• Turkhane Logo

Putin, Rusya'nın nüfuz alanlarını nasıl inşa etti?

Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin'in dağılmış Sovyet coğrafyasındaki Rus gücü ve nüfuz alanlarının yeniden inşasında Ukrayna çok farklı bir noktaya işaret ediyor.

08:18 02 Mart 2022 Çarşamba
Putin, Rusya'nın nüfuz alanlarını nasıl inşa etti?
Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin'in dağılmış Sovyet coğrafyasındaki Rus gücü ve nüfuz alanlarının yeniden inşasında Ukrayna çok farklı bir noktaya işaret ediyor.

Çarın dönüşü yakıştırmasına konu olan bu süreç; Çeçenistandaki savaştan Gürcistandan bağımsızlığını ilan etmiş Abhazya ve Güney Osetyanın tanınmasına, Güney Kafkasya ve Orta Asyada istikrar misyonlarından Ukraynadaki son müdahaleye kadar farklı çerçevelerde ilerleyen bir yol izledi.

Tüm bunlar, Sovyetler döneminin milliyetler siyasetine kara çalıp, imparatorluk döneminin kodlarıyla konuşan Putinin ilan edilmemiş Çar tablosunu peyderpey tamamlar nitelikteydi.

2000lerin ortalarından bu yana, Rusya Federasyonunun temelini oluşturan özerk cumhuriyetler ve oblastların (Slavca eyalet ve bölge anlamına geliyor) özerk karakterlerini daraltan otoriter bir merkezileşme yaşanıyor.



Hakim unsur, Rus kültürü ve kimliği
Bu sürece paralel olarak, Rus kültürü ve kimliği hakim unsur olarak tahkim ediliyor.
Komünist sistemde gerileyen muhafazakâr değerler desteklenirken, Çarlık ve imparatorluk dönemlerinde sisteme meşruiyet katan Ortodoks Kilisesine itibarı iade ediliyor.

Ekonomik alanda sadakatlerini sunanlar hariç, oligarkların kontrol altına alınması muktedir lider imgesinin inşasında diğer ayağı oluşturuyor.

Savunmadan hücum pozisyonuna geçilirken, Batının propaganda hegemonyasını kırmak için agresif bir medya yaratılıyor.

Bütün bunlar sistemin önce toparlanmasına, sonra otoriter sistemin yeniden inşasına hizmet etti.

Çeçenistana tankların sürülmesi ve Putinin yükselişi
Çeçenistanda 1994-1996da Rusya aleyhine biten savaş hem Sovyetlerin çöküşünün biriktirdiği öfkeyi hem de iç bütünlüğü koruma kaygısını yansıtıyordu. Batı açısından da Rusyanın toparlanmasını geciktiren bir savaştı.

1996da Hasavyurt Anlaşmasıyla Çeçenler karşısında yenilgiyi kabul eden Rusyanın 1999da yeniden Çeçenistana tankları sürmesi ile Putinin yükselişi arasında bir bağ var.

Çeçenistanda bağımsızlık iradesi tamamen ezilip Çeçen müftü Ahmet Kadirov ve oğlu Ramazan Kadirov eliyle Kremline bağlı bir rejim oturtulurken, otoritenin restorasyonunda iki kolaylaştırıcı faktöre başvuruldu:

İlk olarak, Çeçenistanın siyasi, idari, bürokratik, güvenlik ve askeri birimleri Çeçenlere bırakıldı. Yani operasyon dahilde bir Ruslaştırılma işlemi değildi. Asi cumhuriyeti Çeçenizasyon ile merkeze taşıyan bir strateji güdüldü.

İkinci unsur, direngen Çeçen karakterini pasifize edecek Sufi İslam geleneğinin desteklenmesiydi.

Putin düzenli olarak Ortodoks Kilisesine giderken Kadirovun da kafasındaki takkesiyle dua edip Çeçenleri etrafında toplayacağı Osmanlı tarzı bir cami inşa edilmişti. Yerle yeksan edilmiş Grozninin yeni simgesiydi.

Direnişi ezme görevini Ruslardan devralan Kadirovun İslam ve Çeçen geleneği adına yadırganan ya da tepki çeken ne kadar eylemi varsa Kremlinin sonsuz hoşgörüsüne sahipti.

Muktedir lider Putin
Çeçenistan zaferi, Putini muktedir bir lidere dönüştürdü. Artık Slavik altın çağını yaşayabilirdi. Çeçenistandaki kanlı dönem Rusya için gücünü ispat ve toparlanma iddiasıydı. Ve sonra sıra civara geldi.

Putin, Kafkasyadaki isyanı tamamen dış kaynaklı aşırılıkçı Vahabizme indirgeyen söylemine, El Kaidenin 11 Eylül 2001deki saldırılardan sonra Amerikalılardan karşılık buldu.

Ancak Çeçenistanda savaşın bitmesinden sonra Batının Rus nüfuz alanlarına yönelik operasyonları Gürcistanda kendini gösterdi.



2003te Mihail Saakaşviliyi iktidara taşıyan Gül Devrimi, Sovyet kadrolarından gelmiş kliğin kırılmasında ilk başarıydı.

İkinci halka ertesi yıl Turuncu Devrimle Ukraynada koptu. Ardından sıra 2005te Kırgızistandaki Lale Devrimine (Sarı Devrim) geldi. Orta Asya değişim sancısına tutulmuştu.

Afganistan işgaliyle ABDnin Orta Asyada edindiği üslere karşın Rusya da nüfuz alanını kaybetmemeye çalışıyordu.

Bu dönemde ayrıca Putin, Balkanlarda Slav dünyasının aleyhine gelişmelere dikkat kesilmek durumundaydı.

2006-2008de Kosovanın bağımsızlığını ve Birleşmiş Milletler kararı olmadan tanınmasını Olumsuz emsal olur uyarılarıyla karşılamıştı.

Rusya yakın çevrede Rus etkisine karşı gelişmeleri birkaç yıl izlemekle yetindi. Rusyanın sabır saati rövanşın alınacağı günlere ayarlıydı.

Rusyanın argümanı: Vatandaşlarımız saldırıya uğradı, yanıtsız bırakamazdık
ABDnin 2002den itibaren Gürcistanda Türkiyenin de yakın işbirliği ile yürüttüğü Eğit ve Donat programıyla Gürcü ordusunu bir savaşa hazırladığı yıllar sonra anlaşılacaktı.

Hedef Abhazya ve Güney Osetyayı geri almaktı.

Durumu yakından izleyen Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu kararı uyarınca ambargo uyguladığı Abhazya ile Güney Osetyada daha belirgin bir korumacı politikaya yöneldi; Abhazlar ve Osetlere Rus pasaportu dağıtmaya başladı.

Gürcistanın 2008de Güney Osetyaya askeri harekât başlatıp operasyonun ilk anlarında başkent Tshinvaldeki Rus Barış Gücü Karargâhını vurunca Putine tarihi fırsat doğmuştu.

Tankları birkaç saat içinde Vladikavkazdan Tshinvale indirmekle kalmayıp Tiflis yakınlarına kadar sürerek, Gürcistan yönetimine Güney Osetya ve Abhazyayı ebediyen unutabilirsin demiş oldu.

Rusyanın argümanı, Vatandaşlarımız saldırıya uğradı, yanıtsız bırakamazdık şeklindeydi.

Ardından iki de facto bağımsız cumhuriyeti tanıyan adımlar atıldı. Fakat Abhazya ve Güney Osetya ilhak edilmedi. Abhazya, Güney Osetya ve Moldovanın ayrılıkçı bölgesi Trans-Dinyester yıllardır pek çok konuda üçlü fotoğraf veriyor.

Rusya askeri güç bulundurduğu ve pasaport dağıttığı Trans-Dinyesteri henüz tanımadı. Yıllardır Rusya ile geleceğe doğru sloganıyla yaşayan Trans-Dinyester 2006da Rusyaya katılma önerisini yüzde 97 oyla referandumdan geçirmiş, 2014te Dumadan bu konuda adım atılmasını istemişti.

2008e gelindiğinde Putin için izleme dönemi bitmiş, arka bahçeyi toparlama vakti gelmişti. 2013de Mihail Saakaşvilinin koltuğu kaybedip ülkesinde istenmeyen adam durumuna düşmesiyle Gürcistan, Rusya ile daha sakin bir döneme girdi.

Ukraynada Yanukoviç dönemi ve kaybedenler
Ukraynada ise Rus yanlısı Viktor Yanukoviç, 2003te koltuğu Batı yanlılarına kaptırmanın intikamını 2010daki seçimde alma şansını buldu. Ama Putinin Ukraynayı yeniden yoğuracak siyasi araçlara sahip olduğu söylenemezdi.

Yanukoviç Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşması için şansını denemiş ancak kredi için Uluslararası Para Fonunun (IMF) dayattığı reformlar konusunda epey zorlanmıştı.

Sonunda 2013te yüzünü tekrar Rusyaya döndüğünde, Meydan Gösterileri (EuroMaidan) tetiklenecekti.

2014te Almanya, Polonya, Fransa ve Rusyanın arabuluculuğunda Yanukoviç; erken seçim, 2014 anayasasına dönüş ve parlamenter sistemin güçlendirilmesini öngören bir anlaşmayı muhalif liderlerle birlikte imzalamıştı.

Ancak Rus istihbaratının yardımı ve keskin nişancılarla Meydanın dağıtılacağına dair gizli belgelerin sızdırılmasıyla olaylar tekrar çığırından çıkmış, imzalanan anlaşma çöpe atılmış ve milislerin tehdidi altındaki parlamento Yanukoviçin fişini çekmişti.

Kaybeden sadece Yanukoviç değildi. Radikal sağ, aşırı milliyetçi ve neo-Nazi gruplarının zehirlediği siyasal iklimde etnik Ruslar da ayrılıkçı yola sürüklenecekti.

Son güncelleme: 08:18 02.03.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı