• Turkhane Logo

Küresel piyasaların gözü merkez bankalarının faiz kararında

Küresel piyasalarda enflasyonist baskılar ve resesyon riskinin arttığına işaret eden veri ve gelişmelerin ardından geçen hafta boyunca negatif bir seyir izlenirken, gözler gelecek hafta ABD, İngiltere, Japonya ve Türkiye'de faiz kararını açıklayacak olan merkez bankaları toplantılarına çevrildi.

15:47 17 Eylül 2022 Cumartesi
Küresel piyasaların gözü merkez bankalarının faiz kararında
Küresel piyasalarda enflasyonist baskılar ve resesyon riskinin arttığına işaret eden veri ve gelişmelerin ardından geçen hafta boyunca negatif bir seyir izlenirken, gözler gelecek hafta ABD, İngiltere, Japonya ve Türkiye'de faiz kararını açıklayacak olan merkez bankaları toplantılarına çevrildi.

ABDde geçen hafta açıklanan verilere göre, temmuz ayında yüzde 8,5 artan yıllık enflasyon, ağustosta yüzde 8,3e gerilemesine karşın yüzde 8,1 düzeyinde bulunan piyasa beklentilerini aştı.

Verinin ardından Fedin federal fonlama oranı politikasına başladığı 1990lardan bu yana ilk kez 100 baz puanlık faiz artırımına gideceği ihtimali fiyatlanmaya başlanırken, faizlerde en az 75 baz puanlık artışa kesin gözüyle bakılıyor.
Cumhuriyetin haberine göre halihazırda para piyasasındaki fiyatlamalarda, Fedin 75 ve 100 baz puanlık faiz artırımı ihtimali sırasıyla yüzde 82 ve yüzde 18 düzeyinde bulunuyor. Bankanın daha önce 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesi daha olası görülen gelecek ayki toplantısı için ise 50 baz puana yüzde 35,2 ve 75 baz puana yüzde 54,5 ihtimal veriliyor.
Hafta boyunca başta Avrupa ve Çin olmak üzere açıklanan verilerin, büyümenin güç kaybettiğine işaret etmesi resesyon endişelerini de canlı tutarken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin 2022 yılı büyüme beklentisini yüzde 2,9dan 2,4e düşürdü. Dünya Bankası da yüksek enflasyona karşı merkez bankalarının eş zamanlı olarak faizleri artırmasının 2023te küresel resesyon riskini güçlendirdiğini bildirdi.
Bu gelişmelerle geçen hafta boyunca küresel pay piyasalarında oynaklığın yüksek seyrettiği ve satışların arttığı gözlenirken, tahvil piyasalarından da çıkış yaşandı. Resesyon riski ve dolar talebinin gücünü koruması ile altının ons fiyatı da yüzde 2,4 değer kaybederek 1.675,5 dolardan kapandı.
ABDDE GELECEK HAFTANIN GÜNDEMİ FEDABDde geçen hafta enflasyonist endişelerin artması ve makroekonomik verilerin karışık sinyaller vermesi ile piyasalarda risk iştahı düşük seyretti.
Beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verilerinin ardından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), düşüşünü 2nci aya taşıyarak ağustosta aylık yüzde 0,1 gerilerken, yıllık bazda da yüzde 8,7 ile tahminlerin altında kaldı. Ülkede perakende satışlar ağustosta aylık yüzde 0,3 ile piyasa beklentilerinin aksine yükseldi.
Haftalık işsizlik başvuruları da 213 binle 5inci haftasında da düşüş kaydetti. Söz konusu pozitif verilere karşın ABDde sanayi üretimi ağustosta aylık yüzde 0,2 artsa da beklentilerin altında kaldı. New York Fed ile Philadelphia Fedin imalat endeksleri de sanayi sektöründe daralmanın sürdüğüne işaret etti.
Açıklanan veri ve gelişmelerle New York borsasında geçen hafta oynaklığın yüksek seyrettiği görülürken, endekslerde haftalık bazda ortalama yüzde 4,6 düşüş yaşandı. Geçen hafta genelinde Dow Jones endeksi yüzde 4,13, Nasdaq endeksi yüzde 5,48 ve S&P 500 endeksi yüzde 4,08 değer kaybetti.
ABDnin 10 yıllık tahvil faizi geçen haftaya başladığı yüzde 3,30 seviyelerinden yükselişe geçerek yüzde 3,45ten kapandı. Dolar endeksi ise enflasyon verilerinin ardından yüzde 1,6lık yükselişle 110u test ederken, haftanın ikinci yarısından sonra yatay bir seyir izleyerek 109,8de dengelendi.
Gelecek hafta ABDde Fedin perşembe günkü faiz kararının yanı sıra salı konut başlangıçları, çarşamba ikinci el konut satışları, perşembe haftalık işsizlik başvuruları ve cuma imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.
Fed Başkanı Jerome Powellın faiz kararının ardından yapacağı konuşmada, bankanın gelecek dönem para politikası stratejisi hakkında ipuçları aranacak.

AVRUPADA ENERJİ KRİZİ DERİNLEŞİYORAvrupa tarafında geçen hafta yatırımcı fiyatlamalarına yön veren temel faktör yine enerji krizi ve artan resesyon riski oldu.
Bu kapsamda uygulanması planlanan tedbirler yakından takip edilirken, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin, elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışa karşı alınacak önlemleri görüşmek üzere 30 Eylülde Brükselde yeniden olağanüstü toplanacağı bildirildi.
Artan elektrik ve doğal gaz fiyatları nedeniyle sektörde faaliyet gösteren şirketlere yönelik ilave vergiyi de kapsayan tedbirler ise resesyon kaygılarının derinleşmesine neden oldu.
Öte yandan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, enerjide arz güvenliği için Rus enerji şirketi Rosneftin Alman yan kuruluşu Rosneft Almanya’ya kayyum atanmasından sonra Doğu Alman eyaletlerinde 1 milyar avrodan fazla yatırım yapılacağını bildirdi.
Alman hükümetinin, Almanyanın en büyük Rus gazı ithalatçısı Uniperin kamulaştırılmasını değerlendirdiği haberleri ise şirketin hisselerinde yüzde 18den fazla değer kaybına neden oldu.
Makroekonomi veri tarafında ise Almanyada açıklanan ZEW Ekonomik Beklenti Endeksi eylülde kötüleşmeye işaret ederken, Avro Bölgesi’nde ağustosta yıllık enflasyon yüzde 9,1le rekor seviyeye yükseldi.
Bu gelişmelerle Avrupa borsalarında geçen hafta satıcılı bir seyir izlenirken, haftalık bazda Almanyada DAX endeksi yüzde 2,65, Francada CAC 40 endeksi yüzde 2,17 ve İngilterede FTSE 100 endeksi yüzde 1,56 değer kaybetti. Avro/dolar paritesi 0,99-1,02 bandında hareket ettiği haftayı yüzde 0,3 düşüşle 1,0016dan tamamladı.
Gelecek hafta Avrupada İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararının yanı sıra Avro Bölgesinde tüketici güven endeksi ile imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI, Almanyada ÜFE verileri takip edilecek. BoEnin yüzde 1,75 düzeyinde bulunan politika faizini, 50 baz puanlık artırımla yüzde 2,25e yükseltmesi beklenirken, karar metninde, gelecek dönemde bankanın ne kadar şahinleşeceği sorusuna yanıt aranacak.
ASYADA GÜNDEM ÇİN EKONOMİSİNDEKİ YAVAŞLAMA VE ZAYIF JAPON YENİAsya genelinde, Çinde ekonomiye yönelik endişeler ve Japonyada zayıf yen profili gündemi meşgul etmeye devam etti.
Geçen hafta genelinde Asyada ekopolitik gündem de yoğun geçerken, ABDnin Çinin olası Tayvan işgalini engellemek için bir yaptırım paketini değerlendirdiği haberlerinin yanı sıra Rus ve Çinli liderlerin yaptığı görüşme yakından takip edildi. Haftanın son günü ABD borsalarında işlem gören Çin şirketlerini denetleyecek heyetin Hong Konga gideceği haberleri de teknoloji hisselerinde etkili oldu.
Çin Merkez Bankasının (PBoC) para politikasını gevşetme adımlarına ara vererek 1 yıllık politika faiz oranını (MLF) yüzde 2,75 düzeyinde bırakması da öne çıkan gelişmeler arasında yer aldı.
Makroekonomik veri tarafında Çinde ağustosta yıllık bazda sanayi üretimi yüzde 4,2 ve perakende satışlar yüzde 5,4 artarak beklentileri aştı. Ülkede borç çevirme problemleri ile mücadele eden gayrimenkul sektörüne ilişkin göstergeler ise bozulmaya devam etti. Japonyada ise ağustosta yıllık bazda ihracat yüzde 22,1 yükselse de beklentilerin altında kalırken, ithalat yüzde 49,9 artarak piyasa tahminlerini aştı. Ülkede temmuz ayı sanayi üretimi de yıllık bazda yüzde 2 azalarak zayıf görünümünü sürdürdü.
Öte yandan zayıf yen profiline dair yetkililerin açıklamaları, Japonya Merkez Bankasından (BoJ) doğrudan müdahale beklentilerini artırırken, Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu mevcut döviz hareketleri devam ederse herhangi seçeneği elemeden gereken adımları atmaya hazır olduklarını söyledi. BoJun döviz alım-satımlarına ilişkin faiz oranı kontrolü yaptığı haberleri ile dolar/yen paritesi kritik eşik olarak anılan 145 seviyesinden düşüşe geçerek 142,9da dengelendi.

