İngiltere polisi, Filistinlileri savunan bir grubun yönlendirmesi sonrasında uzman memurların İsrailin Hamasla savaşına yönelik bir savaş suçları soruşturması açılıp açılmayacağını değerlendireceğini söyledi.
Londra Büyükşehir Polisi salı günü, terörle mücadele komutanlığı bünyesinde barındırılan küçük savaş suçları ekibinin, herhangi bir başka eylem veya resmi soruşturma başlatılıp başlatılmayacağını belirleyeceğini açıkladı.
İngilterenin en büyük ve en iyi kaynaklara sahip polis gücü olan ve The Met olarak da bilinen Büyükşehir Polisi, geçtiğimiz cuma günü devam eden İsrail-Hamas çatışmasıyla bağlantılı iddialarla ilgili bir yönlendirme aldığını doğruladı.
Yönlendirme kapsamındaki bilgiler artık, herhangi bir başka eylemin veya resmi soruşturmanın yürütülüp yürütülmeyeceğini belirlemek için kapsam belirleme çalışmasının bir parçası olarak uzman memurlar tarafından değerlendirilecek, diyen polis sözcüsü Şu anda bu konuyla veya bu çatışmayla ilgili başka herhangi bir konuyla ilgili İngiltere merkezli bir soruşturma yok, ifadelerini kullandı.
Sözcü, değerlendirmenin, İngiltere ve Gallerdeki davalara ilişkin nihai kararları veren Kraliyet Savcılık Servisi (CPS) tarafından hazırlanan olası savaş suçlarını araştırmaya yönelik yönergeler kullanılarak yapılacağını belirtti.
Ancak CPSnin, savaş suçları soruşturmaları konusunda başsavcıdan izin alması gerekiyor.
Terörle Mücadele birimine liderlik eden Komutan Dominic Murphy, yapılan tüm savaş suçları yönlendirmelerini değerlendirirken kullandığımız çok açık yönergelere bağlı kalacaklarını vurguladı.
Kanıt dosyası
Filistinlilerin haklarını savunan avukatlar, akademisyenler ve politikacılardan oluşan bağımsız bir örgüt olan Filistinliler için Uluslararası Adalet Merkezi (ICJP), Mete savaş suçları şikayeti sunduğunu söyledi.
Grup, müfettişlerinin Mete son aylarda İsrail tarafından işlendiği iddia edilen bir dizi suçun ayrıntılarını içeren 70 sayfalık bir kanıt dosyası verdiklerini söyledi.
Girişimi duyuran ICJP Direktörü Tayab Ali, kanıtların mülklere, anıtlara, hastanelere yönelik saldırıları ve kasıtlı olarak büyük acılara, vücutta yaralanmalara veya sağlıkta ciddi bozulmalara neden olmak için insani yardım ve temel ihtiyaçların engellenmesini içerdiğini söyledi.
Dosyada ayrıca İsrail, sivilleri açlığa mahkum etmek ve hayatta kalmak için vazgeçilmez olan nesnelerden mahrum bırakmayı bir savaş yöntemi olarak kasıtlı olarak kullanmakla suçlanıyor.
Raporda üst düzey İsrailli yetkililerin ve askeri personelin yanı sıra İsrail ordusunda görev yapan dokuz İngiliz vatandaşının da suç ortaklığı yaptığı iddia ediliyor.
Dosyada ayrıca bu suçlara yardım ve yataklık ettiği iddia edilen dört İngiliz hükümeti bakanı ve yetkilisi de yer alıyor.
Güney Afrika da, İsrailin 1948de Holokostun ardından imzalanan BM Soykırım Sözleşmesini ihlal ettiğini ileri sürerek son haftalarda Uluslararası Adalet Divanında acil bir dava açmıştı.
