• Turkhane Logo

Putin'in köşeye şıkışması, batılı istihbaratçıları neden endişelendiriyor?

Batılı istihbarat birimleri, Rusya lideri Vladimir Putin'in kendi yarattığı bir çember içinde kapana kısıldığı görüşündeler ve bu onları endişelendiriyor.

09:40 21 Mart 2022 Pazartesi
Putin'in köşeye şıkışması, batılı istihbaratçıları neden endişelendiriyor?
Batılı istihbarat birimleri, Rusya lideri Vladimir Putin'in kendi yarattığı bir çember içinde kapana kısıldığı görüşündeler ve bu onları endişelendiriyor.

İstihbaratçılar yıllarca Putinin planlarını anlayabilmek için onun kafasından geçenlerin peşine düştü.

Rus güçleri Ukraynada tıkanmış bir görüntü verirken bu düşünceleri öğrenebilmek, Putinin baskı altında nasıl reaksiyon vereceğini anlamak adına her zamankinden önemli bir hal almış durumda.

Onun ruh halini anlayabilmek, krizin daha tehlikeli bir hal almasını önlemek adına hayati bir önem taşıyor.

Rus liderin hasta olduğuna dair spekülasyonlar yapılıyordu. Ancak birçok uzman Putinin oldukça izole bir durumda olduğunu ve çevresinde alternatif olabilecek fikirleri dile getirecek kimse olmadığını değerlendiriyor.

Bu izole hal, uzun masalarda yalnız bir şekilde baş köşede oturduğu fotoğraflara da yansıyor.

Bir Batılı istihbarat yetkilisi, Putinin işgal planının bir KGB ajanı tarafından oluşturulmuşa benzediğini söylüyor ve planının, gizliliğe büyük önem veren komplocu dar bir grup tarafından oluşturulduğunu değerlendiriyor.

Ancak sonuç tam bir kaos oldu. Rus komutanlar hazır değildi ve hatta bazı askerler niçin sınırı geçtiklerini dahi bilmiyordu.

Bir karar verici
Kaynakları hakkında ipucu vermeyen Batılı ajanlar, işgal planı hakkında, Rusya liderliği içindeki birçok kişiden daha fazla şey biliyordu.

Ama şimdi daha zor bir görevleri var; Rusya liderinin bir sonraki adımını öngörmek.

CIAin Rusya operasyonlarını yönetmiş bir isim olan John Sipher, Kremlinin bir sonraki adımını anlamaktaki zorluğun arkasında, Putinin tek karar verici olması yatıyor diyor.

İngilterenin Gizli İstihbarat Servisinin (MI6) eski başkanı John Sawers da benzer bir görüşü dile getiriyor ve en yakınındaki isimler bile bilmezken Putinin ne düşündüğünü öngörmenin güçlüğüne vurgu yapıyor.

Psikoloji profesörü olan Adrian Furnham, Putinin kendi propagandasının kurbanı olduğunu, görüş aldığı kişilerin çok sınırlı olması nedeniyle de dünyaya bakışının garipleştiğini görüşünde.

İstihbaratçılar, Putinin yakın çevresinde hiçbir zaman fazla kişi bulunmadığını ancak konu Ukraynayı işgale geldiğinde bu çemberin iyice daraldığını söylüyor.

Bu çemberde yer alanların da, Putine tamamen inanmış, ihtiraslarını ve amaçlarını sorgulamayan kişilerden oluştuğu belirtiliyor.

Bu yakın çevrenin ne kadar dar olduğu, işgal öncesi Kremlindeki güvenlik zirvesinde ortaya serilmişti.

Onu yakından gözlemleyenler, 1990larda Rusyanın yaşadığı, Sovyetler sonrası kargaşa dönemini unutturma arzusu ile hareket ettiği görüşünde.

Ayrıca, iktidarının Batı tarafından elinden alınmaya çalıştığı ve aynı Batının Rusyanın önünü kapama kararlılığında olduğuna dair bir inançla hareket ettiğini düşünüyorlar.

Putinle tanışmış bir kişi, Kaddafinin 2011de devrildikten sonra öldürülürken görüntülerini izleme takıntısını hatırlatıyor.

CIA Başkanı William Burnsten Putinin ruh sağlığını değerlendirmesi istendiğinde şu yanıtı vermişti: O, yıllardır kindarlık ve ihtirasla yanıcı hal alan bir motorla hareket ediyor.

Burns, Putinin görüşlerinin yıllar içinde sertleştiğini ve alternatif görüşlere de kapandığını anlatıyor.