Bu gelişmelerle geçen hafta Asya borsalarında satıcılı bir seyir izlenirken, haftalık bazda Çinde Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,16, Japonyada Nikkei 225 endeksi yüzde 2,29, Hong Kongda Hang Seng endeksi yüzde 3,1, Güney Korede Kospi endeksi yüzde 0,06 ve Hindistanda Sensex endeksi yüzde 1,59 değer kaybetti.
Asya tarafında gelecek hafta BoJun faiz kararının yanı sıra Japonyada enflasyon verilerinin piyasalara yön vermesi bekleniyor. Doğrudan döviz müdahalesi beklentilerinin arttığı bir dönemde bankanın ultra gevşek para politikasında bir değişikliğe gitmeyeceği, ancak zayıf yen karşısında sözle yönlendirme tonunu sertleştireceği öngörülüyor.
GÖZLER TCMBYE ÇEVRİLDİYurt içinde bu hafta Borsa İstanbulda BIST 100 endeksi, küresel çapta azalan risk iştahının etkisiyle satıcılı bir seyir izledi. BIST 50 endeksinde yer alan paylar için 14-16 Eylül döneminde açığa satış işlemlerinde yukarı adım kuralı uygulanırken, bankacılık sektörü hisselerinde satışların yoğunlaştığı görüldü.
Bu hafta açıklanan verilere göre, sanayi üretimi temmuzda aylık yüzde 6,2 gerilerken, yıllık bazda yüzde 2,4 yükseldi. Türkiyenin cari işlemler hesabı da temmuzda 4 milyar 10 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari açık 36 milyar 585 milyon dolar oldu.
AA Finansın anketine katılan ekonomistler sanayi üretiminde temmuzda yıllık yüzde 6,8 artış beklerken, cari işlemler dengesinin 3 milyar 470 milyon dolar açık vereceğini tahmin ediyordu.
FAİZ KARARI NE OLACAK?Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketine göre, Tüketici Fiyat Endeksindeki (TÜFE) artış beklentisi 12 ay sonrası için yüzde 41,99dan yüzde 36,74e, 24 ay sonrası için de yüzde 24,35ten 20,63e geriledi.
Bu gelişmelerle BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,09 kayıpla 3.377,33 puandan tamamlarken, dolar/TL haftalık bazda 0,1lik artışla 18,2555ten kapandı.
Yurt içinde gelecek hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararına çevrilirken, bankanın politika faizini yüzde 13 düzeyinde bırakması bekleniyor.

Son güncelleme: 15:47 17.09.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı