Türk toplumunu temsil eden sivil toplum kuruluşları, olayları endişeyle takip ettiklerini ve çocuklarını bu olaylardan uzak tuttuklarını belirtiyor.
DİTİBin Strasbourg Başkanı, olayların Türk toplumunu üzdüğünü söyleyerek, Müslüman bir mesele olarak değil, bir gençin öldürülmesi meselesi olarak gördüklerini ifade ediyor. Alevi birlikleri de endişe duyduklarını ve adaletin yerini bulmasını umduklarını belirtiyor.
Türkiye kökenli kişilerin iş yerleri ve araçları yangınlarda zarar görüyor. Türk toplumu, şiddet olaylarını tasvip etmediğini ve gençleri bu olaylara katılmamaları konusunda uyardıklarını vurguluyor.
Fransada banliyölerde yaşanan olaylar uzun süredir devam ediyor ve ekonomik zorluklar da etkili oluyor. 2005 yılındaki isyanlarla günümüzde yaşananlar arasında paralellikler kuruluyor. ,
Uzmanlar, bugünkü isyanın kimliksel ve sınıfsal sorunların altında yatan bir sosyal isyan olduğunu ifade ediyorlar. Banliyö gençliği, Fransız elitinin kendilerini hâlâ kabul etmediğini ve eşitlik, dayanışma ve kardeşlik ilkelerinin dışında bırakıldıklarını düşünüyor.
Ayrıca emeklilik ve sarı yelekliler gösterilerinde dikkate alınmadıklarını da ifade ediyorlar.
