DW Türkçede yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Almanya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerle gerçekleştirdiği sohbette, Berlinde görüştüğü Alman liderlerin İsrail konusundaki tutumlarını eleştirmeye devam etti.
Erdoğan, Maalesef Sayın Cumhurbaşkanının da, Sayın Şansölyenin de takıldıkları nokta ağırlıklı olarak Hamasın durumu. Bu konuda 7 Ekim tarihinde Hamasın attığı adımdan dolayı işin failinin Hamas olduğunu düşünüyorlar. Siviller öldürüldü, şöyle oldu, böyle oldu diyorlar. Biz de aksini kendilerine ifade ettik dedi.
Erdoğan, İsrailin bir terör devleti olduğunu açık net olarak söyledik. Ne yazık ki, Filistinde 13 bin çocuk, kadın, yaşlı, öldürüldü. Bunları görmüyorsunuz. Bunları bir kenara koyuyorsunuz. Ama İsrail tarafındaki 100-200 ölümü, tablonun özeti olarak bize anlatmaya çalışıyorsunuz dedik diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maalesef tespitlerinde yanlış bir odaklanma var. Ukrayna politikasını aynen burada da uyguluyorlar. Ukraynada ne yaptılarsa İsrailde de aynı şeyleri yapıyorlar. İsrail haklı deyip, silahsa silah, paraysa para tüm imkanları sınırsız bir şekilde buraya aktardıklarını görüyoruz ifadelerini kullandı. Erdoğan, Neticede İsrailin yaptığını nefsi müdafaa olarak kabul ediyor, Filistinin direnişini nefsi müdafaa olarak görmüyorlar diye konuştu.
Hamasın elindeki rehineler
Bir gazetecinin, Benim sorum bugün ortaya çıkan mektupla ilgili. İsrailli rehinelerin aileleri size seslendiler. Bir insani müdahalede bulunma imkanınız olabilir mi? Rehinelerden haber almamız hatta kurtarılması noktasında şeklindeki sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
Hamas’ın elinde tuttuğu İsraillilerin ailelerince tarafıma yazılmış mektupta bizim yakınlarının salıverilmesi ile ilgili devreye girmemiz talep ediliyor. Biz İsraillilerin de Filistinlilerin de esir tutulmasını istemeyiz…İsrailli aileler bize bu yöntemle ulaştıklarına göre kendi hükümetlerinden umudu kesmişler. Zaten İsrail’in Gazze’de şu ana kadar ki tutumu kendi vatandaşları dahil orada kim varsa katletmek şeklinde. Bu konuyla ilgili İstihbarat Teşkilatımızı devreye soktuk, şimdi onlar bu konuyu araştırıyorlar. Bir netice alabilmek için çalışıyoruz. Netice alabilirsek ne ala.
Ankara-Atina ilişkileri
Erdoğan, gazetecilerle sohbetinde Türkiye-Yunanistan ilişkileri hakkında da değerlendirmede bulundu. Önümüzdeki günlerde Yunanistana gerçekleştirmesi beklenen ziyaret hatırlatılarak yöneltilen Sorunların çözümünde, iş birliğinde sürpriz bir adım gelir mi? sorusunu yanıtlayan Erdoğan, Yapacağımız iş birliği konferansıyla bunları konuşacağız. Temenni ederim ki aynen dediği gibi olur ve Yunanistanla ilişkilerimiz daha iyi bir noktaya ulaşır. Yeni bir süreci temennim odur ki inşallah başlatırız dedi.
Erdoğan, Biz düşmanları azaltalım, dostları çoğaltalım istiyoruz, inşallah bu adımı atarız. Bölgenin iki önemli ve komşu ülkesi olarak çıkarlarımızın aynı doğrultuda olması gayet normal. Bazı konulardaki görüş ayrılıklarımızı, diyalogu önceleyerek çözüme kavuşturabiliriz. Bölge ülkeleri olarak meseleye rant ve pazar mantığıyla yaklaşan üçüncü ülkeleri sürecin dışında tutarsak, çözemeyeceğimiz bir sorunumuz yok diye ekledi.
50+1 şartı değişmeli
Erdoğan, bir soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki 50+1 şartının kaldırılması yönündeki görüşünü de yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi hâlinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez dedi.
Erdoğan, Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa... Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla En fazla oyu alan aday seçilir denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır ifadelerini kullandı.