İsrail ordusu, Gazze Şeridinin Mısır sınırı boyunca uzanan Philadelphi Koridorunda tüm kontrolü ele geçirdiklerini öne sürdü. Ordu radyosunun haberinde, “İsrail ordusu, Philadelphi Koridorunda operasyonel olarak tam kontrol sağladı” ifadeleri kullanıldı. Haberde, Mısıra geçen bölgede 20 tünel bulunduğu iddia edildi.
Gazete Duvarda yer alan habere göre İsrail’in Philadelphi Koridoru’nu ele geçirmesiyle Mısır-Gazze sınır hattının tamamen İsrail’in kontrolü altına girdiği belirtilirken Gazze’nin dış dünyayla iletişimi de fiili olarak kesilmiş oldu. İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, bugün yaptığı açıklamada, Philadelphi Koridorunun yüzde 75inin İsrailin kontrolünde olduğunu belirtmişti.
PHILADELPHI KORİDORU
Selahaddin Koridoru olarak da bilinen ve Gazze ile Mısır sınırında yer alan koridor, 1979da Mısır ile İsrail arasında imzalanan Camp David anlaşması kapsamında tampon bölgede yer alıyor. Koridor, 14,5 kilometre uzunluğunda, birkaç yüz metre genişliğinde ve Akdenizden başlayıp Kerem Ebu Salim Sınır Kapısına kadar uzanıyor. Camp David anlaşmasına göre Philadelphi Koridoru, Filistin toprakları arasında yer alıyor ancak belirli sayıdaki (180 zırhlı araç 4 bin asker) İsrail güçlerinin kontrolüne bırakıldı. Sınırın öbür tarafında ise hafif silahlı Mısır polisinin bulunmasına izin verildi.
Philadelphi Koridoru, Ağustos 2005te İsrailin Gazze Şeridinden çekilmesine kadar İsrail güçlerinin kontrolünde kaldı ve bu tarihte Avrupa Birliğinden gözlemcilerin huzurunda Filistin yönetimine teslim edildi. Eylül 2005te İsrail ile Mısır arasında 1979 Barış Anlaşmasının güvenlik maddesine ek olarak söz konusu koridorla ilgili anlaşma yapıldı. Anlaşmada, Mısırın Gazze sınırında terör, kaçakçılık ve tünellerin tespiti gibi görevlerden sorumlu 750 sınır muhafız askeri bulundurması ve İsrail güçlerinin çekildiği Philadelphi Koridorunun Filistin yönetimine teslim edilmesi yer aldı.
Filistinde 2006da yapılan seçimleri Hamasın kazanması ve kısa süre sonra Gazzede kontrolü sağlamasının ardından Philadelphi Koridoru da Hamas yönetiminin kontrolüne geçti. İsrailin abluka uygulamasının sonucu olarak Gazzede söz konusu koridor üzerinde Mısıra açılan çok sayıda tünel inşa edildi.
BM RAPORTÖRLERİNDEN SORUŞTURMA ÇAĞRISI
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, İsrailin Refah’ta yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı kampa yönelik saldırılarını rezalet olarak değerlendirerek, söz konusu saldırılar için uluslararası soruşturma ve yaptırım talebinde bulundu. BM raportörleri, İsrailin Gazze Şeridindeki Refah kentinde yerinden edilmiş Filistinli sivillerin barındığı kampa düzenlediği saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, İsrailin 26 Mayısta Refahtaki kampa düzenlediği ve 23ü kadın, çocuk ve yaşlı, en az 46 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar rezalet olarak nitelendirildi ve Gazzede akan kanın durdurulması için kararlı bir uluslararası eylem çağrısı yapıldı.
Refahın batısına 28 Mayısta düzenlenen bir başka saldırıda ise 13ü kadın 21 Filistinlinin öldüğü aktarılan açıklamada, Kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar da dahil olmak üzere yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı yerlerin pervasızca hedef alınması savaş hukukunun ağır bir ihlalini teşkil etmekte ve uluslararası eylem ve hesap verebilirliğe duyulan acil ihtiyacı acımasız bir şekilde hatırlatmaktadır ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Refahtaki kampa yönelik saldırılarla ilgili bağımsız bir uluslararası soruşturma yapılması istendi ve uluslararası topluma İsraile karşı derhal yaptırım ve tedbir uygulama çağrısında bulunuldu. Ayrıca açıklamada, Gazzeye insani yardımların sağlanmasına yönelik engellere ve kısıtlamalara son verilmesi talep edildi. İsraile silah akışının derhal durdurulması gerektiği kaydedilen açıklamada, bu silahların Filistinli sivilleri acımasızca öldürmek ve yaralamak için kullanıldığının altı çizildi.
İsrailli liderlerin, bu saldırıların hata olduğunu iddia etmeleri durumunda bile uluslararası hukuki sorumluluk taşıdıkları vurgulanan açıklamada, Buna hata demek, saldırıları yasal hale getirmeyecek, Refahta öldürülenleri geri getirmeyecek ya da hayatta kalanların acısını dindirmeyecek ifadesine yer verildi.
YARDIM GİRİŞLERİ YÜZDE 67 AZALDI
Ayrıca BM Sözcüsü Stephane Dujarric, 7 Mayıstan bu yana Gazzeye yardım girişlerinin yüzde 67 azaldığını belirtti. Dujarric, bunun temel nedeninin Refah Sınır Kapısının kapatılması olduğunu söyledi. Dujarric, sağlık ve hizmet servislerinin birer birer kapandığını, saldırılar nedeniyle yerinden edilmenin de kaynakların dağıtımını etkilediğini söyledi. Refahta sadece 1 hastanenin kısmen hizmet verebildiğini kaydeden Dujarric, BM ve ortaklarının tüm koşullara rağmen ellerinden geleni yapmaya çalıştığını aktardı.
İSRAİL ORDUSU DUYURDU: 2 ASKER DAHA ÖLDÜ
İsrail ordusu ise, Gazze Şeridinde bir, işgal altındaki Batı Şeriada 2 askerinin daha öldüğünü duyurdu. İsrail ordusunun, X sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, Paraşütçü Tugayına bağlı 101. Taburdan Çavuş Yedidya Azuginin (21) Gazze Şeridinin kuzeyindeki çatışmalarda öldüğü belirtildi. Gazze Şeridinin kuzeyindeki çatışmalarda bir, güneyindeki çatışmalarda da 2 İsrail askerinin ağır yaralandığı aktarıldı. Açıklamada, Kfir Tugayına bağlı Nachshon Taburundan Çavuş Eliya Hillel (20) ile Çavuş Diego Shvisha Harsajın Batı Şeriada operasyonel bir faaliyet sırasında öldüğü kaydedildi.
Times Of Israel gazetesinin haberinde, işgal altında Batı Şeriada ölen askerlerin ise Nablus yakınlarında araçla ezme saldırısı sonrası ağır yaralandıktan sonra öldükleri ifade edildi. İsrail ordusunun Gazze Şeridine saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023ten bu yana ölen İsrail askerlerinin sayısı 291i karadan işgal sürecinde olmak üzere 642ye yükseldi.







