Fransadaki Olağanüstü Hal İlanını (OHAL) Türkiyede OHAL ilan etmek için gerekçe olarak kullanan ve iki yıllık süre içinde yüzbinlerce kişiyi tutuklatan AKP, şimdi de Sarı Yelekliler gösterileri üzerinden Geziyi günah keçisi ilan ederek, eylemlere katılanlar hakkında yakalama kararı çıkartıyor.
Konuyu gündemine taşıyan Evrensel Gazetesi yazarı Yusuf Karataş, Fransada Macronun polis terörünü devreye sokmakta gecikmediğini hatırlattıktan sonra, şöyle devam etti:
Açıktır ki, Fransa’daki ‘Sarı Yelekliler’ eylemleri, emekçi halk kesimlerinin taleplerine kulaklarını kapatan bütün rejimler için de bir uyarı olma niteliği taşıyor.
Peki, Türkiye’deki iktidar bu gösterilerden hangi sonuçları çıkarıyor?
Dervişin fikri neyse zikri de odur, derler ya Türkiye’deki iktidar Fransa’daki olaylarda sadece polis terörü ile ilgileniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Fransa’daki polisi şiddetini “Bizim polisimizle alay edenler, polisimizin zulmettiğini söyleyenler, kendi polisleri şimdi bak neler yapıyor. Bizim polisimiz insaflı be” sözleri ile eleştiriyor.
2013teki Gezi protestolarında polisin sekiz kişiyi öldürdüğünü hatırlatan Karataş, Erdoğanın o günlerde polisler için söylediği, Polisimiz kahramanlık destanı yazdı sözlerine dikkat çekti.
Görüldüğü gibi dün Fransa’daki OHAL’i, darbecilerle mücadele adına ilan ettikleri ama başta 3 ay bile sürmeyeceğini söyledikleri OHAL rejimini iki yıl boyunca sürdürmenin gerekçesi yapanlar, şimdilerde Fransa’daki polis terörünü kendi baskı politikalarını haklı göstermek için gündeme getirip tartıştırıyorlar eleştirisinde bulunan Karataş, iktidarın bu konuda Fransaya söz söyleyebilecek durumda olup olmadığını sorguladı.
Fransa’nın şiddet ve baskı politikalarında Türkiye’nin eline su bile dökemeyeceğini kaydeden Karataş, Sonuç olarak Türkiye’deki iktidar Fransa’daki polis şiddetini yüksek perdeden eleştirirken bile Fransa’daki olayları kendi ülkesindeki halk hareketiyle hesaplaşmanın bir dayanağı haline getirmenin derdinde yorumunu yaptı.
