• Turkhane Logo

Muhalefetin ortak adayı, Orban'a karşı nasıl ve neden kaybetti?

Macaristan'da 2010 yılından bu yana iktidarda olan Başbakan Viktor Orban'ı devirmek için bir araya gelen altı siyasi parti, muhafazakâr bir belediye başkanını ortak aday göstermişti.

09:33 20 Mart 2023 Pazartesi
Muhalefetin ortak adayı, Orban'a karşı nasıl ve neden kaybetti?
Macaristan'da 2010 yılından bu yana iktidarda olan Başbakan Viktor Orban'ı devirmek için bir araya gelen altı siyasi parti, muhafazakâr bir belediye başkanını ortak aday göstermişti.

Farklı ideolojik pozisyonlardaki bu altı siyasi parti bir masa etrafında bir araya gelmiş, otoriter yönetim anlayışı ve yolsuzluklar nedeniyle eleştirdikleri Orban ve partisi Fidesze karşı bir ittifak kurmuştu.

Seçim öncesi ittifak cephesinde bir zafer havası vardı. Muhalefet blokunun ön seçimler yoluyla ortak aday gösterdiği eski belediye başkanı Peter Marki-Zay, rakibi Orbana karşı tecrübesizdi ancak arkasına bir rüzgar almıştı. Anketlere göre de Orbanı yenebilecek tek adaydı.

Fakat sonuç, muhalefet için bir önceki seçimlerden bile daha ağır oldu.

Bunun nedenlerinden biri de, 2018 seçimlerinde yüzde 20 gibi yüksek oy oranına ulaşan radikal sağ Jobbik partisinden Orbana karşı kurulan ittifaka yeterince destek gelmemesi.


Farklı ideolojideki partilerle bir araya gelinmesi Jobbik içinde tartışmaları beraberinde getirmiş ve bu da partide bir kopuşa neden olmuştu. İttifaka katıldığı gerekçesiyle partiden ayrılan yeni bir radikal sağ parti, yüzde 5 barajını aşarak parlamentoya girmişti.

Peki muhalefet cephesinin birleşmesi neden seçimi kazanmaya yetmedi? Muhalefet nerede hata yapmıştı? Türkiyedeki altılı masaya mesajı var mı?

Bu soruları Peter Marki-Zaya sorduk.

euronews: Macar halkı sizi neden desteklemedi, nerede yanlış yaptınız?

Peter Marki-Zay:

Orbanı yenmek istiyorsak Macaristanda değiştirmemiz gereken üç şey var. Birincisi anayasa. Bu anayasa demokrasi için değil. Denge ve denetleme mekanizmaları yok. Orbanın gücü üzerinde bir sınırlama yok. Yani geçen yıl seçimi kazanmış olsaydık bile, Orban daha sonraki bir tarihte, altı ay sonra parlamentoyu feshedip yeni bir seçimle tekrar iktidara gelecek fırsatlara sahipti. Dolayısıyla bu anayasa Orbanın iktidarda olmasının ve kalmasının nedenlerinden biri. İkinci husus ise seçim yasası. Dünyada pek çok farklı seçim kanunu var. Orban, sadece Fidesz tarafından kabul edilen, sadece Orbanın partisi tarafından kabul edilen bir tane (secim yasası) üretti. Başka hiçbir parti bu seçim yasasını kabul etmedi. Bu, Fideszin her zaman kazanacağını garanti ediyor

Mevcut anayasaya göre Orbanı devirmenin imkansız olduğunu mu söylüyorsunuz?

Teorik olarak yenmek mümkün ama çok düşük bir ihtimal. Tabi ki finansal açıdan büyük bir fark söz konusu. Orban, muhalefete olan para akışını neredeyse tamamen durdurdu. Orbanın üç büyük düşmanı Soros, Schmidt ve Norveç devletiydi. Neden Norveç devleti? Norveç hibeleri yüzünden.

Yani Orban, Norveçten gelen hibeleri kabul etmeyi reddetti ve bunun bağımsız sivil toplum kuruluşlarına gitmesine izin vermeye yanaşmadı. Bunlar her zaman Orbanın düşmanlarıydı çünkü (muhalefeti) finanse edebilirlerdi. Yani her şeyden önce para yok. Daha da önemlisi medya desteği de yok.
Orban, kamu medyasını muhalefet adayına beş dakikalık canlı yayın süresi bile vermeye yanaşmıyor ve bununla da yetinmiyor.  Düşünün ki muhalefetin adayı olarak ben şahsen bir çarşamba sabahı saat 8de sadece 5 dakika canlı yayına çıktım.  Bu 5 dakikada Orbanın propagandasını, yalan yanlış iddialarını, muhalefete yönelik suçlamalarını açık bir tartışma ya da kendimizi özgürce ifade etme fırsatı olmadan görebiliyordunuz. Bu yüzden bu sadece kamu medyası değil aynı zamanda büyük bir medya imparatorluğuna sahipler.
Her bir bölgesel günlük gazeteyi, her birini kontrol ediyorlar. Ayrıca bilmiyorum, ülkede belki 100 radyo var. Üçü hariç hepsi doğrudan kontrol ediliyor.  Dolayısıyla Macaristanda çoğu insan için bu seçim oğullarının, kocalarının ve babalarının hayatlarıyla ilgiliydi çünkü Orbanın propagandasına göre muhalefet, gençleri, eğitimli çocukları ve askerleri Ukraynadaki savaşa götürecekti.  Dolayısıyla anlaşılabilir bir şekilde çoğu Macar seçim sandıklarına koşarak gitti ve buna (Orbana) oy verdi çünkü Ukraynada ölmek istemiyorlardı.

Seçim yenilgisinde payınız olduğunu düşünüyor musunuz?

Peter Marki-Zay:

Sorumluluğumu inkar etmiyorum ancak bunun adayların kişiliği veya kararlarıyla ilgili olmadığına inanıyorum.  Bu mevcut yapısal sorunlar, ya da muhalefetin kampanyasındaki hatalarla ilgili de değildi.  Seçim yasasında yapısal sorunlar vardı. Fidesz her zaman kendi destekçilerini, kararsızları, hatta bazı muhalefet destekçilerini bile harekete geçirebilir.

Orban çoğu zaman beni birilerinin kuklası olarak gösterdi. Kendisini ise 7 çocuklu, inançlı ve muhafazakar bir baba olarak tanıttı. Seçmenlere yalan söylüyorlar. Bu kendi başına Orbanın çoğunluğu kazanması için yeterliydi. Ama aynı zamanda üçte iki çoğunluğa sahip oldular, bu da savaşla (Ukrayna) ilgili propagandalarından kaynaklandı.

Seçim öncesi yaptığınız en büyük hata neydi?

Peter Marki-Zay:

Kendimi suçlayabileceğim tek şey, medyada bana verilen her türlü fırsatı kullanmış olmam. Böylelikle söylediğim sözlerden bana karşı karalama kampanyaları başlattılar. Konuşmalarımdan her zaman 4 saniyelik bölümleri kestiler, aleyhimizde kullanarak bunu yaydılar. Hiçbir zaman tam bir cümleyi bile almadılar. Bizim, ikitidara gelirsek halkı Ukraynaya göndereceğimizi ve emeklilerin maaşlarına el koyacağımızı söylediler. Medyada hastaneleri kapatacağımızı yazıyorlardı. Rus gazını keseceğimizi yazdılar. Ne söylediğimin bir önemi yoktu, sadece yalan propaganda yaydılar.

Ortak aday çıkarmak için ön seçim yapmanız doğru bir strateji miydi?

Ön seçimler büyük bir başarıydı. ABDde on yıllardır var olan ön seçim sistemi Macaristanda hiç bu kadar büyük bir katılımla gerçekleşmemişti. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 12si katıldı. Düşünün ki Macaristan tarihinde ilk kez bir ön seçim yapılıyor ve seçmen nüfusunun yüzde 12si buna katılıyor.

Kamuoyu yoklamaları üç aday arasında Orbanı yenebilecek tek kişinin ben olduğumu gösteriyordu. Ancak bu, hakkımdaki propaganda ve medyada beni Ukraynanın bir kuklası olarak göstermeden önceydi.

Türkiye bir seçime gidiyor. Orda da altı siyasi parti ortak bir aday çıkardı, ne diyorsuz?

Türkiyenin iç politikasına çok aşina değilim. Örneğin Türkiyedeki Kürtler gibi... Bunlar Macaristanda var olmayan konular. Ancak size otoriter rejimlerle ilgili konuşabilirim. Bir örnek vermek gerekirse, Putinin Rusyasında muhalif bir figür, gazeteci ya da siyasetçi, noviçok ile zehirlenebilir ya da güpegündüz sokak ortasında vurulabilir. Orbanın sisteminde ise böyle bir şey yok.

Orbanın devasa mali kaynakları ve propaganda makinesi var. Bu yumuşak bir sistem. Evet, tehdit ediliyorlar. Biliyorsunuz, yargı sistemi Orbanın güçlü etkisi altında. Örneğin Macaristanda savcılığın bağımsızlığı yok. İnsanları ikna ederek, beyinlerini yıkayarak iktidarını sürdürebildiği sürece, kaba kuvvete başvurmak zorunda kalmıyor.

Türkiyeye bir mesajınız var mı?

Size bazı tavsiyelerde bulunabilirim. Türkiyedeki durumu çok da bilmiyorum. Burada aslında daha yumuşak ama benzer bir rejimden bahsediyorum.

Kamusal söylemi belirlemek, halkı bilgilendirmek, onları harekete geçirmek, halka indirmek...Aslında biz Macaristanda seçim hileleriyle mücadelede çok başarılıyız. Orbanın çok akıllıca davranarak Macaristan sınırları dışındaki neredeyse bir milyon kişiye oy hakkı verdi. Ben de Transilvanyada, Romanyada, Sırbistanda, Almanyada, Brükselde ve Londrada kampanya yürüttüm. Macaristan dışındaki seçmenlere ulaşmaya çalıştık. Ama biliyorsunuz Fidesz küçük yerleşim bölgelerinde oldukça örgütlü bir parti ve bu seçmenlere kurumsal olarak erişebiliyordu. Bu küçük yerlerde belediye başkanları, sadece Fideszi desteklemeleri halinde mali yardım alıyorlar. Bu yüzden kapı kapı dolaşıyorlardı. Kapı kapı dolaşıp yanlış mesajlar, suçlamalar yayıyorlardı. Çok organize olmuşlardı

İşte muhalefetin de benzer şekilde organize olması gerekiyor. Kapı kapı dolaşmak zorundasınız. İnsanları ikna etmek ve çok etkili bir iletişim kurmak zorundasınız. Eğer bu durum anlaşılmazsa, mesaj yerine ulaşmayacaktır. Dolayısıyla, rejimin demokrasi olmasının onlar için neden daha iyi olacağını anlatmak için çok net bir pozisyona ihtiyaç var. Diktatörlerin manüpilasyonlarından korkmayan sıradan insanlar özgürleşir. Ama gerçekten akıllı olmanız ve sert olmanız ve kapı kapı dolaşarak insanlara gitmeniz, sosyal medyayı kullanmanız, bu insanları muhalefetin mesajlarını paylaşmaları için organize etmeniz gerekiyor. Umarım Türkiyede Macaristanda olduğundan daha az yıldırma, daha az göz korkutma vardır ve insanlar özgürlükleri için ayağa kalkarlar.

Son güncelleme: 09:33 20.03.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı