BBC Türkçede yer alan habere göre salı günü en az 12 kişinin öldüğü, 3 bine yakın yaralının olduğu ilk dalga sonrası Çarşamba günü ikinci bir patlama dalgası daha yaşandı.
Çağrı cihazlarından sonra bu kez telsizlerin infilak ettiğini bildirildi.
Reutersa konuşan bir Hizbullah yetkilisi yeni bir aşama ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, Çarşamba günü meydana gelen patlamalarda de en az 25 kişinin öldüğünü, en az 608 kişinin yaralı olduğunu açıkladı.
Böylece Salı ve Çarşamba günkü saldırılarda toplam ölü sayısı 37ye yükseldi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres sivillerin kullandığı cihazların silaha dönüştürülmemesi için bir kontrol mekanizması gerektiğini söyledi.
BM Güvenlik Konseyi Cuma günü bu patlamalarla ilgili toplanacak.
Salı günü yaşanan ilk patlamalarda ikisi çocuk en az 12 kişi öldü. Lübnan Sağlık Bakanlığı en az 2750 yaralıdan 200ünün durumunun ağır olduğunu açıkladı.
Hizbullahın patlamalarla ilgili suçladığı İsrailden patlamalara ilişkin açıklama yapılmadı.
Ancak İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Çarşamba günü, savaşta yeni bir aşamaya geçildiğini ağırlık merkezinin, kaynak ve birlik aktarımı ile kuzeye yönelmekte olduğunu söyledi.
Eş zamanlı patlayan çağrı cihazlarının nerede üretildiği konusunda soru işaretleri var. Lisans sahibi Tayvanlı firma, Macaristan merkezli bir şirkete logosunu kullanma hakkını verdiğini iddia ediyor.
Macaristan hükümetiyse cihazların kendi topraklarında üretilmediğini duyurdu.
Blinken: ABDnin bilgisi yoktu
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Lübnan ve Suriyedeki patlamalar konusunda ülkesinin önceden bilgisi olmadığını ve olaylara dahlinin bulunmadığını söyledi.
Gazzede ateşkes sağlanması yönündeki çabaları ilerletme ve Mısır ile ikili ilişkileri güçlendirme amacıyla Kahireyi ziyaret eden Blinken, burada yaptığı açıklamada, ABDnin Orta Doğuda çatışmayı tırmandırabilecek adımlardan kaçınmanın önemi konusunda net olduğunu söyledi.
Bir saat süren patlamalar
Salı öğleden sonra yerel saatle 15:45 civarında Hizbullahın kalesi olarak anılan başkent Beyrutun güneyindeki bölgede çok sayıda patlama yaşandı.
Olaylara tanık olanların aktardığında göre insanların ceplerinden dumanlar çıktıktan kısa süre sonra, havai fişek ve silah sesine benzeyen küçük patlamalar duyuldu.
CCTV görüntülerinin olduğu bir videoda, bir mağazanın kasasının önündeki bir adamın pantolonunun cebinde patlama olduğu görülüyor.
Benzer şekilde bir meyve sebze reyonunda duran bir kişi de bir patlama sesi sonrası acılar içinde yerde kıvranmaya başlıyor.
Reuters haber ajansı, patlamaların yaklaşık bir saat boyunca devam ettiğini bildirdi.
Kısa sürede Lübnan genelinde hastanelere akın oldu ve tanıkların aktardıklarına göre izdiham yaşandı.
Reuters, Hizbullah lideri Hasan Nasrallahın patlamalarda yaralanmadığını bildirdi.
İranın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de patlama ile yaralananlar arasında bulunuyor. Amaninin durumunun iyiye gittiği kaydediliyor.
Bazı havayolu şirketleri patlamalar sonrası Lübnana ve İsraile uçuşları durdurdu.
Lübnana komşu Suriyede de patlamalar rapor edildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, en az 14 yaralı olduğunu duyurdu.
BBC Güvenlik muhabiri Frank Gardner, Hizbullahın sağlam haldeki çağrı cihazlarını incelediğini bildiriyor.
Gardner, İsrail yorumsuz kalsa da tüm işaretlerin Mossadı gösterdiğini ekliyor:
Hizbullaha ve dolaylı olarak İrandaki destekçilerine bu kadar ciddi bir darbe indirecek hem teknik kapasiteye hem de niyete sahip başka bir devlet veya kuruluş yok.
Tanıklıklar ve doktor ifadeleri ise çok sayıda kişinin hayatlarını değiştirecek yaralar aldığını gösteriyor.
Bazılarının iki gözünü almak zorunda kaldım
BBC Arapça Servisi’ne konuşan Beyrut’ta göz cerrahı olan Profesör Elias Warrak, Salı günü yaşananları kabus olarak tanımladı.
Warrak, bir günde, 25 yıllık kariyerinde olandan daha fazla göz alma ameliyatı yaptığını söyledi:
“Çok zor bir durumdu. Bazı yaralılar daha genç yaşta, 20’lerindeydi. Bazılarının iki gözünü almak zorunda kaldım”
Warrak, müdahale ettiği hastaların yüzde 65inin en az bir gözünü kaybettiğini söyledi.
Lübnan Sağlık Bakanı Beyrut genelinde 1750 yaralı olduğunu, bunun 750’sinin başkentin güneyindeki mahallerde yaşadığını söyledi.
Bakan, yüzünden ve ellerinden yaralanan, yaşam destek ünitesine bağlanan çok kişi olduğunu kaydetti.
Uzuv ve göz kaybı sebebi olarak patlamanın çağrı cihazına bakarken yaşanması gösteriliyor.
BBC’de de çalışmış bir gazeteci olan Kim Ghattas, patlamalar başladığı sırada Beyruttaki bir cenazeden evine döndüğünü anlattı.
BBC Radyo 4’e konuşan Ghattas, “travma üstüne travma yaşadığını anlattı:
Şehirde gerçekten bir kaos ortamı vardı çünkü insanlar ne olduğunu ilk anda anlamadılar.
İlk başta Beyrutun güneyinde büyük bir patlama olduğunu düşündük, sonra her yerde aynı anda küçük patlamalar yaşandığı ortaya çıktı.
Daha sonra, marketlerin ve süpermarketlerin içinden, alışveriş yapan veya kasada ödeme yapan insanları hedef alan bu küçük patlamaları izlemeye başladık.
Sonra saatlerce siren sesleri duyduk. Güvenlik güçleri, trafik sıkışıklığını önlemek için insanların sokaklardan çekilmelerini istiyordu.”
Hizbullah neden çağrı cihazı kullanıyordu?
Hizbullah üyeleri iletişim için büyük ölçüde çağrı cihazlarına bağımlı.
Çağrı cihazı (pager) olarak anılan iletişim araçları, sesli mesaj veya sms alma özelliklerine sahip olabiliyor.
Bu cihazlar sağlık görevlileri arasında da yaygın kullanılıyor.
Cep telefonları, İsrailin Hamas bomba uzmanı Yahya Ayyaşı 1996da öldürmesinin gösterdiği gibi güvenilir bulunmadığından örgüt tarafından çoktan terk edildi.
Ancak bir Hizbullah görevlisi, AP haber ajansına çağrı cihazlarının grubun daha önce kullanmadığı yeni bir marka olduğunu söyledi.
Eski CIA Analisti Emily Harding, güvenlik ihlalinin Hizbullah için çok utanç verici olduğunu söyledi.
BBCye konuşan Harding, Bu büyüklükte bir ihlalin etkisi sadece fiziksel olarak gördükleri zararla sınırlı olmayacak, aynı zamanda tüm güvenlik aygıtlarını sorgulamalarına neden olacak.
Dikkatlerini İsrail ile olası bir mücadeleden uzaklaştıracak yoğun bir iç soruşturma yürütmelerini bekliyorum dedi.
Tepkiler ne oldu?
Birleşmiş Milletler Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, iki taraf arasındaki gerilimin tırmanmasını son derece endişe verici olarak nitelendirdi ve, tüm tarafları kimsenin göze alamayacağı daha geniş bir yangını tetikleyebilecek her türlü eylemden kaçınmaya çağırdı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan Başbakanı Mikati ile bir telefon görüşmesi yaptı. Fidanın Lübnanda çağrı cihazlarının patlatılmasıyla düzenlenen saldırılarla ilgili bilgi aldığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile telefonda görüştü ve üzüntülerini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Salı günü düzenlediği basın toplantısında, ABDnin bu olaya müdahil olmadığını söyledi.
Olayla ilgil bilgi topladıklarını belirten Miller, ülkesinin önceden bilgi sahibi olmadığını da vurguladı.
Salı günü Lübnanda gerçekleşen çağrı cihazı saldırısında yaralananlar arasında İranın Beyrut Büyükelçisi Mojtaba Amani de vardı.
İran devlet haber ajansı IRNAya göre İranın BM Büyükelçisi Emir Saeid Iravani, ülkesinin İsraili suçladığını ve böylesine menfur bir suç ve ihlale karşılık vermek için gerekli görülen tedbirleri uluslararası hukuk çerçevesinde alma hakkını saklı tutacağını söyledi
Yine IRNAnın aktardığına göre İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib ile telefon görüşmesi yaptı ve İsraili sorumlu tuttuğu saldırıyı şiddetle kınadı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı da itidal çağrısı yaptığı açıklamasında, “Bu kritik zamanda sükunet ve gerginliğin azaltılması çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, dost Lübnanda gerçekleşen saldırının uluslararası hukuka ciddi bir meydan okuma olduğunu söyledi. Bu yüksek teknolojili saldırıyı yapanların, Orta Doğuda büyük bir savaşı kışkırtmayı amaçladığı ifade edildi.







