• Turkhane Logo

"Rusya'nın Suriye ve Ukrayna taktikleri aynı"

Viyana Silahsızlanma ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Merkezi'nden askeri uzman Hanna Notte'ye göre Rusya'nın Suriye ve Ukrayna'da kullandığı askeri taktikler, çarpıcı paralellikler gösteriyor.

12:00 29 Nisan 2022 Cuma
Viyana Silahsızlanma ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Merkezi'nden askeri uzman Hanna Notte'ye göre Rusya'nın Suriye ve Ukrayna'da kullandığı askeri taktikler, çarpıcı paralellikler gösteriyor.

DWnin haberine göre, Rusya ve Ortadoğuda güvenlik anlayışı ve silahlanma kontrolüne ilişkin çalışmalar yapan Viyana Silahsızlanma ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Merkezinden Hanna Notte, Rusyanın Suriye ve Ukraynadaki taktiklerini karşılaştırdı. Rusyanın her iki ülkedeki taktiklerinin değerlendirilmesinin önem taşıdığına dikkat çeken Notte, konuya ilişkin DWnin sorularını yanıtladı.

DW: Rusyanın Suriye ve Ukraynadaki askeri girişimlerinde paralellikler olduğunu söylüyorsunuz. Bunlar neler, anlatır mısınız?

Hanna Notte: Benim tespit ettiğim beş paralellik var. Birincisi; Rusya farklı aşamalardan oluşan ardışık bir savaş yürütüyor. İkincisi; şehirlerin etrafını sarma, kuşatma altına alma, bombalama, sonrasında da, alıntı yaparak söylüyorum, insani koridor oluşturma taktiği. Bu terimi kullanırken dikkatli olmalısınız. Üçüncü paralellik yabancı savaşçılar. Bu karmaşık bir konu. Çünkü Rusya önce karşı tarafı yabancı lejyonerlerin desteğini almakla suçluyor, ama sonra aynısını kendisi yapıyor. Dördüncü ve beşinci paralellik ise karşı tarafı sivilleri canlı kalkan olarak kullanma suçlaması ve dezenformasyon. Rusya, sıklıkla teröristleri sivileri canlı kalkan olarak kullanmakla suçlamıştı. Mariupoldeki Azak Taburu konusunda da aynı şeyi yapıyor. Dezenformasyondan fayda sağlayan Rusya karşı tarafı gizli kimyasal silah kullanmakla da suçluyor.

Ancak tüm bu paralelliklere rağmen Ukrayna ve Suriyedeki farklılıkları görmek önemli, hem hedefler hem de büyüklük açısından.

Ardışık savaşla tam olarak ne demek istiyorsunuz?

Esad rejimi ve Rus ordusu, Eylül 2015de Suriyedeki saldırılarında başka yerlerde harekete geçmek için ülkenin bazı bölümlerinde çatışmalara tekrar tekrar ara vermişti. Suriyenin batısında, 2017nin başlarında Esad rejimine doğuyu kontrol altına almak için kaynaklarını bir araya getirmesine fırsat sunan çatışmasızlık bölgesi adlı alanlar oluşturulmuştu. Bu Esad rejiminin kaynaklarını yeniden düzenlemesine ve artırmasına da fırsat sağladı. Esad rejimi, 2018de Rusyanın desteğiyle geri döndü ve hâlâ Suriye hükümetinin kontrolünde olmayan İdlib hariç bu çatışmasızlık bölgelerini geri aldı.

Rusya, Ukraynada ise başlattığı özel askeri operasyonun ilk aşamasını tamamladığını ve yine alıntılıyarak ifade ediyorum, Donbassı özgürleştirmeye yoğunlaştığını duyurmuştu. Rus birlikleri gerçekten de Kiev çevresinden ve Ukraynanın kuzeyinden çekildi. Şimdi bu ardışık paralelliğe dikkat çekerken özellilkle aceleci bir iyimserliğe karşı, yani Rusyanın Donbassa odaklanmak istemesinin ülkenin geri kalanında savaşın sona ermediğine karşı uyarıda bulunmak istiyorum.

Abluka altındaki şehirlerde, özellikle de Mariupolde insani koridorlar oluşturma girişimleri şimdiye kadar başarısızlıkla sonuçlandı. Rusyanın bu stratejisinin arkasında yatan neden ne?

