• Turkhane Logo

Küba'da neler oluyor? Kapalı rejimde halk 'artık yeter' dedi

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Küba'da yıllar sonra yaşanan büyük çaplı hükümet protestolarını

11:52 14 Temmuz 2021 Çarşamba
Küba'da neler oluyor? Kapalı rejimde halk 'artık yeter' dedi
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Küba'da yıllar sonra yaşanan büyük çaplı hükümet protestolarını

En son 1990larda Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından birliğin Kübaya verdiği ekonomik yardımların kesilmesi adada protestoları tetiklemişti. Son 30 yılın en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya olduğu bildirilen ülkede halk hem ekonomik sorunlardan yakınıyor, hem de özgürlük çağrısında bulunuyor.

Kübalılar nelerden şikayetçi?
Euronewsin haberine göre bir yanda koronavirüs salgını diğer yanda ABDde Trump yönetiminin kararıyla sıkılaştırılan ekonomik yaptırımlar Kübayı son yılların en büyük ekonomik krizine sürükledi.
Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından olan turizm salgınla birlikte durma noktasına geldi ve ülkenin büyük ihtiyaç duyduğu döviz akışı kesildi. Salgın yüzünden restoran ve işyerlerinin kapanması sonucu çalışanlar da işsiz kaldı.
Protestocuların çoğu gıda ve ilaç eksikliği yaşandığına ve elektrik kesintilerinin hayatı zorlaştırdığına dikkat çekti. Kimileri temel ihtiyaçlarını karşılamak için saatlerce kuyruk beklediklerinden yakındı, kimileri de özgürlük çağrısı yaptı.
88 yaşında protestolara tencere çalarak katılan Sara Naranjonun videosu sosyal medyada halkın yaşadığı sıkntıların simgesi haline geldi.
Aç kalmaktan bunaldığını ve bunu protesto etmek için sokağa çıktığını belirten Naranjo videoda Su yok, hiçbir şey yok. Elektrik kesintileri beni çok fena yapıyor. Nefes alamıyorum, fanı çalıştırıp serinleyemiyorum. Işıklar gidiyor, bir daha da gelmiyor. Sıkılıyorsun, yoruluyorsun sözleriyle serzenişte bulundu.
Narajo ülkenin güçlü alanlarından biri olan sağlık sistemiyle ilgili de şikayette bulundu. Görme kaybı yaşadığını ve katarakt ameliyatı olması gerektiğini belirten Naranjo bu hizmeti alamadığından yakındı.
Ülkedeki fiyatların yüksekliği ve geçim sıkıntısı da protestolarda yüksek sesle dile getirildi. Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canelin bu yıl başından itibaren yürürlüğe giren reform planı doğrultusunda, ülkedeki aylık asgari gelir tutarına beş kat zam yapılarak 400 Küba Pezosundan (146 TL) 2 bin 100 pezoya (750 TL) yükseltilmişti.
Mobil internet yalnızca 2018den bu yana ülkede kullanılıyor. Bugün ülke nüfusunun üçte birinin akıllı telefon kullandığı tahmin ediliyor.
Kendi Covid-19 aşısını geliştiren Küba, BMnin aşı programına katılmayı reddetti

Dünya çapında yetkin bir sağlık ve biyoteknoloji sektörüne sahip olan Küba, ekonomisindeki eksikliklere rağmen güçlü bir sağlık sistemine sahip. Ancak koronavirüs salgınının ilk sürecini nispeten hafif atlatan ülkede son dönemde görülen vaka artışı endişeleri beraberinde getirdi.
11 milyonluk ülkede Delta varyantının görülmesiyle birlikte pazar günü 7 bine yakın yeni vaka tespit edildi, 47 kişinin hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı bin 500ü geçti.
Halkın bir kısmı bu artıştan Kübanın aşı politikasını sorumlu görüyor. Latin Amerika ülkeleri arasında kendi aşısını üreten ilk ülke olan Küba Birleşmiş Milletlerin aşı programı COVAXa katılmamayı tercih etti.
Kübalı bilim insanları halen 23 farklı Covid-19 aşısı üzerinde çalışıyor. 22 Haziranda açıklanan son klinik deney sonuçlarına göre üç doz gerektiren Abdala aşısının koronavirüse karşı yüzde 92,28 etkili olduğu açıklandı. Geçtiğimiz günlerde yetkililerden acil kullanım izni alan Abdala aşısını önümüzdeki haftalarda Sobrena aşısının izlemesi bekleniyor.
Bir diğer Covid-19 aşısı Sobrenanın da önümüzdeki günlerde kullanım izni alması bekleniyor.
Ülkede son dönemde hızlanan aşı kampanyası ile birlikte bugüne kadar 1 milyon 700 bin kişiye tam doz aşılandı.
Castroların karizmasının ardından Diaz-Canel ne yapacak?
Halkın protestolar sırasındaki bir diğer talebi de Devlet Başkanı Diaz-Canelin istifa etmesi. Küba halkının 2016da ölen Fidel Castro ve 2018de görevden çekilen Raul Castronun kişiliklerine duyduğu sadakatin yeni başkan için geçerli olmaması, Diaz-Canelin iktidarını ne şekilde pekiştireceğine dair soru işaretleri oluşturdu.
Diaz-Canelin protesto eylemleri sırasında hükümet yanlılarını protestocularla yüzleşmeye ve mücadeleye çağırmasının, halkı birbirine düşürme tehlikesini beraberinde getirmesinden kaygı duyuluyor.
Yaşanan ekonomik sıkıntılardan Amerikan yaptırımlarını sorumlu gösteren Diaz-Canel ise sorumluluğu şimdilik üstlenmeye razı gibi görünmüyor.
Biden, Turmpın sıkılaştırdığı ambargoyu hafifletecek mi?
ABD, 1958 yılından bu yana Kübaya yönelik ambargo uyguluyor. Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde hafifleyen yaptırımlar ile 2014 yılı sonu itibarıyla iki ülke arasında diplomatik temas yeniden inşa edilmiş, bankacılık kısıtlamaları azaltılmış ve Kübalılara ABDdeki yakınlarını ziyaret edebilmeleri için seyahat izni verilmişti.
Obamanın halefi Trump döneminde yaptırımlar yeniden sıkılaştırılmıştı. Şimdi gözler Başkan Joe Bidenda. Seçim kampanyasında Trumpın katı yaptırım politikasını eleştiren Biden henüz Kübayla ilgili politikasında bir değişikliğe gitmedi.
Kübalı aktivistler Bidenın protesto eylemlerinden ancak bir gün sonra açıklama yapmasının ve açıklamasında Küba hükümetini sosyalist ya da komünist olarak tanımlamamasının kendilerinde hayal kırıklığı oluşturduğunu dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise gelişmeleri yakından takip ettiklerini, demokrasi ve insan haklarını yansıtacak yeni bir politika geliştireceklerini vurguladı.

Son güncelleme: 11:52 14.07.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı