Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkelerin liderleri ve üst düzey temsilcilerini bir haftalığına New Yorkta bir araya getiren BM 79. Genel Kurulu oturumu başladı. Oturumda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve ABD başkanı Joe Bidenın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söz alarak konuşma gerçekleştirdi.
Gerçek Gündemde yer alan habere göre Erdoğanın konuşmasından satır başları şöyle;
BM Genel Kuruluna bugün bir kez daha seslenme fırsatı bulmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Dost ve kardeş Filistinin temsilcisini hak ettiği yerde görmekten duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Atılan tarihi adımın Filistinin BM üyeliği adına son dönem olmasını temenni ediyorum. Filistini tanımayan diğer devletleri de tarihin doğru tarafında yer alarak Filistini tanımaya davet ediyorum.
Buradaki dostlarımın izlediği krizleri biz anbean yaşıyor ve yönetmeye çalışıyoruz. Gerilimin tam kalbindeki ülke lideri olarak sizlere hitap ediyorum.
Birileri rahatsız olsa da bugün burada insanlığın ortak kürsüsünde insanlık adına bazı gerçekleri açık açık konuşmak arzusundayım. Şu an çatısı altında bulunduğumuz BM 2. Dünya Savaşı sonrası kuruldu. BMnin kuruluşu ile küresel istikrara ve adalete dair beklentiler yeniden yeşerdi ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda BM kuruluş misyonunu gerçekleştirmekte yetersiz kalıyor. Dünya 5’ten büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenliği 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğunu görüyoruz.
UTANMADAN DÜNYAYA BU KÜRSÜDEN MEYDAN OKUDULAR
7 Ekimden beri 41 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. 41 bin can acımasızca hayattan koparıldı. Çoğu çocuk 10 binden fazla Gazzelinin nerede olduğunu kimse bilmiyor. 172 gazeteci öldürüldü. Hayat kurtarmak için 500ü aşkın sağlık görevlisi öldürüldü. İnsani yardım görevlileri, 210dan fazla BM personeli öldürüldü. Cami ve kiliseleri vurdular. 130dan fazla ambulansı vurdular. Utanmadan tüm dünyaya, buradan, bu kürsüden meydan okudular.
İsrail hapishanelerinden sızan görüntüler nasıl bir zulümle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. İsrailin saldırıları sonucunda Gazze, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir. Bir lokma kuru ekmek, bir tas çorba bulamadığı için yüzlerce Gazzeli çocuk öldürülüyor. Batının savunduğu değerler ölüyor.
KATLİAM ŞEBEKESİNİ DURDURMAK İÇİN DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
Ey insan hakları örgütleri Gazzedekiler insan değil mi? Filistindeki çocukların okuma, yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey basın kuruluşları İsrailin ofisini bastığı kuruluşlar sizin meslektaşınız değil mi?
Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa dur demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?
Ey İsraile kayıtsız şartsız destek verenler bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar yaşayacaksınız? Çocuklar ölürken bebekler can verirken uluslararası toplum da çok kötü bir sınav verdi. Bu çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesi.
İSRAİL APAÇIK BİR SOYKIRIM GERÇEKLEŞTİRİYOR
İsrail yönetimi, temel insan haklarını hiçe sayarak bir millete karşı etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını işgal etmektedir. Bundan 70 sene önce nasıl Hitler insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de insanlığın ittifakıyla durdurulmalıdır.