Rusya lideri delirdi mi?
Bu soru birçok Batıda birçok kişi tarafından dile getiriliyor. Ve fakat az bir grup uzman bu soruyu yararlı buluyor. Bir psikolog, Ukrayna işgali kararının neden verildiğini, eğer o kararı veren kişiyi peşin hükümle deli olarak değerlendirirsek, anlayamayız diyor.

CIA bünyesindeki bir ekip, yabancı liderler hakkında, sağlık, geçmiş ve ilişkiler üzerinden liderlik analizleri yapıyor.

Kullandıkları bir başka araç da, farklı liderlerle yapılan temaslardan elde edilen bilgiler. Örneğin, 2014 yılında Angela Merkel dönemin ABD Başkanı Obamaya, Putin hakkında o farklı bir dünyada yaşıyor demişti.

Fransa lideri Macron da Putin ile son görüşmesinde, Rus lideri önceki görüşmelere göre daha katı ve izole gördüğünü söyledi.

Peki bu arada bir şeyler mi değişti? Bazıları, fazla kanıt ortaya koymadan, Putinin sağlığının kötüleşmiş olabileceğini ya da ilaçlara tepki veriyor olabileceğini ortaya atıyor.

Psikolojik faktörleri öne çıkaranlar da var. Putinin Rusyayı korumanın kaderi olduğunu düşündüğü ve yeniden süper güç statüsünü ona kazandırmak için az zamanı kaldığı düşüncesi ile hareket ediyor olabileceği görüşü dile getiriliyor. Bir taraftan da Covidde kendini çok fazla izole etmiş olmasının yaratabileceği olası ruhsal etkilere atıf yapılıyor.

ABD yönetiminde diplomat olarak görev yapmış ve şimdi bir düşünce kuruluşunda olan Ken Dekleva, Putinin ruh sağlığının bozuk olmadığını düşündüğünü ancak acele ile hareket etmeye başladığı görüşünü dile getiriyor.

Putinin çemberi içine, yararlı bilgilerin ulaşmıyor olduğu endişesi de hakim. Rus istihbarat servisleri, Ukraynada askerlerin nasıl karşılanacağı gibi duymak istemeyeceği bilgileri işgal öncesi ondan saklamış olabilir.

Bu hafta bir Batılı yetkili, Putinin halen birliklerinin durumu konusunda, Batılı istihbarat servisleri kadar bilgisi olmayabileceğini söyledi.

Bu olası bilgi eksikliği, krizin derinleşmesi durumunda verebileceği tepki konusunda endişeler doğuruyor.

Deli adam teorisi
Putinin kendisi çocukken bir fareyi nasıl kovaladığına ilişkin bir hikaye paylaşmıştı. Köşeye sıkışan farenin, saldırı haline geçtiği ve genç Vladimiri kaçmaya ittiğini anlatmıştı. Batılı devlet insanları, Putinin kendisini köşeye sıkışmış hissedip hissetmediği sorusunu dile getiriyor.

Russian President Vladimir Putin carrying a hunting rifle in the Republic of Tuva, 15 August 2007.
KAYNAK,AFP
Bir Batılı yetkili, Soru, acımasızlığın seviyesini artıracak ve krizi, kullanmaya hazır olduğunu söylediği silah sistemleri noktasına taşıyacak mı? diyor.

Putinin taktik bir nükleer silah kullanabileceği bir süredir ifade ediliyor.

Psikoloji profesörü olan Adrian Furnham, ani bir kararla düğmeye basın diyebileceği endişesinin olduğunu söylüyor.

Putinin deli adam teorisi olarak adlandırılan bir taktiğe oynuyor olabileceği de dile getiriliyor.

Buna göre Rus liderin, düşmanlarını geri çekilmeye zorlamak için, nükleer silah kullanımı dahil, her şeyi yapabilecek bir deli adam olarak göstermek isteyebileceği de değerlendiriliyor.

Batılı ajanlar ve siyaset yapıcılar için Putinin niyetlerini anlamak her zamankinden daha önemli. Onu, tehlikeli bir tepki verecek hale getirmeden nereye kadar zorlayabileceklerini tahmin edebilmeleri büyük önem taşıyor.

Putinin kendine bakışında, hataya ve zayıflığa yer yok. Hatta bunlara karşı nefret besliyor. diyen Ken Dekleva devam ediyor: Köşeye sıkışmış bir Putin, daha tehlikeli bir Putindir. Bazen ayının kafes dışına çıkış ormana geri dönmesine izin vermek daha hayırlıdır

Son güncelleme: 09:40 21.03.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı