ABDdeki dava başlarken pek çok uzman Deppin kazanma şansının İngilteredeki davadan bile daha az olduğunu söylüyordu.
Bunun nedeni ise ABDde ifade özgürlüğünü koruyan yasaların çok daha geniş yorumlanmasıydı.
Fakat jürinin Heardü, ev içi şiddete maruz kaldığını anlattığı bir makalede iftira suçu işlemekten suçlu bulması, Heardün ifadelerine inanmadıkları anlamına geliyor.
BBCye konuşan uluslararası medya hukukçusu Mark Stephens ABD ve İngilteredeki mahkemelerden farklı karar çıkmasının son derece nadir görüldüğünü söylüyor.
Ona göre Deppin ABDdeki zaferinin arkasında bu davanın jüri önünde olmasının yattığını söylüyor.
İngilterede hakkında karısını döven koca yazan The Suna açtığı davada ise kararı bir jüri değil, yargıç vermişti.
Stephens Amber Heard kamuoyunu ikna edemediği gibi jüriyi de ikna edemedi diyor.
Deppin avukatları hem ABDdeki hem de İngilteredeki davalarda Heardün yalan söylediğini savundu, kişiliğini hedef aldı ve esas istismarcının kendisi olduğunu öne sürdü.
Stephens, bunun cinsel saldırı ve ev içi şiddet davalarında sıkça kullanılan inkar et, saldır, mağdurla saldırganın rollerini değiştir adlı bir strateji olduğunu söylüyor.
Bu stratejide suçlanan kişi yerine suçlayan kişi odağa çekilmeye çalışıyor ve sanığın suçu işleyip işlemediği yerine şikayetçinin inanılabilir biri olup olmadığı sorgulanıyor.
Stephens Sanık avukatları tüm iddiaları reddederken esas mağdurun sanık olduğunu söyleyip şikayetçinin güvenilirliğini zedelemeye çalışıyor dediği bu stratejinin İngilteredeki yargıç tarafından fark edildiğini ve Deppin suç işleyip işlemediğiyle ilgili olmayan pek çok kanıtın kabul edilmediğini söylüyor:
Yargıçlar bu tuzağa düşmese de bu strateji jüri karşısında son derece etkili oluyor.
Jürilerde erkek üyeleri bu yolla ikna etmek daha kolay fakat buna inanan çok sayıda kadın da çıkıyor.
Stephens İnsanların kafasında istismar mağduru birinin nasıl gözükmesi ve davranması gerektiğine dair bir fikir var ancak bu genellikle gerçeği yansıtmıyor diyor.
Her iki davayı da takip eden ve Guardian için çalışan gazeteci Hadley Freeman ise bir diğer önemli farkın ABDdeki davanın televizyondan yayınlanması olduğunu, bunun duruşmayı adeta bir spor müsabakasına çevirdiğini söylüyor.
Duruşmadaki her kırılma noktası milyonlarca kişi tarafından izlendi ve seyircilerin büyük bir kısmı sosyal medyada Depp lehine paylaşımlarda bulundu.
TikTokta #JusticeForJohnnyDepp (Johnny Depp için adalet) etiketi 19 milyar kere görüntülendi.
Jüriye internette yazılanlara bakmamaları söylendi fakat telefonlarına el konulmadı ve dış dünyayla bağlantıları da kesilmedi.
Freeman, kamuoyunun Hearde karşı aldığı tavrın kısmen #MeTooya karşı güçlü bir tepkiden kaynaklandığını ekliyor:
Kadının beyanı esastır fikri konu Amber Hearde gelince unutulmuş gibi gözüküyor.