Massrali, saldırı sonrası AFP’ye yaptığı açıklamada, 58 yaşındaki İrlandalı diplomatın durumunun iyi olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes, Sudan’da ordu ve HDG arasındaki çatışmalar nedeniyle şu ana kadar en az 185 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 800’den fazla sivil ve askerin de yaralandığını duyurdu.
Sivil iktidara geçiş planı zora giriyor
Burhan ve Dagalu, Sudan’da Ekim 2021’de gerçekleşen ve ülkenin demokrasiye geçiş sürecini sonlandıran askeri darbeyi birlikte düzenlemişti. İki eski müttefik arasındaki gerginlik, Sudan’da sivil iktidara geçişe yönelik planın parçası olarak HDG’nin de tamamen orduya katılmasını öngören reform nedeniyle yaşanıyor.
Sudan’da son aylarda siyasi partiler arasında gerçekleşen ve uluslararası kamuoyunca da desteklenen müzakereler, ülkede demokrasiye geçiş sürecine yönelik umutları artırmıştı. Ancak orduyla HDG arasındaki çatışmalar, partilerin varabileceği olası bir siyasi anlaşmayı da geciktiriyor.