Suriye örneğinde olduğu gibi, bu tür koridorlara karşı, farklı nedenlerle son derece dikkatli olmak gerekiyor. Halepin 2016da kuşatılmasını ele alalım. Altı aydan fazla sürdü. Rusya burada sivillerin güvenmediği koridorlar açmıştı. Diğer bir sorun da, 2018de Şamın banliyölerinde olduğu gibi, koridorları korkudan kullanmamayı tercih edenlerin Rus ordusu tarafından meşru hedefler olarak görülmesiydi. Hedef şuydu: İnsanlar kenti terk edecek, kalanlar ise terörist ilan edilecekti. Ukraynada olan biteni gözlemleyince yaşananlar ürkütücü benzerlikte.

Ancak Mariupole baktığımızda, oradaki koruma koridorları oluşturma girişimlerinin daha karmaşık olduğunu görüyoruz. Suriyedeki çatışmasızlık bölgelerinde bu koridorlar oluşturulurken Ruslar tarafından insanlara en azından bir seçenek sunuldu. Teslim olabilirler, silah bırakabilirler ya da kenti terk edebilirlerdi. Bu kişilerin çoğu daha sonra İdlibe gitti. Mariupolde ise sivillerin Rusyaya doğru kenti terk etmeye zorlandıklarını görüyoruz. Yüzlercesi otobüslere bindirilerek Rusyaya götürüldü. Bu sivillerin Mariupolde yaşananlara ilişkin sahte belgeler sunmaya zorlandıkları biliniyor.

Kimyasal silah konusuna gelelim. Rusyanın bir şekilde kimyasal silah kullanacağına dair bir korku söz konusu. Sizce hangi durumda Rusya böyle bir seçeneğe yönelebilir?

Öncelikle genel bir tespitte bulunmak gerekir. Suriyede yaşananlardan sonra kimyasal silaha yönelik kırmızı çizgiler hayli zayıfladı. Suriyede kimyasal silah cephaneliğinin imha edildiğinin açıklanmasından sonra bile bu tür saldırılar devam etti. Rusya, Suriyeyi Kimyasal Silahların Önlenmesi Örgütüne (OPCW) karşı da korumaya aldı. BM Güvenlik Konseyi ve Batılı ülkeler, bu kırmızı çizgiye tekrar net bir şekilde belirlemekte zorlandı. Rusya, Ukraynada kimyasal silah kullanır mı? Doğrusu artık mesele, Rusyanın bunun sonuçlarından korkup korkmayacağı ile ilgili değil.

Buça katliamı, uluslararası toplum yaşanan barbarca eylemlerden dolayı Rusyayı suçlarken Rusyanın tüm bunları pek umursamadığını gösterdi. Bu nedenle doğru soru şu: Rusya, Ukraynada kimyasal silah kullanmayı mantıklı buluyor mu? Askeri bir çatışmada kimyasal silah ne zaman etkili bir seçenek olur?

Esadın ne zaman kimyasal silah kullandığına bakarsanız, bunun operasyonel ve taktiksel olarak konvansiyonel çatışmalarla yakından ilişkili olduğunu görürsünüz. Muhaliflerin elindeki bölgeler toplu olarak cezalandırıldı. Kuşatmalar ve diğer şiddet eylemleri paralel yürütüldü. Ukraynada bir yandan da yıpratma savaşı olup olmadığını sormalıyız. Bazı uzmanlar, sivil halkın moralini bozmak için zaten uzun zamandır bir yıpratma savaşının söz konusu olduğunu söyleyecektir. Peki bu durumda kimyasal silah kullanılması mantıklı olmaz mı? Özellikle de maliyetinin çok fazla olmadığı düşünüldüğünde?

Sonuç olarak, şöyle ifade edeyim: Rusya kimyasal silah tartışmasına son vermese bile, Ukraynanın kimyasal bir saldırı hazırladığına dair yanlış iddiaların Rus hükümetinin işine geldiği söylenmelidir. Birincisi, Rusyada Rus propagandası tarafından desteklenen Ukraynanın kitle imha silahı tehdidi oluşturduğu anlatısını desteklediği için. İkincisi, Rusyanın kimyasal silah kullanma ihtimali bile korku yaratıyor ve Ukraynayı terörize ediyor.

Sonuç olarak da Rusya için nispeten az maliyetli olan oldukça uygun bir süreç yaşanıyor.

Son güncelleme: 12:00 29.04.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı