İsrail ve Hizbullah arasındaki karşılıklı saldırı ve çatışmaları sonlandırmak için Lübnan ve İsrail arasında varılan ateşkes Türkiye saatiyle sabah 05.00te yürürlüğe girerken, Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Hizbullahın siyasi kanadından milletvekili Hassan Fadlallah, ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazete Duvarda yer alan habere göre İsrail ile varılan ateşkes anlaşması sonrası açıklama yapan Mikati, Hükümetimizin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama, Lübnan ordusunun ülkenin güneyindeki varlığını güçlendirme ve BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile işbirliği yapma konularındaki kararlığını teyit ediyoruz dedi. Mikati, İsraile ateşkes anlaşmasına bağlı kalma, Lübnanın güneyinde işgal ettiği bölgelerden çekilme ve 1701 sayılı kararı uygulama çağrısı yaptı.
MİKATİ: İSRAİLİN ARKASINA SAKLANDIĞI BAHANELER BOŞA ÇIKTILübnanın güneyinde güvenlik otoritesinin Lübnan ordusu olduğunu vurgulayan Başbakan Necib Mikati, İsrailin arkasına saklandığı bahanelerin boşa çıktığını ifade etti. Mikati, dünya ülkeleri ile uluslararası kuruluşlara sorumluluklarını üstlenme çağrısında bulunarak, Lübnanın yıkılanları yeniden inşa etmek ve devlet kurumlarının güçlendirilmesi için uzun bir yolculuğa başladığını belirtti. Lübnan ordusunun öncülüğünde devlet otoritesinin tüm ülkede hakim olması konusunda umutlu olduğunu belirten Mikati, Lübnanın güneyinde de silahlı kuvvetlerin varlığını güçlendireceğine vurgu yaptı.
BMGKnin 1701 sayılı kararı, İsrailin Mavi Hattının gerisine çekilmesini, bu hatla Lübnandaki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve UNIFILe ait silah ve askeri araç-gerecin olmasını öngörüyor. Lübnanın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler ise 2000den bu yana Hizbullahın askeri nüfuzu altında.
MECLİS BAŞKANI: SON DERECE TEHLİKELİ BİR DURUMDAN DÖNÜLDÜLübnan Meclis Başkanı Nebih Berri de İsrail ile yapılan ateşkes anlaşmasının ardından yaptığı açıklamada Berri, Lübnan tarihini ve halkını tehdit eden son derece tehlikeli bir durumdan dönüldüğünü ifade etti. Lübnanın İsrail saldırılarının etkilerini önlediğini belirten Berri, ülkedeki tüm kesimlere Lübnanı güçlü ve birlik içinde tutma çağrısı yaptı.
Tüm Lübnan halkını kapsayan ulusal birliğe çok ihtiyacımız var diyen Berri, İsrail saldırıları nedeniyle ülke içinde ve dışında zorla yerinden edilen tüm vatandaşlara evlerine dönme çağrısında bulundu. Berri, Lübnanın içinde bulunduğu durumun ciddi bir sınav olduğunu belirterek, anayasal kurumların yeniden tesis edilmesinin önemini vurguladı.
HİZBULLAH VEKİLİ: İSRAİL SALDIRIRSA KENDİMİZİ SAVUNMA HAKKIMIZ VARHizbullah milletvekili Hassa Fadlallah da Lübnanın El Cedid kanalına verdiği demeçte, İsrailin saldırması durumunda Hizbullahın kendisini savunma hakkının olduğunu söyledi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, El Cedid muhabirinin, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahunun dün akşam yaptığı açıklama konusundaki değerlendirmesini sorması üzerine, İsrail ordusunun saldırı düzenlemesi halinde Hizbullahın da kendini savunma hakkı olduğunu belirtti. Netanyahu, İsrail Güvenlik Kabinesinin ateşkes anlaşmasını onayladığını açıkladığı konuşmasında, İsrailin askeri eylem özgürlüğünü koruyacağını ve Hizbullahın ateşkesi ihlali durumunda saldırı düzenleyeceğini söylemişti.
ORDU, GÜNEYDE KONUŞLANMAK İÇİN ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYORLübnan ordusundan ateşkesin ilk saatlerinde yapılan açıklamada, ateşkesin yürürlüğe girmesiyle Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin UNIFIL ile koordineli olarak ülkenin güneyindeki konuşlanmasını tamamlamak adına gerekli tedbirleri almak için çalışmalarını sürdürdüğü belirtilmişti. Lübnanın güneyinden yerinden edilen halka seslenilen açıklamada, ateşkes anlaşması gereğince İsrail ordusunun güneydeki beldelerden çekilmesini bekleme ve yaşadıkları bölgelere dönme konusunda acele etmeme çağrısı yapılmıştı.
Halka güvenlikleri için bölgede konuşlu Lübnan güçlerinin direktiflerine uyma çağrısı yapılan açıklamada, halktan İsrail ordusunun işgale giriştiği bölgelerde patlamamış mühimmatın kalma ihtimaline karşı dikkatli olunması istenmiş, şüpheli veya patlamamış mühimmat görülmesi durumunda yetkililere haber verilmesi gerektiğine dikkat çekilmişti.