• Turkhane Logo

'Hamas'ın mutlak yenilgisini savunanlar doğruyu söylemiyor'

İsrail savaş kabinesinin önemli bir üyesi Başbakan Binyamin Netanyahu'yu Gazze'deki askeri hedefler konusunda doğruyu söylememekle suçladı.

13:59 20 Ocak 2024 Cumartesi
'Hamas'ın mutlak yenilgisini savunanlar doğruyu söylemiyor'
İsrail savaş kabinesinin önemli bir üyesi Başbakan Binyamin Netanyahu'yu Gazze'deki askeri hedefler konusunda doğruyu söylememekle suçladı.

Netanyahu, ABDnin gelecekteki bir Filistin devleti konusundaki baskısını açıktan reddetti ve saldırının tam zafere kadar devam edeceğinde ısrar etti.

Ancak savaş kabinesi üyesi Gadi Eisenkot, Hamasın mutlak yenilgisini savunanların doğruyu söylemediğini belirtti.

Emekli general Eisenkotun oğlu Gazzede savaşırken öldürülmüştü.

Ayrıca Netanyahunun 7 Ekimde ülkesini koruyamadığı için kesin ve açık bir sorumluluğu olduğunu söyledi ve İsrailin mevcut liderliğine güven olmadığını belirterek yeni seçimler yapılması çağrısında bulundu.

Hamas, İsrailin güneyine düzenlediği saldırıda yaklaşık 1300 kişiyi öldürmüş ve 240 kişiyi rehin almıştı.

Başbakan Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Gallantın neredeyse hiç konuşmadıklarına dair haberlerle birlikte kabine içindeki gerilim, İsrail ve Batılı müttefikleri arasındaki uçurumun genişlediği bir döneme denk geldi.

Netanyahunun Filistin devletine ilişkin yorumlarının ardından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby, ABD ve İsrailin olayları açıkça farklı gördüğünü söyledi.

Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de İsrailin güvenlik sorunlarının bir Filistin devleti olmadan çözülemeyeceğini söyledi.

Beyaz Saray, Başkan Joe Bidenın Cuma günü yaptığı telefon görüşmesinde Netanyahu ile iki devletli çözüm konusunu ele aldığını açıkladı.

Daha sonra Washingtonda gazetecilere konuşan Biden, bir gazetecinin Netanyahunun görevde olduğu bir dönemde iki devletli bir çözümün imkansız olup olmadığı sorusuna Hayır, öyle değil diye yanıt verdi.

Biden İki devletli çözümün çeşitli türleri var. BM üyesi olup da... kendi orduları olmayan bir dizi ülke var dedi.

Ancak Netanyahu kariyeri boyunca Filistin devletine karşı çıktı ve daha geçen ay bunu engellemiş olmaktan gurur duyduğunu söyleyerek övündü.

Hamas yönetimindeki sağlık bakanlığına göre Gazzede ölenlerin sayısı 25.000e yaklaştı.

Biden yönetiminin Netanyahunun iki devletli çözüme yaklaşımına dair yeni yalanlamasının zamanlaması, artan uluslararası izolasyon hissini artırabilir.

ABD bu çatışma sırasında İsrailin askeri stratejisini etkilemeye çalıştı: Gazzede kapsamlı hava saldırıları yerine daha hassas güdümlü saldırılar düzenlenmesi; kara harekatının ertelenmesi ya da sona erdirlmesi; ve İsrailin gelecekteki bir Filistin devletine komşu olacağı ve Filistin Yönetiminin de bir rol üstleneceği iki devletli bir çözüm için görüşmeler yapılması çağrısında bulundu.

Ancak bu çağrılar ABDli yetkililerle yapılan gergin toplantılarda Netanyahu tarafından sık sık reddedildi ve bazı Amerikan çevrelerinde Başkan Bidenın İsraile verdiği koşulsuz destekten duyulan hayal kırıklığını derinleştirdi.

Savaşta ölümlerin arttığı bir ortamda İsrailin müttefikleri, kalıcı barışı sağlamanın tek yolu olarak iki devletli plana yeniden hayat verilebileceğini umuyor.

Ancak Netanyahunun yorumları bunun tam tersini istediğini gösteriyor. Bu pozisyonun ABDde bu yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olması beklenen Donald Trumpın seçilmesi halinde gelecekteki yönetimiyle daha uyumlu olacağını umuyor ve ona İsrail yanlısı destekçilerini toparlamak için malzeme sağlıyor.

İsrailde giderek daha az sevilen bir başbakan, hükümetini destekleyen aşırı sağa geri dönüyor.

Yakın zamanda yapılan bir ankete göre İsraillilerin sadece yüzde 15i savaştan sonra da onun görevde kalmasını istiyor.

İsraillilerin çoğu Hamasa karşı askeri harekâtı desteklemeye devam ederken, çoğunluk artık Haması yok etmek gibi imkânsız bir hedef yerine kalan 130 kadar rehineyi geri getirmeye öncelik verilmesini istediklerini söylüyor.

Netanyahunun gelecekte kurulacak bir Filistin devletine ilişkin son yorumları da Arapların çatışmada arabuluculuk yapma girişimlerinin reddedilmesi anlamına geliyor.

Suudi Arabistan, iki devletli bir çözümü içeren bir ateşkes anlaşmasının parçası olarak İsrail ile ilişkileri normalleştirme ödülünü önüne koydu.

Ancak İsrail başbakanı siyasi geleceğini sert bir Filistin karşıtlığına bağlamış görünüyor.

İsrail tarihinin en kötü saldırıları onun döneminde gerçekleştikten sonra güvenlik söylemiyle öne çıkamaz.

Artık Bağımsız Filistin Yok söylemine sarılacak. Bu pozisyonun, başbakanını giderek daha fazla sevmese de yanı başında bir Filistin devletini düşünemeyecek kadar travma geçiren halkın ruh haliyle uyuşacağına inanıyor.

Son güncelleme: 13:59 20.01.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı