• Turkhane Logo

İngiltere'nin İsrail'e silah satışına yargı incelemesinde

İngiltere'nin stratejik ruhsatlandırma kriterleri, silahların uluslararası insani hukuk ihlallerinde kullanılma riskinin açık olduğu durumlarda ihraç edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

09:41 26 Ocak 2024 Cuma
İngiltere'nin İsrail'e silah satışına yargı incelemesinde
İngiltere'nin stratejik ruhsatlandırma kriterleri, silahların uluslararası insani hukuk ihlallerinde kullanılma riskinin açık olduğu durumlarda ihraç edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

İngilterenin İsraile silah ihracatı lisansları, İsrailin Gazzedeki savaşta uluslararası hukuku çiğnendiği suçlamaları nedeniyle yargı kıskacında.

Londranın İsrail yanlısı tavrı gün geçtikçe daha fazla mercek altına alınırken İngiltere Yüksek Mahkemesi, kamuoyunda bölünmeye neden olması öngörülen konuda karar vermeye hazırlanıyor.

Tartışmalı konu çarşamba günü muhalefetteki İşçi Partili bir milletvekilinin, Başbakan Rishi Sunakı ellerinde binlerce masum insanın kanı olmakla suçlamasıyla daha da gün yüzüne çıktı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı David Cameron da İsraile silah satışlarına yardım konusundaki rolüne ilişkin şeffaf olmamakla suçlanıyor.

Hak savunucusu örgütlerden oluşan bir hukuk koalisyonu, İngiltere Yüksek Mahkemesi nezdinde aralık ayında açılan ve Londra yönetiminin İsraile askeri parça ve silah satışını sürdürme kararının incelenmesini talep eden davanın hızlandırmasını talep ediyor.

İngilterenin stratejik ruhsatlandırma kriterleri, silahların uluslararası insani hukuk ihlallerinde kullanılma riskinin açık olduğu durumlarda ihraç edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

İnsan hakları örgütü el Haqın başını çektiği ve Küresel Yasal Eylem Ağının (GLAN) da dahil olduğu davacılar, hükümetin Gazzedeki savaşta kendi kurallarını görmezden geldiğini savunuyor.

GLAN avukatlarından Dearbhla Minogue, yaptığı açıklamada, Bu dava ulusal silah kontrol sisteminin güvenilirliği için bir test niteliğinde. Keza mahkemelerin izlemedeki rolü de buna dahil. değerlendirmesinde bulundu.

Sunak hükümetinin yaklaşımının ülkenin insani hukuk hedefini altüst ettiğini belirten avukat Minogue, Uluslararası hukuk, insanlığı askeri gereklilikle dengelemek üzere tasarlanmıştır ama hükümetin yaklaşımı bu temel hedefin üzerinden bir at arabasıyla geçiyor. eleştirisinde bulundu.

7 Ekimden bu yana yapılan satış rakamları henüz açıklanmadı
Hukukçulardan oluşan Koalisyon, Birleşik Krallıkın 2015ten bu yana tekli lisans adı altında 621 milyon doların üzerinde silah satışını onayladığını, şirketlerin ise açık lisanslar altında çok daha fazla ihracat yaptığını dile getiriyor. Bu, ABDde üretilip İsraile satılan F-35 savaş uçaklarına on milyonlarca sterlin değerindeki temel ekipman katkısını da içeriyor.
İsrail ordusunun 7 Ekimden itibaren Gazzeye yönelik başlattığı bombardımandan bu yana geçen süreye ilişkin rakamlar henüz kamuoyuna açıklanmış değil.

İngilterede açılan dava, Hollandada bir mahkemenin aralık ayında bu ülkenin İsraile F-35 parçaları teslim etmeye devam edebileceği yönünde karar vermesi ve aynı zamanda insan hakları örgütleri tarafından açılan davayı reddetmesinin ardından geldi.

Lahey merkezli mahkeme, parça tedarikinin yargıçların müdahale etmemesi gereken siyasi bir karar olduğu yönünde görüş beyan etmişti.

Londradaki davada hükümet avukatları tarafından bu ay sunulan belgeler, lisans ve İsrailin Hamasa karşı savaşı nasıl yürüttüğüne ilişkin iç tartışmaları da ortaya çıkardı.

12 Ocak tarihli bir özet, lisanslar konusunda danışmanlık yapan İngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin İsrail saldırılarının bazı yönleri hakkında ciddi endişeleri olduğunu gösteriyor.

Özette yetkililerin, İsrailin bugüne kadar uluslararası insani hukuka uyup uymadığı konusunda kesin bir tespit yapamadıkları ifadesine yer veriliyor.

Cameron, İsrailin cevabından ikna oldu
Yüksek Mahkemeye sunulan 22 sayfalık yasal başvuru, lisanslardan nihai olarak sorumlu olan Uluslararası Ticaret Bakanı Kemi Badenochun her şeye rağmen 18 Aralıkta herhangi bir lisansı askıya almamaya veya iptal etmemeye karar verdiğini ortaya çıkardı.

Bunun yerine, bakanın lisansların dikkatli bir inceleme altında tutulmasını tercih ettiği belirtildi.

Badenochun yaklaşımı, kasım ayında dışişleri bakanı sıfatıyla hükümete geri dönen eski Başbakan David Cameronın altı gün önceki (12 Aralık) tavsiyesiyle aynı doğrultudaydı.

Yasal başvuruya göre Cameron, İsrailin insani hukuka uymaya kararlı olduğuna dair bir yargıyı destekleyecek iyi kanıtlar olduğu konusunda tatmin olmuştu

Bir diğer deyişle, İsrailin insan haklarına saygı gösterme niyetini destekleyen kanıtların bulunduğu sonucuna varılmış.

Son güncelleme: 09:41 26.01.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı