Euronewste yer alan habere göre Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, parlamentoyu feshettiğini ve erken seçim çağrısında bulunduğunu duyurdu.
Başbakan Antonio Costa, hükümetinin lityum madenciliği ve hidrojen projeleriyle ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında savcıların özel kalem müdürünü gözaltına almasının ardından önceki gün istifa etmişti.
Cumhurbaşkanı Rebelo de Sousa, yeni seçimin 10 Martta yapılacağını dile getirdi.
Rebelo de Sousa kararını, eski siyasetçiler ve tanınmış kişilerden oluşan danışma organı konumundaki Devlet Konseyi ile bir araya geldikten sonra televizyonda canlı yayında yaptığı konuşma sırasında kamuoyuna açıkladı.
Portekiz lideri, çarşamba günü de parlamentoda temsil edilen partilerin liderleriyle bir araya gelmişti.
Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Rebelo de Sousa, istifasını sunan Costanın seçimlere kadar ülkenin geçici başbakanı olarak kalmaya devam edeceğini kaydetti.
Sosyalist çizgideki Costa, 2015 yılından bu yana Portekiz başbakanlığı görevini yürütüyor ve geçen yıl yapılan seçimleri de ezici bir çoğunlukla kazanmıştı.
Ancak Costa, yolsuzluk soruşturması kapsamında adı geçmemesine rağmen polis baskını nedeniyle sarsıldığını dile getirmiş ve salı günü ivedilikle istifa etmişti.
Baskında özel kalem müdürü ile birlikte dört kişi daha gözaltına alınmış ve kabinesindeki Altyapı Bakanı Joao Galambaya enerji anlaşmalarıyla ilgili soruşturma kapsamında suçlama yöneltilmişti.
Savcılık, Yüksek Mahkemenin şüphelilerin yasa dışı faaliyetleri gerçekleştirirken başbakanın ismini kullanmış olmak ihtimali ve kendisinin dahlini incelediğini bildirmişti.
Baskının gerçekleşmesinden sadece iki saat sonra ulusa sesleniş konuşması yapan Costa, adalet sistemiyle işbirliği yapmaya hazır olduğunu dile getirmişti.
Costa, konuşmasında vicdanının rahat olduğunu ama başbakanlık makamının saygınlığının herhangi bir şüphe götürmeyeceği değerlendirmesinde bulunarak bu görev için dördüncü kez aday olmayacağını söylemişti.
Analistlere göre bir borç krizi ve uluslararası kurtarma paketi sonrası iktidara gelen Costa, ekonomik büyüme ve sağlam kamu maliyesi dönemine liderlik etti.
Ancak hükümeti ülkede artan yaşam maliyetlerini kontrol altına almak için yeterince çaba göstermemekle eleştirildi.
